Bizim kesimin yazarçizer, akademisyen, hoca takımının ezikliğini 18 yıllık Ak Parti iktidarı bile bitiremedi.
Hep bir “Küçük Emrah acıların çocuğu” hâlet-i rûhiye içerisindeler!
Hep bir karşı tarafa kendi izah etme beyhude çaba içindeler; yılışık yılışık “Aman efendim biz aslında öyle değiliz, aman efendim biz aslında şöyleyiz”…
Bu beyhude çaba karşı tarafta daha çok tiksintiye sebep oluyor ve azdırıyor.
ABD, Batı ve Arap sermayesinin maaşa bağladığı gazeteci özneleri üst perden bizleri suçlayacak, iftira atacak ve bizler de bu suçlama ve iftiraları üzerimize alıp cevap verme telaşından olacağız, yok böyle bir dünya!
Yok böyle bir dünya diyorum ama içimizdeki “Küçük Emrah acıların çocukları” yüzünden maalesef böyle bir dünya kuruldu!
Yıllar evvel hakkında “Bu adam sahtekârdır” diye defaatle açıklama yapılmış bir sapıkla her haltı yiyenler, sapığın sapıklığı fâş olunca panikle “Alın bu sizin” diye bizim kucağımıza bırakmaya teşebbüs ediyorlar. Bizim “Küçük Emrah acıların çocukları” da, “Ulan bu sapığı, yurtdışından aldığınız dolarla kurduğunuz haber siteleriyle siz meşhur ettiniz, siz pazarladınız bizim nereden oluyor” diyeceklerine hemen savunma pozisyonuna geçiyorlar.
Kendileri gibi yapmayanları, Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun ifâdesiyle “Hakim davanın mahkum tavrı olmaz” diyenlere de, karşı tarafa gösteremediği dişini gösterme zavallılığında bulunuyorlar; adınız “Küçük Emrah acıların çocukları”, bizlere gösterdiğiniz diş de süt dişi!..
Sapığın kendini nispet ettiği camia yıllar önce 3 kere “Bu adam sahtekârdır” diye açıklama yapmış. “Cemaatler, tarikatlar sapık hakkında açıklama yapmak zorunda” diye gazeteciler, televizyoncular hanginiz bu açıklamaya yer verdi; hiçbiriniz! Peki bu durumda suçlu kim; yıllar önce defaatle kamuoyunu sapık hususunda ikâz edenler mi, yoksa kamuoyuna bu ikâzı ulaştırmak görevinde olup da ulaştırmayan gazeteciler mi?..
FETÖ mevzusunda 30-40 yıldır toplumu uyaran ehli ferasete ekranları, gazeteleri kapatıp ademe mahkum edenler aynı bugün olduğu gibi, artık FETÖ’nün ne olduğu ahmağa bile mâlûm olduktan sonra benzer ahlâksız tavrı göstermişlerdi.
Cemaat ve tarikatlardan açıklama bekleyenler, sizlerin medya plazalarında neler oluyor, bir de bunu konuşalım? Sahi, bugünlerin meşhur bir gazetecisinin birkaç yıl önce Twitter’dan özel mesaj üzerinden kadın gazetecileri taciz eden mesajları yayımlanmıştı. Hiç sesiniz çıkmadı, bir açıklama da yapmadınız!
ABD, Batı ve Arap sermayesinin maaşa bağladığı gazeteciler hakkında da gıkınız çıkmıyor. İçimizdeki “Küçük Emrah acıların çocukları”, bize süt dişlerinizi göstereceğinize ABD’de geçen ay yayımlanan Türk medya raporunu konuşun, hakkında bir açıklama yapın. ABD’nin son 7 yıldır maaşlarını 6 kat arttırdığından bahseden Türk gazeteciler hakkında sizlerden açıklama bekliyoruz.
Hadi ama, “Bizler; ABD, Batı ve Arap sermayesinin maaşa bağladığı gazetecilerden beriyiz” deyin!
Hadi ama...