MHP Lideri Bahçeli’nin önerisiyle, ‘idam’ yeniden ülke gündeminde.. Bu, faydalı bir adım. Zira bu vakte kadar idamı koşulsuz olarak savunanlarla kategorik olarak reddedenler arasında gri bir alan yoktu. Oysa Bahçeli, temel bir tartışma başlattı. ‘İdamı tartışalım’ dedi. Bir çerçeve çizdi.. Sınır koydu.. “Biz idam meraklısı değiliz” derken, faşist cuntalarca haksız yere darağacında sallandırılan ülküdaşları geldi kuşkusuz aklına. Doğal olarak da etrafını kalın kalemle çizdi önerisinin.. Yani idam cezası için; doğrudan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yerine gelmesini teklif etmedi.. Ne dedi: “İğrenç ve ilkel suçlar”. MHP Lideri’nin kast ettiği örnek çok açık. Küçücük çocukları canice öldüren, kadınlara dünyayı dar eden, cezaevinde ıslah olmayacağı apaçık belli “iğrenç ve ilkel suçlar” işleyen bu adamlar için idam istemek yanlış mı? Unutmayın, “iğrenç ve ilkel suçlar”.. Çocuk istismarı, tecavüz... Bu suçları işleyenlere verilebilecek hangi ceza soğutur yürekleri?
***Ancak idam, bugünden yarına tüm boyutlarıyla planlanmadan Türk Ceza Sistemi’ne girecek bir düzenleme değildir.
1. Yargı; elindeki bu idam sopasını hangi şartlarda kullanacak, bunun sınırlarının çok net çizilmiş olması gerekiyor
1. Yargılamanın; bütün hukuk yolları tüketildikten ve verilen karardan evrensel hukuk kriterleri çerçevesinde tamamen emin olunduktan sonra uygulanması gerekiyor.
Dolayısıyla, idam cezasını çıkarırken fiili uygulamanın nasıl olacağına da çalışılması şart..