Argo, 1979’da ABD’nin Tahran’da rehin kalan vatandaşlarını kurtarmak için düzenlediği ve Clinton dönemine kadar devlet sırrı kalan operasyonun gerçek öyküsü. Muhteşem oyunculuk ve çekimlerle başarılı bir politik gerilim filmi. Kaçırmayın!
İSTANBUL’da geçen filmler sırasıyla vizyona girmeye devam ediyor. Skyfall’dan sonra Ben Affleck’in yönetip oynadığı
Argo ise en önemlilerinden biri. Önemli çünkü gerçek bir
hayat hikayesi. Burnumuzun dibinde yaşananların fantastik gerçekliğinin bizim hayal edebildiklerimizden üstün olması da belirleyici tabii. 4 Kasım 1979’da, İran devriminin en sıcak döneminde, militanlar Tahran’daki Birleşik Devletler büyükelçilik binasına girip 52 Amerikalı’yı rehin alır. Bu kargaşanın arasında altı Amerikalı kaçmayı başarır ve Kanada Elçiliği’ne sığınır. Yakalanmaları ve öldürülmeleri an meselesidir. CIA uzmanı olan Tony Mendez onları kurtarmak için çok riskli, sadece filmlerde olabilecek bir plan yapar. Argo adında bilimkurgu filmi çekeceklerini söyleyip Kanadalı film ekibi kisvesi altında rehineleri kurtarır. Şimdi Clinton döneminde üstündeki gizlilik zırhı kalkan bu olayın gerçek olduğunu bilmesek ve sinemada seyretsek burun kıvırırız. ‘Ne saçma, abarttılar’ deriz. Ama gelin görün ki gerçek. Bu noktada acaba inanmadığımız daha ne gerçek olaylar yaşanıyor bu absürt dünyada! İnsanlara paranoyak bile diyemeyeceğiz artık. Gelelim filmimize. Bu tarihi olayı sinemaya uyarlarsanız tabii ki Amerikancılık zirve yapar. Bu tür filmlerde bunu normal karşılamak gerekir. Her şeye rağmen Argo olaya genel bakışıyla diğer yanlı filmlerden daha dürüst bir yapım. Filmin başlangıcında İran’ın kısa tarihi veriliyor. Bu açıklamayı koymayabilirdi yönetmen. Ama koymuş. İran’ın Pers İmparatorluğu’nun mirasçısı olduğunu, bu yönüyle kavim olmaktan ileri gidemeyen Araplar’dan farklılığını bize anlatıyor verilen bilgiler. İranlı lider Musaddık’ın İran petrolünü millileştirdiğini bunun üzerine ABD ve İngiliz hükümetlerinin yardımıyla Şah Rıza Pehlevi’nin bir darbe yapıp İran’ın başına geçtiğini anlatıyor bu bölüm.
İRAN DİYE GÖSTERİLEN YERLER ASLINDA TÜRKİYE
İşte bu kısa bilgileri vermesi filmin ne kadar dürüst olduğunun kanıtıdır. Çünkü Humeyni’nin İran’ın başına geçmesi ve bütün iç dengelerin kökeninde bu yaşananlar yatıyor. Eğer yönetmen Ben Affleck isteseydi ABD Büyükelçiliği’ni basanları daha vahşi ve barbar gösterebilirdi. Tabii ki sahneler öyle bir his uyandırıyor insanda ama filmin başlangıcında verilen bilgiler hep içinizde kalıyor. Yani ABD’nin sütten çıkmış ak kaşık olmadığını hep biliyorsunuz. Zaten bizim Hollywood’tan beklediğimiz de bu. Filmin yönetmeni Ben Affleck ilk dönem yönetmenlik denemelerinin yerlerde sürünmesinden sonra kendini topladı ve iyi işlere imza atmaya başladı. Ben Affleck’in oyunculuğunu oldum olası severim zaten. Argo’da da abartısız ve çok doğal bir şekilde canlandırdığı CIA ajanı rolüyle oyunculuk başarısını devam ettiriyor. Yan rollerde ise süper isimler var. John Goodman ve Alan Arkin gibi Hollywood’un en iyi karakter oyuncuları fazla yer almasalar bile filmin derinliğini artıracak performanslar sergilemişler. İran diye gösterilen sahnelerin çoğu aslında Türkiye’de çekilmiş. Bazı tanıdık yerleri gördüğümüzde -mesela çarşı sahnesi- bıyık altından gülümsüyoruz tabii. Ama bütün dünya için çok da önemli bir ayrıntı değil. Üstelik gerçek İstanbul sahnelerinde basmakalıp yerler olmaması başarıydı. Tamam Ayasofya yine vardı ama en azından Kapalıçarşı’nın çatısında kimseler koşturmuyordu. En sonunda bir filmde o hamamın çatısına kimse çıkmıyor! Oyunculukları, hikayesinin ilginçliği, bizim coğrafyamızda yani tam burnumuzun dibinde neler olduğu açısından dikkat çekici bir yapım Argo. Son dönemde seyrettiğim gerilim ve politik yapıyı en iyi kullanan filmlerden biri.
FİLMİN KÜNYESİ
Orjinal adı: Argo Yönetmen: Ben Affleck Senarist: Chris Terrio Oyuncular: Ben Affleck, Alan Arkin, Bryan Cranston, John Goodman Tür: Aksiyon, Macera Yapım: 2012, ABD, 120 Dakika.
Bluray ve DVD'ler
RUH EŞİM (2010)
Ruh eşliği meselesini metafiziksel bir aşk filmi modeli üretmek için kullanan, buradan da reenkarnasyon, annelik, ilk görüşte aşk, tutku gibi temalara bir arada bakan albenisi yüksek bir eser.
Film: 6/ DVD: 2
BÜYÜK YARIŞ (2011)
Jack Black, Steve Martin ve Owen Wilson’ı kuş gözlemlemek gibi saçma bir olayın çevresinde bir araya getiren, David Frankel imzalı bir film. Üçlü arasında ne rekabet ne de durum komiklikleri ortaya çıkmış.
Film: 4/ DVD: 3
ARAMIZDA BEBEK VAR (2011)
Amerikan hikaye anlatma sinemasına hakimiyetini daha önce kanıtlayan Remi Bezançon, burada evliliklerin bebek doğumu sürecini komedi katkılı bir duygusal-dramın çevresinde ele alıyor.
Film: 5/ DVD: 2
CAN (2011)
Çağan Irmak’ın modern Yeşilçam melodramı düşüncesinin son ayağı diyebiliriz bu film için. Sinemaskop oranında bir prodüksiyon kalitesi sunup zaman zaman Amerikan bağımsız sinemasının uzun plan odaklı karakter dramalarının görsel dünyasını akla getirse de bunları tamamına erdiremiyor.
Film: 4/ DVD: 3
Vizyondakiler
NEW YORK’TA 2 GÜN
Marion, New York’ta Mingus’la kedileri ve önceki beraberliklerinden çocuklarıyla mutlu yaşamaktadır. Ne var ki babası, kız kardeşi ve onun erkek arkadaşı aniden ziyarete gelir. Marion’la Mingus’un ilişkileri iki gün boyunca akıl almaz sınavlardan geçecektir.
FİLMİN KÜNYESİ Orjinal adı: 2 Days in New York Yönetmen ve senaryo: Julie Delpy Oyuncular: Julie Delpy, Chris Rock Tür: Romantik, Komedi
Yapım: 2012, Almanya-Fransa, 96 Dakika.
EVRENİN ASKERLERİ: İntikam Günü
LUC ve Andrew, Evrenin Askerleri’ni bir araya getiren bir kilise kurmuştur. Amaçları Evrenin Askerleri’nin beyinlerine kazınan anıları silmek ve hükümetin oyunlarını ortaya çıkartarak onları özgür kılmaktır.
FİLMİN KÜNYESİ Orjinal adı: Universal Soldier: Day of Reckoning Yönetmen ve senaryo: John Hyams Oyuncular: Jean Claude Van Damme, Dolph Lundgren Tür: Aksiyon Yapım: 2012, ABD, 114 Dakika.