STAR WARS!! 39 yıllık bir macera. Maceranın ne kadar devam edeceğini de bilmiyoruz. 1977 yılında çekilen ilk filmde tamamen kendi cebinden tüm filmin bütçesini karşılayan bir yönetmen, GeorgeLucas...
Çekmiş olduğu ilk StarWars filmiyle yola çıkarken dünya sinema tarihine yön vereceğini biliyor muydu bilmiyorum. Çekilen yedi film sonunda milyar dolarlık kazanımlar ve Jedi hayranları, Dark Wather’dan nefret edenler. Aydınlık ve karanlık taraf arasındaki mücadelede kimin kazanacağı ise hala akıllarda soru işareti.
Aydınlık tarafın gücü; iyilik yapmak, iyi olmak ve şifa dağıtmak. Karanlık tarafın güç özelliklerini ise; korku, kin, saldırı ve kötü niyet.Filmin iyi kahramanları olan Jedi’lar, “Güç, yaşamdır; yaşam ise güç” der. Hayranlıkla izlediğimiz bu hayali kahramanlar iyiliğe karşı olan inançlarından karanlık tarafa yenildiklerinde bile vazgeçmediler.
Heyecan yok; huzur var. Cehalet yok; bilgi var. Kargaşa yok; ahenk var. Ölüm yok; güç var.
Yüzüklerin Efendisi başka sinema film dizisi. 1937 tarihinde başlayan macera günümüze kadar devam etti. Karanlık yavaş yavaş etrafa yayılmaktayken, karanlığa karşı verilen iyilik savaşı. Filmin önemli kahramanları Hobbitler; sadık, dürüst, çalışkan, iyilik yanlısı ve içten kahramanlar olarak karşımıza çıktı. Hobbitlerin; iyiliğin, barışın, kardeşliğin kazanması için verdikleri destansı mücadeleyi anlatan film dizisi ise anlatmış olduğu fantastik hikâye ile milyonlarca insanın beğenisini topladı.
Heriki fantastik kurgu filminde de karanlık ve aydınlık, iyilik ve kötülük, ayrımcılık ve kardeşliğin mücadelesini izledik. Jedi’lar ve Hobbit’lerin kazanmasını istedik. Çünkü bu fantastik kahramanlar içimizdeki iyiliğin temsilcileri, fantastik kahramanları oldular. Her iki filmin bu kadar başarılı olmasının bir sırrı vardı. Bir röportajında George Lucas bunu şöyle dile getiriyordu bizlere;
“Star Wars’da hikâyeler, içimizde yer alan bir şeylere dair konuşur. İçinde yaşadığımız hayatın nasıl bir şey olduğunu ve onun manasını aramaya çalışır.”
Ne güzel özetlemiş Lucas. Yaşadığımız hayatın gayesi de iyilik ve kötülüğün karmaşası değilmiydi zaten. Beyaz perdede izlediğimiz, hayranlık duyduğumuz kahramanlar aslında bizim içimizdeydi. Öyle fantastik güçleri falan da yoktu yüreklerinde ki sevgiden başka.
Tüm dünyaya inat Alyan Kurdi’ye sahip çıkmaktı Jedi olmak. Bayırbucak Türkmenlerine yardım etmekti Hobbbitlik. Kimsesiz bir çocuğa gülümseme olmak, terörizme dik durmak, memleketi olmayanlara kucak açmaktı kahramanlık. Bir bardak sıcak çayı beraber yudumlamak, son lokmayı paylaşmak, Ankara katliamında, Sultanahmet katliamında ölenlere rahmet dilemekti kardeşlik. Bir gülümsemede buluşmak, secdeye durmaktı inanmak.
Filmlerde izleyince hayranlık duyduğumuz Hobbit’ler de bizdik, Jedi’ylarda. Beyaz perdede izlemedik diye mi yanımızdaki, yanı başımızdaki kahramanları görmüyoruz.
Karanlık taraf her zaman olacak. Habil ile Kabilden beri bitmek bilmeyen bir mücadele devam edecek. Ama ışık ne kadar dünyayı aydınlatacak işte o bizim içimizdeki güce bağlı.