Dünya çok sert altüst oluşlar yaşıyor.
"Trump etkisi" diyerek geçiştirilebilecek bir durum değil bu.
Trump, rıza üretemeyen sistemin anemik bir çıktısı sadece.
Evet evet... tam da öyle.
Ben şaşırıyorum, mutlak güce dayanan bir düzen iradesi varmış gibi yorumlar yapanlara.
Vallahi körlük bu.
Bizi ne kadar da meşgul ediyor ezbere dayalı yorumlar.
Oysa...
Oysa, tarihle bahtımızın kesiştiği bu noktada, bağlamsız tercüme ezberlerle bir yere gidemeyeceğimiz kesin.
Karamsar değilim elbette. Muhalefeti bir kenara bırakın, siyaset, gelişen konjonktürü iyi karşıladı şimdiye kadar. Ne var ki, entelijansiyanın da tıpkı yankı odasındaki muhalefetin idrak körlüğünü yaşadığını düşünüyorum zaman zaman. Bu biraz tedirgin ediyor insanı elbette.
Her zaman dediğim gibi "gerçekle yüzleşebilme kabiliyeti hakikate kanatlandırır insanı."
Bir kere dünyaya ve tarihine buradan, bu topraklardan bakabilmek bizi gerçekle buluşturur.
Yoksa Ekrem Tahir'in deyimiyle "kana bulanmış batı dillerinden edinilmiş sloganlar" insanı ancak kolonyal bir kaosun içine sürükler.
Galiba sorunu anlamak için ta başa dönmek gerekiyor.
Birincisi şu...
Amerika, bugün kendi oluşturduğu sistemle kavga ediyor.
İkincisi ise, bu kavga beş yüz yıllık "batıda mamûl kapitalist dünya sisteminin" hukuk düzeninin sonunu getiriyor. Büyük altüst oluş işte bu.
Peki, yeni bir kolonyal sistem mi oluşuyor?
Kapitalist genişleme evresinde üretilmiş teorilerle, -biraz önce söyledim ama olsun yine söyleyeyim- ezberlerle bu süreci elbette anlamlandıramayız.
Ben bir düşüşten bahsediyorum.
Nesnel veriler bu konuda net cümle kurduruyor bana.
Birkaç örnek mi?
ABD, dünyaya hükmetmeye çalışıyor ama artık 1945'teki askeri hakimiyete sahip değil.
Dünya para sistemine ve ekonomik araçlara hükmetme yeteneğini kaybetti.
Açalım mı?
Dünya ekonomisinin borcu 300 trilyonu doları aşmış durumda.
Dünya ülkelerinin kamu borcu 100 trilyon dolara yaklaştı.
Amerika'nın da borcunun 35 trilyon doları aştığını hepimiz biliyoruz.
"Temerrüde düşürmeden borçlandırmaya devam et" mantığına dayalı borca dayalı finansal emperyalizm de iflasın eşiğinde, zira, ülkelerin çoğu bu gidişle ya temerrüde düşecek ya da yeni bir sistem oluşturacak.
Birileri "hadi canım sende" dese de gerçek bu.
Elon Musk ne dedi geçen gün:
"Ülke iflasa doğru sürükleniyor."
Çözüm? Musk "reform" diyor ama, sorun daha derinlerde.
Bir kere Amerika, eski tek kutuplu politikasını sürdüremiyor, onun için kaosu derinleştirmekten başka bir çaresi yok.
Bu konunun Trump'la da alakası yok. Biden döneminde yaşananları bir düşünün yeter.
Hani dedim ya, Amerika'nın kendi oluşturduğu düzenle savaşı beş yüz yıllık Batıcı Kapitalist dünya sisteminin hukuk düzenini de sonlandıracak!
Amerika'nın her hamlesi, geçmiş yüzyıllarda şekillenmiş egemenlik anlayışına doğrudan saldırı anlamına geliyor bugün.
Bu konuda Demokrat-Cumhuriyetçi, Biden-Trump ayrımı yapmıyorum.
Biden döneminde İsrail'in gerçekleştirdiği soykırıma destek "egemenliklere saldırı" değilse neydi.
Bugün Trump da aynı politikayı bir adım daha öteye taşıyor, Filistinlileri Gazze'den sürmek için stratejiler geliştiriyor. Ama işbirlikçileri kirli iktidarlarını sürdürmek için "sürece destek verseler" de başaramaz, hatta bu hamle çöküşü hızlandırır.
Neden?
Çünkü, geçmişte her ne kadar oligarşik sistemin rıza üretme aparatı olsa da hukuk, bugün bizzat Amerika'nın sistematik saldırısı altında.
Her şey iç içe. Hukuk yoksa çöküş vardır hülasa.