Şişmanlığın getirdiği sağlık sorunları, yanlış uygulanmış şok diyetlerin yol açtığı sağlık sorunlarından daha tehlikeli değil.
ÇAĞIN hastalığı şişmanlıktan korunmak adına uygulanan hızlı kilo verdiren diyetler, kişileri bir yandan hüsrana uğratırken, bir yandan da dejeneratif dediğimiz diyabet, kalp-damar ve kanser gibi hastalıkların ortaya çıkışını hızlandırıyor. Unutulmamalıdır ki, şişmanlığın getirdiği sağlık sorunları, yanlış uygulanmış hızlı kilo verdiren diyetlerin yol açtığı sağlık sorunlarından daha tehlikeli değil. Şişmanlık; oluşumundan tedavisine, çok yönlü bir süreçtir ve bireysel ayrıcalıklar gösterir. Şişmanlar için geliştirildi diye ortaya atılan bir formül, kendisini şişman diye nitelendiren herkes tarafından kullanılmaya uygun değildir.
Şok diyetin sonu hüsran
Hızlı kilo verme çabaları, aynı hızla kiloların geri alınımı ile sonlanacağından, bireyde geri dönüşü olmayan ciddi sağlık sorunları oluşmasına yol açabilir. Anoreksia nevroza ve bulimia gibi yeme davranışı bozukluklarının günümüzde yaygınlaşmasının nedeni, genellikle şok diyetlerdir. Şişmanların fazla kiloların tümü, yağdan ibaret değildir ve bu kişilerdeki yağsız vücut kitlesinin ağırlığı, normal oranlara oranla daha fazladır. Boy ve yaş da yağsız vücut kitlesini etkiler. Vücudun yağsız beden kitlesinden oluşması diyet uygulama açısından büyük önem taşır.
Metabolizma oranını düşürüyor
Kilo verme ile yağsız doku kitlesi de azalacağından bunun sonucu bazal metabolik hız azalacaktır. Bu durumda kişi kendisi ile aynı ağırlıkta olan, normal kişiye göre daha az gıda tüketmek zorunda kalacaktır. Hızlı kilo vermede yağsız vücut kitlesindeki azalma daha da fazla olmakta, yağsız kitle/ yağlı kitle oranı yüzde 50’ye ulaşabilir. Bu durum bazal metabolik hızın daha da fazla düşmesine neden olacağından, kişi verdiği kiloları korumak için daha fazla gayret göstermek durumunda kalacaktır.