Alman Parlamentosu’nun almış olduğu kararın siyasi olduğunu söylemeye gerek yok. Almanya’nın asıl amacının ne olduğunu bilmediğimizi zannetmesinler.
Birinci Dünya Savaşı’nda oluşan boşluğu Almanya’nın hangi manevralarla doldurduğunu ve içimize nasıl yerleşip bizi bitirdiğini unutmuş değiliz elbet.
Almanya; AB üzerinden hem belirleyici bir aktör olmaya, hem de Türkiye’nin dış politika denklemine tıpkı Birinci Dünya Savaşı’nda olduğu gibi kendini oturtmaya çalışıyor.
Biz bu hataya bir kez düştük.
İttihatçı ağalarımızın bu Almanya aşkı dolayısıyla koskoca imparatorluğumuzu kaybettik.
Tek sebebin de bu olduğunu iddia eden indirgemeci bir yaklaşım içinde değiliz ama bunun belirleyici faktörlerin başında geldiğini az buçuk tarih okuyan herkes rahatlıkla anlayabilir.
Bugün Alman Parlamentosu’nun “Ermeni Soykırımı” üzerinden geliştirdiği tutum aslında bir yönüyle de kendilerine yöneliktir.
Çünkü o tarihte Osmanlı yönetimini elinde tutan İttihatçı ağalar Almanya’nın tamamen güdümündeydiler.
Muhtemelen bugün “Ermeni soykırımı” diye adlandırılan o tehcir ve tenkil operasyonunun akıl hocaları da Almanlar’dı.
Osmanlı ordularını komuta eden Alman paşalarının bilgisi olmadan bu tür bir politikanın belirlenmiş olduğuna inanmak zaten mümkün değil.
Alman Parlamentosu’nun bu kararı üzerinden bütün Almanlar’ı suçlayan bir bakış açısına sahip değiliz.
Ama tarihin kaydettiği en büyük zulmü de Almanya’nın işlediğini bilmeyen yok.
“Yahudi soykırımı” Alman mahkemelerinde de tescillenmiş bir gerçekliktir.
Hitler’in torunları şimdi kalkmış bizi soykırım yapmakla suçluyorlar.
Sadece Hitler’in torunları dersek haksızlık etmiş oluruz.
Türk asıllı Alman milletvekillerinin asıl bu karar tasarısında nasıl belirleyici bir rol oynadığı ortada.
Onların isimlerini vermeye gerek yok.
Hitler’in torunlarından bin kat daha kendi ülkesinin Cumhurbaşkanına ve Hükümetine düşman olan bu Mankurtların sergilediği Erdoğanfobik tavır her anlamda patolojik bir örneklik sunuyor bize.
İsmi Türk olan ama kendileri Mankurt olan o siyasi zavallıların Erdoğan’ın şahsında cisimleşmiş AK Parti liderliğini köşeye sıkıştırmak için başvurdukları bu hamle bilinsin ki içerde Erdoğan liderliğini de AK Parti’yi de çok daha güçlü kılacaktır.
Alman Parlamentosu’nda bu karar tasarısını çıkartanların amacına uygun bir biçimde burada konuşan siyasetçilere acıyorum.
CHP bir yanda tasarıya karşı çıkarken, öbür yandan buna Erdoğan/AK Parti politikalarının sebebiyet verdiğini söylemekle bu tasarıyı çıkartan güçlerin amaçlarına uygun bir yerde kendini konumlandırmış bulunuyor.
Gökten bir meteor taşı düşse bunu bile Erdoğan’dan bilen bu Erdoğanfobik CHP zihniyeti tam da bu tasarıyı geçiren güç odaklarının yapmak istedikleri algı operasyonunun siyasi tetikçiliğini yapıyor.
Bakmayın siz bu tasarıya tepki koyduklarına. Bu işin sadece zahiri kısmı.
Erdoğanfobizme yeni bir mühimmat buldukları için içten içe nasıl sevindikleri ayan beyan ortada.
Söylemleriyle ve pratikleriyle bunu ziyadesiyle gösteriyorlar.
Hiçbir konuda “milli/yerli duruş” sergilemeyen CHP’nin, bu meseleyi Erdoğan’ın şahsı üzerinden bir iç politika malzemesine dönüştürmesi kendisine verilen rolle alakalıdır.
O Alman Parlamentosu’nda bu tasarıyı çıkartan Mankurtların rolü ne ise CHP’nin de buradaki rolü odur.
HDP’ye söz söylemeye gerek bile yok.
Alman Parlamentosu önünde kimlerle beraber nasıl sevindiklerini gördük.
Benim için ha Taşnak ve Hınçak, ha HDP!
HDP Kürtlerin Taşnak ve Hınçak Partisi’dir.
Hitler’in torunları sadece Almanya’da yaşamıyorlar, biline.