“Son zamanlarda yazdığın en ilgi çekici yazıydı” dedi dünkü yazım için tarih meraklısı dostum ve sordu: “Siyasilerden ne tepki aldın?”
Hiçbir tepki almadım. Okudularsa üzerinde düşünmelerini tepki vermelerine yeğlerim...
Mısır’da darbe yapan askerlerin lideri Gen. Abdülfettah el-Sisi, yazdığım gibi, Hilâfet’in yeniden canlandırılmasından yana; tıpkı devirdiği Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin Müslüman Kardeşler örgütü gibi...
Gen. Sisi 2005 yılında öğrencisi olduğu Amerikan Kara Harp Akademisi’nde ‘master tezi’ olarak kaleme aldığıçalışmada, “Ortadoğu’ya demokrasi ancak İslâm yoluyla gelir; bunun için Hilâfet kurumuna ihtiyaç var” görüşünü işliyor...
Amerikalılar çalışmadaki bu görüşü önemli bulmuş olmalılar... Akademi her isteyene açık tuttuğu tezlerden bir tek Sisi’nin ‘Ortadoğu’da Demokrasi’ başlıklı çalışmasını meraklı gözlerden saklıyordu; başarılı olamadı. 17 sayfalık tez şimdi isteyen herkesin uzanabileceği yakınlıkta...
Konuya ilişkin son yazımı “İngiltere bu tablonun neresinde? İngilizler olmadan bu oyun iyi oynanmaz da ondan soruyorum...” cümlesiyle bitirmiştim; tarih meraklısı dostumun tepki beklediği de o bölüm...
İngilizler ‘Hilâfet’ konusunda hayli duyarlı bir millet... Hadi Osmanlı-Büyük Britanya rekabetinin zirvede bulunduğu uzun asırlarda, Londra’nın, “İstanbul’daki Sultan’ın yapacağı bir açıklamayla Burma’dan Hindistan’a, Mısır’dan Timbuktu’ya reayamız olan Müslümanlar ayaklanabilir” kaygısı taşımasını anlarım. Hatta o kaygıyla Lozan’da “Hilâfet kaldırılırsa iyi olur, dinin baskısı altından kurtulursunuz” tezini işlemelerini ve sonunda muratlarına ermelerini de hiç yadırgamam...
Devletlerinin başı olan Kral veya Kraliçe aynı zamanda İngiliz Kilisesi’nin de başıdır; yani bir tür ‘Halife’ sayılabilir; ‘Anglikan Dünyası’nın Halifesi’... Dinin uluslararası arenada etkin bir güç olduğunu İngilizlerden daha iyi kim bilebilir?
Hilâfet 3 Mart 1924’te kaldırıldıktan sonra, İstanbul’un Hilâfet merkezi olmaktan çıkması için muazzam gayretler göstermiş olan Londra, çabalarını bu defa tam tersi bir gelişmeyi sağlamakta yoğunlaştırdı: Kendisine bağlı bir ‘Halife’ ortaya çıkarma çabası... Bu amaçla 1926 yılında Kahire’de bir ‘Hilâfet Toplantısı’ düzenlemeye bile kalkıştı İngilizler...
Amaç, kendilerinin etkisine açık birine ‘Halife’ unvanı kazandırabilmekti... Hicaz’da Philby-Lawrence işbirliğiyle krallığını ilân etmiş Şerif Hüseyin’in aynı zamanda ‘Halife’ unvanını da almasına göz yummuşlardı; orada fazla kalamayacağını bile bile... Çölden gelen Suud Ailesi onu ve oğullarını Hicaz’dan kovuverdi (1924 sonu). Oğullarından biri pekâlâ ‘Halife’ ilân edilebilirdi.
Padişahların taktığı görkemli nişanları ve heybetli İttihatçı bıyığıyla Mısır Kralı Fuad ne güne duruyordu?
İngilizler’in Kahire’de toplantıya çağırdıkları Müslüman temsilcilerden beklediği, kendilerinin işaret edeceği birini ‘Halife’ ilân etmeleriydi.
Bekledikleri olmadı. Toplantıya pek az kişi katıldı ve daha ilk günden o planın tutmayacağı belli oldu. Özellikle Hint Altkıtası’nda yaşayan Müslümanlar “Biz Türkler’den başka bir milletten Halife istemeyiz” tavrını sürdürünce, İngilizler’in ‘kendilerine bağlı Halife’ projesi suya düştü...
Şimdilerde Hindistan, Pakistan ve Bangladeş gibi üç ayrı devlete bölünmüş olan Altkıta Müslümanları, İstiklal Savaşı’mız sonrasında da eski birlik ve dirliğimizin devam etmesi için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Hindistan’dan gelen heyetlerin biri dönüyor, diğeri geliyordu Ankara’ya ve hepsi de “Aman Hilâfeti koruyun” temennisinde bulunuyordu...
Ayrıca İngiltere’yi de Türkler üzerinde baskı uygulamaması için uyarıyordu Hint Müslümanları, aksine davranışın pahalıya patlayacağını göstermek için de müstemleke yönetim merkezleri önünde gösteriler düzenliyorlardı.
Yalnızca Sünni Müslümanlar da değil; İsmailiye adlı farklı bir dini anlayışın lideri Ağa Han da bu keskin tavırda başı çekiyordu.
Hint Müslümanları’nın tavrı yüzünden İngilizler’in projesi gerçekleşmedi.
Sisi Paşa’nın “Bize özel demokrasi Hilâfetli olmak zorunda” görüşünden sadece Amerikalılar değil, herhalde İngilizler de haberdardır.
Ne düşündüklerini merak ediyorum...