Ünlü ajan karakteri Bond serisinin son halkası Skyfall vizyona girdi ama ‘En iyi Bond kim? sorusu yanıtsız kaldı. Biz de son Bond kızları Naomie Harris ve Berenice Marlohe’le kim daha iyi diye sorduk...
SKYFALL vizyona girdi ve Bond tartışması da başladı. Biz de Bond kızları Berenice Marlohe ve Naomie Harris’a hangi Bond daha iyi diye sorduk. Onlara göre tüm Bondlar içinde Daniel Craig’in yeri ayrı. Hatta iki ayrı Bond ile oynayan Naomie Harres “Pierce Brosnan’la da çalıştım ama Daniel benim favorim” diyor. 1995-2002 yılları arasında Altın Göz, Yarın Asla Ölmez, Dünya Yetmez ve Başka Gün Öl isimli dört filmde Bond karakterini canlandıran Pierce Brosnan ile 2004 yılında Gün Batarken filminde oynayan ve şimdide Skyfall ile Daniel Craig’in karşısında ‘Bond kızı’ olan Naomie Haires, Craig’in daha doğal bir karakter olarak seyirciyi kendisine çektiğini düşünüyor. İşte son Bond kızları ve Skyfall filminin perde arkasında yaşananlar:
-Bir Bond kızı olmak her aktrisin hayallerini süsleyen bir rüyanın gerçek olmasıdır, derler. Hayalleriniz gerçek mi oldu?
Berenice Marlohe: Biliyor musunuz aslında hiç Bond kızı hayalim olmadı. Ama hep bir Bond filminde yer almak istedim.
-Yani özellikle Severine rolünü mü istediniz?
B. M: Evet, kesinlikle. Severine rolü için provalara katıldım.
-Bir Bond kızı olmak için nasıl hazırlanılır?
Naomie Harris: Birçok insanın yardımıyla hazırlanırsınız. Beni haftada beş gün, günde 2 saat çalıştıran kişisel antrenörüm ve silah öğretmenimden haftanın üç günü Walter PPK tabancalarını, makinalı ve keskin nişancı tüfeklerini kullanmayı öğrendim. Çekim öncesi iki ay eski Formula 1 yarışçılarından direksiyon dersleri aldım.
SERT ROLLERİN OYUNCUSUYUM
-Kendinizi uzun bir elbisenin içinde alımlı bir kadın olarak hayal edemiyor musunuz?
N.H: Hayır, bunu canlandırabileceğimi düşünemiyorum. Bu şekilde bir seks sembolünü canlandırmak ilgimi çekmiyor. Daha sert, maceracı ve güçlü rolleri canlandırmayı seviyorum fakat bu tip bir rol benim tarzım değil.
-Kendinizi Naomie Harris’in canlandırdığı Field Agent Eve karakterine de uygun görebiliyor musunuz?
B.M: Kesinlikle, evet. Birçok değişik şeyi denemeyi seviyorum. Aksiyon sahnelerinde oynamayı ve silah kullanmayı seviyorum çünkü kendimi çocuk gibi hissediyorum. Dublörlerle çok güzel zamanlar geçirdik çekimler sırasında, onlarla dövüşmek çok eğlenceli çünkü çok hızlı refleksleri var. Ve evet, bu tip rollerde, ileride de seve seve oynarım.
-Daniel Craig ile çalışmak nasıldı?
N.H: Harika bir şeydi. O gerçekten inanılmaz biri. Mesleğinin zirvesindeki insanlarla çalışmak sizin de daha iyi bir oyuncu olmanızı sağlıyor. En az onlar kadar iyi olabilmek için çaba göstermeniz ve kendinizi geliştirmenize olanak sağlıyor. Ve aynı zamanda onunla çalışmak bir zevkti çünkü çok o çok iyi bir insan. Bana ilk andan itibaren arkadaşlık elini uzattı, kendimi rahat ve güvende hissetmemi sağladı. Ona minnettarım, harika bir insan.
PARKTAKİ ÇOCUKLAR GİBİYDİK
-Daniel Craig ile aynı seti paylaşırken çok zorlandınız mı yoksa çok eğlenceli miydi? Çok güldünüz mü?
N.H: Hayır, aslında gülüşmeler olmadı. O gün herkes gayet ciddiydi. Kapalı bir set gibiydi ama aslında değildi. Çok yoğun bir andı ve esprili bir ortam değildi. Daniel’ın harika ve eğlenceli bir insan olması sayesinde, sıkıntılı sahnelerde bile neşeli ve herkesin rahat olduğu bir havada çekimler yapıldı. Seyircinin de izleyip göreceği gibi doğal görüntüler ortaya çıktı. Çünkü bir şekilde benzer tipte ve kişilikte insanlar olduğumuz için film boyunca parkta oynayan çocuklar kadar rahat oynadık rollerimizi.
CRAİG, BROSNAN’DAN DAHA İYİ
-Bond filmlerini izler miydiniz?
N.H: Tüm tarihleri, ayrıntıları bilecek kadar sıkı bir takipçisi değildim ama Bond filmleriyle büyüdüm. Geçmişimin ve kültürümüzün bir parçası onlar ve bu yüzden de benim için anlamları büyük.
-Favori Bond karakteriniz kim?
N.H: Daniel Craig. Öylesine söylemiyorum. Çünkü Pierce Brosnan’la (Eski Bond) da çalıştım. Yani Pierce da diyebilirdim ama Daniel benim favorim. Çünkü o biraz daha insan bir Bond; incinebilen, aşık olabilen, daha modern ve daha gerçekçi. Seyircinin ilgisini karakterin kendisine daha çok çekiyor.
B.M: Benim favorim de Daniel Craig. Her gün onunla çalıştım, yakından tanıma fırsatı buldum ve kesinlikle favori Bond karakterim Daniel.
-Fransa’da ünlüydünüz ama Bond filmi sonrasında uluslararası bir ilgi de çekeceksiniz. Kendinizi bu duruma nasıl hazırladınız?
B.M: Tam olarak on yıl önce, oyunculuk ve öğrencilik arasında kararsız kalmış hatta oyunculuktan yani ünlü olmaktan çekinmiştim. Paranoyak sayılırım; yolda yürürken insanların oynadığım bir rolle beni tanımalarını ve yargılamaları, asıl kişiliğimi bilmemeleri beni rahatsız ederdi. İşin içine girdikçe bunu atlattım. Ve bana bu filmde rol alma fırsatı verildiği için çok mutluyum.
-Bazı eleştirmenler, Bond kızlarının James Bond’un sadece birer aksesuarı olduğunu söylüyor. O kadar aktörün ve aksiyonun arasında, sadece hoş bir yüz veya güzel bir arka plan olmaktansa kendini göstermeye, kanıtlamaya çalıştın mı?
B.M: Hayır, beni ilk gördüklerinde çok etkilendiler. Daniel (Craig), Javier (Bardem) ve Sam (Mendes) ilk başta çekingen davrandı fakat biraz konuştuktan sonra kendilerini daha rahat hissettiler ve iyi bir iş çıkardık.
Her erkek 007 olmak ister
-Skyfall gibi büyük bir prodüksiyonda bile artık görsel efektlere doymuş olan seyircinin ilgisini çekebilmek için neredeyse gerçekten dövüşmeniz gerekti. Bu tür filmler nasıl ayakta kalır?
NAOMI HARRIS: Bond filmleri bu konuda eşsiz ve ayakta kalacaktır. Uzun tarihçeleri, İngiliz tarihi ve kültürü ile içiçe olmalarından ötürü insanlar tarafından uzun yıllardır tanınıp seviliyorlar. Ve bence Bond karakterinin yakaladığı bir nokta ise evrensel oluşu. Yani her erkek Bond’un yerinde olmak ister. Bence bu şekilde ayakta kalır. Filmin prodüktörleri Barbara (Broccoli) ve Michael (G. Wilson) gibi yazarı John Logan gibi muhteşem insanların iyi yaptığı şey ise, sizin ilginizi devamlı ayakta tutan cazibeli bayanlar, müthiş arabalar, icatlar ve esprileri çok iyi kullanabilmeleri, eski konuların günümüze akıllıca uyarlanmasıyla hiç eskimeyen sıkıcılaşmayan bir seyir zevki.