2002 senesinde evinde öldürülen Necip Hablemitoğlu suikastının altında hiç umulmayan bir isim çıktı.
Medya üzerinden, Ankara Üniversitesi'nde doçent olan tarihçi Hablemitoğlu'nun, Türkiye'de faaliyet gösteren Alman Vakıfları ve FETÖ'yle alâkalı yaptığı araştırmalar sebebiyle öldürüldüğü işlendi. Halkın zihni bu yönde şekillendirildi.
Suikastin sebebinin bu olması kuvvetle muhtemel. Lâkin suikast soruşturmasında gelinen son aşamada, cinayeti organize ve icra edenlerin Atatürkçü ve Ulusalcı bilinen kişiler çıkması çoğu insanı şaşırttı. Hususiyetle de Atatürkçü ve Ulusalcıları. Çok parlattıkları bir isim olan eski Özel Kuvvetler mensubu emekli Albay Levent Göktaş şimdi Hablemitoğlu suikastından aranıyor.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınacağı haberi kendisine sızdırılan Göktaş, polisler kapıya dayandığında kaçtı! Atatürkçü ve Ulusalcılar, kelimenin tam mânâsıyla şok geçiriyorlar. Nasıl olur da yere göğe sığdıramadıkları büyük komutan, Atatürkçü bir akademisyenin öldürmesini organize edebilir.
Nasıl olur da yere göğe sığdıramadıkları Atatürkçü büyük komutan FETÖ'ye çalışabilir?
Atatürkçü bir akademisyen Atatürkçü bilinen subaylar tarafından öldürülmüş. Bunu da, suikastın tetikçisi olan eski bir Özel Kuvvet askerinin itirafından öğreniyoruz.
Hablemitoğlu suikastında 20 yılın ardından gelinen nokta şimdilik bu. Yarınlar neyi getirir yaşayanlar görür.
Benim bu suikastı mevzubahis etmemin sebebi ise, 3 Eylül'de sene-i devriyesi olacak bir başka suikasta dikkat çekmek.
Bayram Ali Öztürk Hocaefendi 3 Eylül 2006 senesinde İsmailağa Camii içerisinde vaaz sonrası dua ederken bıçaklanarak şehid edildi. İsmailağa Camii içerisinde bu ikinci suikasttı. İlki, 1998 senesinde Hızır Ali Muratoğlu Hoca efendi tabancayla şehid edilmişti.
Her iki suikast dosyasının üzeri kapatıldı. Suikastın gerçekleştiği dönemde FETÖ'cülerin hâkim olduğu emniyet ve yargıdaki örgüt mensupları suikastı bir koz olarak kullandılar. Suikastı, düşman gördükleri kişi veya grupların üzerine yıkmaya çalıştılar. Suikastı araştırmak şöyle dursun, soruşturmanın en hassas iki dosyasını (1 ve 6 no'lu klasörler) 'kayboldu' diyerek FETÖ terör örgütün arşivine kaldırdılar. Suikastı gerçekleştiren şahsın telefon kayıtları da kayıp!
Hızır Hoca suikastını da bir deliye yıkıp kapattılar!
Hablemitoğlu suikastındaki gelişmeler beni umutlandırdı. Hablemitoğlu suikastında olduğu gibi Şehid iki hocamızın suikastının gerçek faillerine ulaşmak mümkün. Yeter ki gerekli merciler istesin!..