Resul Tosun dostumun dünkü yazısından anlaşılıyor ki, Türkiye’nin İspanya’ya yaptığı yardım, 2-3 akşam önce, bir arab tv. kanalında da çarpıtılmaya çalışılmış ve kin kusulmuş.. O odakları bilmiyor değiliz. Emperial güçler, müslüman halkları birbirine düşman etmek için kavmî- /etnik veya mezhebî her türlü farklılıktan düşmanlıklar icad etmeye çalışırlar.. Bu onların işidir; asıl ‘Yuhh olsun!..’ denilecek olanlar, ‘müslümanız’ dedikleri halde bu şeytanî oyunlara gelmek için can atanlardır. (Taze bir örnek.. Sosyal medya denilen çöplükte bir molla görüntüsü var, son günlerde; arabça konuşuyor.. Sözlerinin içinde olmadığı halde, ‘İran’da yaşayan bir şiî molla, sünnîlere ‘kafir..’ dedi..’ diye tedavüle sürülmüş..)
Resul Bey’in sözünü ettiği tartışmada da, konuklardan birisi, ‘Çin’den İspanya’ya gönderilen yardıma Türkiye’nin el koyduğu, tepkiler üzerine göndermeye razı olduğu; Türkiye’nin takip ettiği politikanın hırsızlık üzerine kurulu olduğu, Erdoğan’ın da bu politikayı Osmanlı’dan tevarüs ettiği’ gibi iddialar sözkonusu edilmiş..
Zâten son zamanlarda, Türkiye güçlendikçe, arab halklarına pompalanmaya çalışılan bir Osmanlı düşmanlığı var. Türkiye’deki 80-90 yıllık Osmanlı düşmanlığından sonra sıra şimdi onlara gelmiş.. Filmler hazırlanıyor.. Soyguncu, zorba, zâlim, hükümdarlar resm-i geçidi olan bir Osmanlı profili çizilmeye çalışılıyor.
Osmanlı, tamam, hatasız, pîr’u pâk değildi de, bu propagandanın ardında kimlerin olduğunu anlamak istemeyen ve müslüman olduklarını söyleyen basiretsiz- ferasetsiz kişi veya kitlelere ne demeli?
***Elbette, bu konu o arab tv. kanalından önce, İspanya medyasında da söz konusu olmuştu. Orada biraz şekil değiştirmiş olarak sunulmuş; ‘Türkiye, Çin’den İspanya’ya gönderilen mallara el koydu..’ diye..
***Halbuki, İspanya’ya gönderilmeleri gümrüklerde durdurulan malzemeler, İspanya’ya Çin’den gönderilen değil, Türkiye’den satın alınmış solunum cihazları..
Evet, üstelik tam da, ‘ticarî mal’ olarak değil, ‘insanî yardım’ olarak, tıbbî malzeme yüklü 2 uçağın İtalya ve İspanya’ya gönderildiği sırada..
Bu konuda mâlum terör odaklarından sionistlere kadar geniiiş bir yelpazenin olduğu bilinmiyor değil.. Ki, yardım paketlerinin üzerine, 800 yıl öncelerde yaşamış olan M. Celâleddin-i Rûmî’nin ‘Ümitsizliğin ardında nice ümidler var../ Karanlığın ardında nice güneşler var..’ şeklindeki bir beytinden yansıyan ve diplomatik metinlerde görülmesi mümkün olmayan, ama milyonların gönlünü ısıtan yüksek insanî mesajın ispanyolcasının, yazılmasıyla oluşan havanın paramparça edilmesi için, hainler açısından ele geçmez mükemmel bir fırsat.. Yani, psikolojik ve ideolojik savaş ajanları devrede..
*
Meselenin aslı neydi?
Bir İspanyol firması, Türkiye’de irtibatta olduğu firmalardan ‘solunum cihazları’ istemiş.. Solunum cihazlarının hele de bugünlerde, ‘Coronavirus’ salgınından dolayı dünkü rakamlara göre 14 bin kayıp vermiş olan İspanya için önemi ortada..
Ancak, Türkiye Sağlık Bakanlığı da, ‘Coronavirus’ salgını dolayısiyle bazı ilaç ve cihazların ihracını, dış ülkelere satılmasını izne tâbi tutmuş..
Ama, Türkiye’den hangi firma ise, bu izni almadan ihraç etmeye kalkışmış ve gümrüklerde de ‘mevzuata aykırı..’ diye engellenmek istenmiş..
***Bunun üzerine derhal İspanya Dışişleri Bakanı Mrs. Arancha González Laya, Çavuşoğlu’na telefon etmiş, engelleme kaldırılmış..
Ama, burada Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun, ‘Türkiye'deki bazı firmaların, ihracata ilişkin yapılan düzenlemeleri bildikleri halde, üç-beş kuruş fazla kazanmak isteyişlerine ’ serzenişi var ki, asıl hassas nokta o..