Samanyolu Tv’de, Şefkat Tepe dizisinde, Hz. Muhammed’in ışık hüzmesi şeklinde gökten yeryüzüne indiği sahneye dair ciddi bir tartışma yaşanıyor, son derece haklı eleştiriler dile getiriliyor.
Bu olayda yaşananları doğru okumak adına Çağrı filmine ve o dönem yaşananlara bakmak lazım...
***
Çağrı yönetmenliğini Mustafa Akkad’ın yaptığı, 1976 yapımı, İslamiyet’in doğuşunu anlatan bir filmdir.Türkiye’de de yaklaşık 1 yıl boyunca vizyonda kalmış, geniş kitleler tarafından seyredilmiştir.
Filmde Hz. Muhammed Peygamberimizin yüzü hiç gösterilmemiş, sadece bazı olaylar onun gözüyle gösterilmiştir.
Buna rağmen Amerika’da bazı olaylar olmuş, Hz. Muhammed’in filmde yüzü gösterildiğini düşünen kimi kişiler, salonlarda eylem yapmış,seyircileri rehin almıştır.
Bu olayları bitiren Mısır’daki El-Ezher Üniversitesi’nin filmde Hz. Muhammed’in yüzünün gösterilmediğine dair açıklaması olmuştur.
İslamiyetin doğuşunu anlatan bir filmde bile gösterilen hassasiyete dikkatinizi çekerim...
***
İlahiyatçıların konuya dair açıklamaları dün Star Gazetesi’nde vardı, üzerine ben bir şey diyemem. Ancak televizyonculuk açısından söylenebilecek birkaç şey var.
Bölümün tamamına bakınca rüya bile olsa böyle bir sahneye gerek var mıydı sorusunu sormadan edemiyor insan.
Gerek Çanakkale gerek Kıbrıs savaşlarında askerimizin maneviyatını arttıran gücü hepimiz biliyoruz, bunlara dair çok şey okuduk, izledik ama ışık hüzmesi gibi şeylere gerek duyulmamıştı.
Bunlarla beraber efekt seçimi problemli, kullanılan efekt UFO’lu filmlerde kullanılan efektlere benziyor.Peşinden koşulan kamyonetin jantları modifiye edilmiş eski araçların son halinde kullanılanlara benziyor.
Sahnede yer alanlardan birinin diz çökmesi diğerlerinin neden ayakta durduğu izaha muhtaç durumda.
Sahnenin sonunda alındaki yarada görülen ışık ve oradan ameliyathaneye geçişte anlam havada kalıyor zira aynı alın açısında karşımıza bir yara çıkmıyor...
Durumun televizyonculuk açısından değerlendirmesi budur...