Fatih Hoca, maçtan önceki basın toplantısında İzlanda’nın açıkça favori olduğunu söyledi. Fatih Terim, Milli Takımı deneme tahtasına çevirmiş. 6 orta saha ile İzlanda karşısına çıkmanın mantığını tüm Türkiye anlayamadı. 3 forvetin varken hiç birini kullanmamak ve İzlanda gibi fiziği yüksek bir takıma karşı maçın başlangıcında böyle bir şekilde çıkmak neyin taktiği?
Maça gelince; 1lk 10 dakikası hariç oyun anlamında dengeler birbirine yakın gidiyordu. Milli Takımımız Volkan Şen’le, Yasin’le cılız da olsa rakip kaleyi yokladı. Ancak Volkan Şen, Yasin ve Emre Mor çabuk, adam eksilten, ancak gol vuruşu eksik oyuncular olduklarından sonuca gidemedik. Ukrayna maçında da 2-0 yenik duruma düşmüştük geri dönebildik ama. bu kez fiziki şartlar İzlanda’nın lehineydi. 2 dakikada 2 gol yedik yine. Bir anda panikledik ve toparlanamadık. İlk yediğimiz gol, Ömer Toprak’a çarpıp girdi, kabul edilebilir. Ama ikinci yediğimiz golde defans arkasına atılan topta hem Mehmet hem de diğerleri arkaya sarkmada ve adama yakın olmada hatalıydılar.
Artık bütün dünya İzlandalılar’ın sistem takımı olduğunu biliyor. Tıkır tıkır işleyen makine gibi. Herkes kimin ne yapacağını ezberlemiş. Defansta kesinlikle risk almıyorlar. Bu takım tam bir taktik ve disiplin takımı. İki yıldır yan yana oynayarak örnek bir takım hüviyetine bürünmüşler.
320 bin nüfuslu bir ülkeye yenilmek düşündürücü. Ancak daha da kötüsü maç öncesindeki komik bahaneler. 7.5 saat yolculuk, havanın soğukluğu, basının baskısı v.s. İyi de kardeşim milyon dolarları alıyorsunuz, futbolun koşullarını maç öncesi baştan kaybetmeye hazırlamışsanız biz onu yutmayız. Bu yenilgiyle gruptan çıkma şansımızı yine zora soktuk.