Önümüzdeki günlerde iç politikada önemli değişiklikler olacağı söylenebilir. Bunlar sürpriz değil hazırlanmış değişikliklerdir. Sözlerim medyadaki bilgilerden başka somut bir bilgiye dayanmıyor ve sadece geleceğin ne olacağına dair tahminlerde bulunuyorum.
En önemli değişim CHP’de yaşanacak gibi görünüyor. Kuruluşumuzdaki hedefleri içeren siyasi yapıları değişen dünyaya ayak uyduracak ve farklı bir yapı oluşturulacaktır. Bugüne kadar en önemli sözleri olan irticaya izin vermemek ve devletçi olmak artık terk edilmiş olacak. Çünkü cemaatle iyi ilişkileri var ve bunu ittifaka çevirecekleri söyleniyor. Bunun dışında devletçiliği de ihmal ettikleri görünüyor ve iş adamları ile yakın ilişki kuruyorlar. Özetle şunu söyleyebiliriz: Bugüne kadar en önemli saydıkları hedeflerini artık terk ediyorlar. Eğer bu değişir ve yeni hedeflerle yollarına devam ederlerse bu onların durumu değerlendirip değişim yaptıkları anlamına gelmiyor. Kendilerini tanımlayan düşüncelerde zamana uygun değişiklikler yapsalardı bu hem uygun olur hem de güçlerini gösterirdi. Ama şimdi bu değişim başka odaklar tarafından yapılmış gibi görünüyor. Bunlar partinin düşmanı değiller ancak değişimi zorunlu görüyorlar. Yeni yönetim kendi düşünceleri yönünde hareket etmiyor sadece iktidara yüklenmenin bir parti olmaya yeter olduğunu düşünüyor. Ancak bu dönem geçicidir ve aklıma şu geliyor: Yani inşaatın ilk merhalesi eski yapıyı yıkmak ve yerine yenisini yapmaktır. Bugünkü yönetim yıkım işini yapıyor çünkü dayandığı sütunlardan hiçbirini koruyamıyor ve yıkım devam ediyor. Partinin yeni yapısı önce dünya üzerindeki yerimizi belirleyecek ve buna uygun ittifaklar yapmayı planlayacak, asıl önemlisi günümüzün belirleyici unsuru haline gelen ekonomi için görüşünü oluşturacaktır.
***
MHP’nin tavrı duygusal olarak eleştirilemez. Ancak siyasette ciddi sorunları var. Birincisi bir halkı tek bir soydan tarif etmek hem yanlış hem de ayrıştırıcıdır. Bu durum hem bütünleşmeyi hem dünya üzerinde uygun yerde bulunmamızı engeller. Yapılması gereken bir ülkenin vatandaşını soya göre tanımlamamak ve ülkeye bağlı olup hizmet eden herkesi üstün görmektir. Bu özellik soya bağlı değil insanın tabiatına bağlıdır ve yönetim bunu desteklerse artma eğilimi gösterir. Bugün halkı ayrıştırıp iç çatışma planlayanlar MHP’nin çok takdire değer tavrı nedeniyle hedeflerine ulaşamadılar. Bu durum sonuçları açısından çok önemlidir ve diğer politikalarla mukayese edilemez.
AK Parti’nin politikası dünya şartlarına uyum gösteriyor ve içeride ayrışmayı önleyecek ve herkesi eşit sayan bir tavır sergileniyor. Bugüne kadar aynı çizgide olan partilere yönelik darbeler geçmişteki şartlar aynı olsa bile darbelerin ülkenin aleyhine olduğu anlaşıldığından fazla rağbet görmüyor. Ama bu merkez sağ partileri tasfiye etme fikrini yok etmiyor. Bu defa devletin ordu dışındaki bürokratlarına sızılıyor ve onların desteği ile iktidar ele geçirilmek isteniyor. Yolsuzluklar yaratılıyor ya da büyütülüyor. Bu sorunların çözüleceği yer yargıdır ve eğer iktidar suçlu ise hem yargı hem de seçimler cezayı verir. Bunların operasyonlarda kullanılması bir partinin değil ülkenin kaybetmesi demektir. AK Parti için tehlike; parti içinde farklı bir yapılanmanın oluşmasıdır ve göründüğü kadarı ile bunun sağlanmasına çalışılıyor.