Başbakan Ahmet Davutoğlu, iki farklı heyetle, hükümet kurma çalışmaları çerçevesinde muhtemel bir koalisyon için önce CHP ile, ardından da MHP ile görüştü.
Niyet öğrenme niteliğindeki bu ilk görüşmelerde, CHP’nin koalisyona daha açık olduğu, MHP’nin ise bir hükümete katılmama kararını bu ilk temasta da tekrarladığı görüldü.
Bu durumda CHP ile ikinci görüşmeden önce Başbakan’ın diplomasiden getirdiği bir ifade ile istikşafi görüşmeler yapılması kararı alındı.
MHP ile de bu çerçevede olmasa bile heyetler arasında görüşmeler yapılmasının yolu açık bırakıldı. Yine, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, Türkiye’nin hükümetsiz kalmaması durumunda yeni görüşmeler yapılabilme yolunu açık bıraktığı görüldü.
Bugün HDP ile görüşme yapılacak.
İlk iki görüşmenin genel ikliminin de seçim sonrası partiler arası ilişkiler açısından fark edilir bir nitelik arz ettiğini belirtmek lazım. Seçim dönemindeki keskin diller, bu görüşmelerde yerini olağanüstü bir nezakete bırakmış görünüyor.
Ak Parti ile HDP arasında birlikte hükümet kurma gibi bir ihtimal, en azından şu anda söz konusu olmadığı için bugünkü görüşmenin koalisyon arayışları açısından özel bir anlamı bulunmuyor. Ancak HDP ile görüşmenin, çözüm sürecinin geldiği sıkıntılı durum açısından çok daha özel bir anlamı bulunduğu muhakkak. Özellikle KCK tarafından yapılan “ateşkes bitti” açıklamaları ve bölgede barajlarda kullanılan iş makinalarının yakılması olayları karşısında HDP’nin alacağı ya da aldığı tavır herhalde koalisyon arayışlarından öte acil bir durum niteliği taşıyor. Demirtaş’ın KCK açıklamalarından yola çıkarak bölgede yapılmakta olan barajları ve yolları aynı ifadeyle “Askeri nitelikli” diye tanımlaması da HDP’nin duruşunu değerlendirmeyi gerektiriyor.
Yeniden koalisyon arayışına dönersek, bundan sonra ne olacak?
CHP - MHP - HDP koalisyonunun en başta MHP’nin her türlü HDP’li koalisyonu reddi ile devre dışı kalmasından sonra geride Ak Partili iki koalisyon ihtimali kalmıştı. Dün MHP ile yapılan görüşmede “Biz yokuz” cevabı alındıktan sonra tek ihtimal olarak Ak Parti - CHP koalisyonu mu kalmış oluyor?
Belki tam bu noktada da değiliz. Bahçeli’nin birkaç gün önce açıkladığı dört madde içerisinde yer alan “ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için elimizi taşın altına koyarız” ifadesi dün de “Görüşmeler devam etsin”e verilen onayla bir açık kapı olarak okunabilir. Ancak Bahçelinin genel üslubuna bakıldığında kategorik tavrın sürdürülmesi ihtimali de yabana atılmamalı, demek lazım.
Şu anda gözlerin CHP ile yapılan görüşmeden çıkan iyimser sinyaller sebebiyle bir Ak Parti - CHP koalisyonu ihtimaline çevrildiği muhakkak. Gerçekten de görüşmeden sonra hem Başbakan Davutoğlu çok sıcak değerlendirmeler yaptı hem CHP adına koalisyon oluşturulmasına yönelik iyimser açıklamalar geldi.
Böyle bir koalisyonun bir çok çevre tarafından destek gördüğü, beklendiği biliniyor.
Ancak her iki partinin Türkiye’nin iki ana siyasi akımını temsil ediyor olması ve yaşayagelen farklılaşmalar sebebiyle en zor koalisyon ihtimali olduğu da gözardı edilmiyor. Onun için görüşmelerde en öne “Güven” ve “İyi niyet” başlıkları geçiyor. Tabii hemen peşinden her iki Partinin “Türkiye vizyonu” noktasındaki muhtevaları analiz ediliyor. Artı ülke meselelerinin çözümünde böyle bir koalisyona yüklenen iç - dış beklentilerin her iki partide nasıl değerlendirildiği önem kazanıyor. Bu noktada “Ak Parti yenilenecekse ve yeniden global meşruiyyet kazanacaksa bu CHP ile koalisyon sayesinde olur” şeklinde öne sürülen görüşlerin Ak parti bünyesinde nasıl bir değerlendirmeye tabi olacağı önem kazanıyor. Artı, CHP bünyesinin çok parçalı yapısı, bir koalisyonun istikrarı açısından dikkatle tahlil ediliyor. vs.
Henüz olmuş bitmiş bir şey yok. İstikşafi çalışmalar çerçevesinde uyum alanları ve problemli konular tek tek sayılacak ve bayramdan sonraki ikinci görüşmede masaya konacak.
Her iki partinin, vatandaşa, hükümet kurmaya samimiyetle çalıştıkları mesajı vermek istedikleri anlaşılıyor. Çünkü hiç kimse pusuya yatmış bir erken seçimi gözden uzak tutmuyor.
Bir Ak Parti - CHP koalisyonu olursa, bunun Türkiye için gerçekten çok kritik bir deneme olacağı muhakkak. Hayırlısı diyelim.