"Dürüst olun, cevap verin”miş!Bunu benden ve Hayreddin Karaman Hoca’dan Bugün TV’nin genel yayın yönetmeni Tarık Toros Bugün gazetesindeki yazısında istiyor.
Ona ilhamı Altan Tan vermiş. Demiş ki Altan Tan, Zaman gazetesine verdiği mülakatta:
“Şu soru Siyasal İslamcılara:
“Acaba PKK nefretinden dolayı mı Kürtlerin haklarını savunmuyor ve kabul etmiyorlar yoksa Kürtlerin haklarını kabul etmedikleri için PKK’yı gerekçe, bahane mi gösteriyorlar. Ben ikincisinin olduğu kanaatindeyim.”
Tarık Toros da soruyu bize yöneltiyor:
“Aynen çevirip soruyorum.
Şimdi arkanıza yaslanın ve cevap verin:
-PKK terörü mü, sizi Kürtler’den soğutuyor...
Değilse...
-Kürtler’e gıcık olduğunuz için mi PKK mazeretine sarılıyorsunuz?”
Tam da budur “Dinime dahleyleyen bari Müselman olsa” sözünün yeniden hatırlanacağı nokta.
Önce Altan Tan’dan başlayayım:
Kendisi beni tanır, Zaman’a verdiği mülakatta da “Abi” diyor, yaş farkına bağlıyor ama, o değil. Öyle olmadığını, bundan 40 yıl önce Mücadele Birliği’nde birlikte olduğumuz günlerden kalan bir “Abi - Kardeş” ilişkisi olduğunu bilir ve inanıyorum ki ifade etmekten de kaçınmaz.
Altan Tan, Mücadele Birliği içindeyken de Kürt idi, başka Kürt arkadaşlarımız da vardı ve o günler, Mücadele Birliği’nin “Kürt meselesinde Ülkücü - MHP Camiası ile farklarının bulunduğu” günlerdi. Ölçümüz İslam’dı. Merhum Cuma Yavuzarkadaşımızın PKK’lı olmadığı için Diyarbakır’a gidemediği, tehdit edildiği günlerdi. Altan Tan, “İslamcı çizgi”nin, evet “Ümmet ekseni”nde olaya baktığını, bunun Türkçülüğe olduğu gibi Kürtçülüğe de kapı aralamadığını, ama yaratılıştan gelen haklara sahip çıkmanın da bu çizginin ana esası olduğunu bilir. Ben hala Altan Tan’ın da “Ümmet duyarlılığı”nı kaybetmediğine inanırım. Kürtçü olamayacağına da. Ben de hayatımda “Türkçüyüm” demedim. Ben, Türk, Kürt her ne ise, insanın kalitesinin ya da kalitesizliğinin, değerleriyle alakalı olduğuna inanırım. Çözüm süreci boyunca üstlendiğim Akil İnsanlar misyonu içinde söylediğim de şudur: “Kürtlerin insan olmaktan kaynaklanan hukukunu, asla PKK ile müzakere etmeden tanımak gerekir.”
Şunu da söyleyeyim, şu an Altan Tan’ın içinde bulunduğu yapı etnik ırkçılık yapan bir yapıdır ve “hak arama söylemi” bu yapıya verilen genel desteğin karakterini değiştirmiyor.
Tarık Toros’a gelince...
Beni o da tanır. Bugün’de yazdım, Bugün Tv’de bir çok programa çıktım.
Bana sorduğu sorudan utanması lazım. O soruyu Hayreddin Hoca’ya sormaktan utanması lazım.
Gördüğüm kadarıyla bir insanda, özellikle Müslüman’da bulunması gereken hayayı kaybetmiş.
Zaman Gazetesinden Doğan Ertuğrul aradı, bir mülakat yapmak için, mülakat çerçevesini önemsememe rağmen, “Zaman’a konuşmam” dedim. Aynı çizgide yayın yapan, aslında Tercüman’da birlikte çalışmışlığımız olduğu için dostluk çizgisini korumaya özen gösterdiğim, ancak son zamanlardaki duruşuna anlam veremediğim Ünal Tanık’ın Rota Haberi’nden aradılar, “Rota’ya konuşmam” dedim.
Niye, bir düşünsünler.
Acayip bir insan cinsi türedi oralarda.
Kürtçü, Türkçü’den geçtim, her şey, ama her şey olabilecek bir medya adamı türü. Amerika’yı devreye sok, olmadı Avrupa’yı devreye sok, olmadı HDP ile vur, CHP ile vur, LGBT yürüyüşte Tayyip Erdoğan’a çakmışsa oradan vur, vur. Yeter ki eline birisi Tayyip Erdoğan’ı vurmak kaydıyla bir kurşun versin. Sorayım: Paralel yapı için PKK terörü mü işe yarıyor, PKK terörüne karşı mücadele eden Ak Parti’nin yıpranabileceği ihtimali mi?
Atılan tweetlere bakın bir. İnsaf var mı? Sömürünün her türüne kapı aralayan bir kişilik yapısı. Şu “Paralel yapı” hadisesi meydana çıkalı beri, kaç kimliğe bürünüldüğüne bakılıyor mu? Çözüm sürecine taraftar mıydınız, bölgede en çok PKK tehdit değil miydi, Camia’nın çalışmaları için? “Kürtlere gıcıklık” mış. Bunu bize söylüyor. Utan bir Tarık Toros. Seni böyle tanımazdım. Nezaketli bir insan izlenimi var bende. Sende bu da mı vardı, yoksa son başkalaşım böyle bir kişilik mi çıkardı ortaya? Zaten bazılarını tanıyamıyorum, içine canavar kaçmış tiplere dönüştüler, sen de tanıyamadıklarım arasına girdin, yazık!