Kılıçlı filmleri seviyorsanız, biraz da tarih merakınız varsa kaçırmamanız gereken bir film Cesur Savaşçılar Radbad... Avrupa’nın kuzey batısında yer alan bu unutulmuş milletin gerçek hikayesi bilinmeye değer...
Son dönemde ülkemizde tarihi filmler değil ama televizyon dizileri moda oldu. Bunu hem bir sinemasever olarak hem de millet bilincinin yaratılması açısından hep doğru bulmuşumdur. Fakat yeterlilikleri tartışma götürür. Bu tartışmayı teknik ve maddi açıdan yapmak ise işi ucuzlatmaktır bana göre. Türk sinemasının ve televizyon dizilerinin ürettiği yapımlar dikkat ederseniz Osmanlı’nın tarihi ile sınırlı. Neredeyse elimizde Diriliş dizisi dışında Osmanlı öncesi Türk kavimlerini anlatan hiç bir film yok. Karaoğlan, Tarkan gibi çizgi kahramanların filmleri her ne kadar Asya Türkleri içinde geçse de konuları açısından fazlasıyla fantastik yapımlardır. Halbuki bu millet kendi kimliğine aç bırakılmış bir millettir. Biraz Türk tarihini merak etseniz en ünlü Türkologların Fransızlar ve Macarlardan çıktığını görürsünüz. Mesela sokaktan bir adama sorsak Türklerin ana yurdu, kökeni neresidir diye vereceği cevap Orta Asya’dır. Halbuki Yenisey nehrinin kuzey tarafından gelen Türkler coğrafi olarak Sibiryalıdır. Bunun dışında Asya’da göçlerden önce tarih sahnesine Türklerin Moğollarla beraber çıktığına dair yanlış bir inanç vardır. Tarihlere bakarsanız Türklerin Moğollardan çok önce ülke kurduğunu Çinliler ile savaşa tutuştuğunu, sonra savaş meydanında Türklerle baş edemeyen Çinliler’in kültürleriyle bizi nasıl asimile ettiklerini okursunuz. Dağılan Türk boylarının kalıntıları üzerine Moğollar beylikler ve imparatorluklar kurmuştur. Zaten onun için Moğollar ile Türkler Anadolu’da karşı karşıya gelebilmiştir. Bunların hiç biri Türk sinemasının ilgi alanı içinde olmamıştır. İğdiş edilmiş bir sinemanın iğdiş edilmiş tarihiyle yürüyor bu millet. Bu hafta vizyona giren Cesur Savaşçılar-Radbad filmi düşündürttü bana bütün bunları. Çünkü teknik olarak pek de parlak olmayan film 160 dakikalık süresiyle kaybolmuş bir kavim olan Frizlerin Hristiyanlığa karşı verdiği savaşı anlatıyor. Frizler Avrupa’nın kuzeybatısında Hollanda, Almanya ve Danimarka’nın sahil kesimlerini kapsayan bölgede yaşarlar. Bu halkın tarihi daha çok inanç savaşlarının şekillendirdiği bir tarihtir. Hristiyanlıktan önce pagan olan Romalılar tarafından kendi inançlarına dönmeleri için katledilmiş, köleleştirilmiş daha sonra Hristiyanlar tarafından saldırıya uğramışlardır. Frizler tek tanrılı bir inanç sistemine sahiptirler ve Avrupa’da en son Hristiyan olan millettir. Üstelik bu dönüşüm soykırımlar ve zorlamayla olmuştur. Filmin ana karakteri Redbad gerçek hayatta da Frizlerin Hristiyanlara karşı kazandığı en büyük zaferin mimarı. Redbad yüzyıllar boyunca unutturulmaya çalışılmış, dini çevreler tarafından tarih kitaplarından bile çıkartılmış. Müslümanlara terörist veya saldırgan suçlamasını yönelten Hristiyan ülkelerin hangi yalanlar ve zülumler üzerine kurulduğunu çok iyi anlatan bir yapım. Özellikle Hollanda, Belçika, Almanya gibi ülkelerin dünyadaki en büyük dini soykırımları ve şiddeti yaptığının güzel bir kanıtı. Biz Türkler tarihimizin bütün katmanlarını anlamalı ve anlatmalıyız. Çünkü gücümüz aslında derin tarihimizden gelir.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: Redbad
Yönetmen: Roel Reine
Senarist: Alex van Galen
Oynayanlar: Gus Naber, Jonathan Banks, Loes Haverkort, Soren Malling
Yapım: 2018, Hollanda, 160 Dak.
VİZYONDAKİLER
Karanlıkla Karşı Karşıya
Karanlıkla Karşı Karşıya, kenti ele geçirmeyi planlayan bir örgütü durdurmaya çalışan bir dedektifin hikayesini anlatıyor. Ron Stallworth, Colorado’da yaşayan Afro-Amerikan bir polis memurudur. Ortağı Flip Zimmerman ile birlikte çalışmaktadır. İkili Ku Klux Klan’ı durdurmak için mücadele vermektedir. Ron, örgütün şehri ele geçrime girişimlerini engellemek için gizlice örgütün içine sızmaya çalışır.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: BlacKkKlansman
Yönetmen: Spike Lee
Senarist: Charlie Wachtel
Oynayanlar: John David Washington, Alec Baldwin, Adam Driver, Jasper Paakkönen
Yapım: 2018, ABD, 135 Dak.
Kayıp Aranıyor
David Kim’in 16 yaşındaki kızının kaybolmasının ardından, yerel bir soruşturma başlatılır ve davaya bir dedektif atanır. 37 saat sonra bile hâlâ tek bir ipucu bulunamamıştır. David kimsenin bakmadığı kızının dizüstü bilgisayarına bakmaya karar verir. Her gün iletişim için kullandığımız teknolojik aletlerle anlatılan bu gerilim hikâyesinde, kızı sonsuza dek yok olmadan önce, David O’nun dijital ayak izlerini takip etmek ve O’nu bulmak zorundadır.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: Searching
Yönetmen: Aneesh Chaganty
Senarist: Aneesh Chaganty
Oynayanlar: John Cho, Debra Messing, Joseph Lee, Michelle La Paakkönen
Yapım: 2018, ABD, 102 Dak.
Göktaşı
Trakya’nın köylerinden Günebakan’da halk kuraklıktan dolayı yağmur duasına çıkar fakat gökten yağmur yerine hiç beklenmedik bir şekilde göktaşı parçaları yağar. Hemen ardından köye akın eden Amerikalı, Alman ve Rus ajanlar, köylülerin topladıkları göktaşı parçalarını ciddi ücretler ödeyerek satın almaya başlar. Köylüler taşları satmaya çalışırken bir yandan yabancı ajanlarla diğer yandan Muhtar İsmet’in türlü çeşitli numaralarıyla uğraşırlar.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Caner Erzincan
Senarist: Caner Erzincan
Oynayanlar: Şafak Sezer, Ayhan Taş, Bülent Çolak, Tuna Orhan
Yapım: 2018, Türkiye
Dokunma Bana
Touch Me Not, yönetmen ve oyuncuların yakınlık üzerine kişisel bir araştırma niteliğinde. Filmde Laura, Tómas ve Christian’ın duygusal dünyaları ele alınıyor. Karakterler bir yandan yakınlık kurmak isterken bir yandan da bundan korkuyorlar. Hepsi, eski alışkanlıklarını, savunma mekanizmalarını ve oluşturdukları tabularını aşıp özgür kalmaya çalışıyor. Touch Me Not bize yakınlığı hiç beklemediğimiz durumlarda bulabileceğimizi ve kendimizi kaybetmeden başkasını nasıl seveceğimizi anlatıyor.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: Touch Me Not
Yönetmen: Adina Pintilie
Senarist: Adina Pintilie
Oynayanlar: Laura Benson, Tomas Lemarquis, Christian Bayerlein
Yapım: 2018, Romanya, Almanya, 125 Dak.