Buradan aylar önce yazmıştım " İnandıklarımı hor göreni asla hoş görmem".
Hoşgörü dediğiniz şey, inananları sindirmek için mistik aromalı bayık hamasete ram edildiğinden böyle bir giriş yapmayı tercih ettim .
Beni hoşgörülü yapan kuvvet inandıklarımdır , kimse inandıklarımı çiğneyerek bana hoşgörüsünü yutturmasın . Siz çiğnerseniz ben de yutmam kısacası bu !
Sustuğumuzda Allah'a konuşuyorsak evet bir zikirdir lakin susturmaya çalışıp inandıklarımızla geviş getirene de dilimiz zehirdir bunu söylemeye geldim demiştim .
Ayaklarını, Müslümanların sırtına silerek insanlık mavrası okuyanların, sefil bir gübre çuvalı olduklarını yüzlerine çalmaya geldim .
Müslümanın onurunu, alt etmeye çalışan üst düzey işkembe torbalarına paha biçmeye geldim.
Hoştlanda , sen Dünya'nın ağrıyan köpek dişisin ve sallanıyorsun Wilders , Ebrehe'nin filleri gibi sallanıyorsunuz, Hazreti Hamza'nın yumruğunu yemiş Ebu Cehil gibi sallanıyorsunuz!
Sevr Mağarasında Peygamberimiz Hz. Muhammedi saklayan örümceğin ağına düştünüz sallanıyorsunuz!
Hira'dan gelen o nurlu ses sizin leş kulaklarınızı çınlattıkça sallanıyorsunuz.
Nemrudun beynindeki sineğin vızıltısı, sizin böğürtünüzü bastırdıkça sallanıyorsunuz.
O kafasını duvarlara vurdukça siz sallanıyorsunuz.
Sen Hayber'in intikamı için Karikatürlere sığınan ,
Küffarın kuburuna istiflenmiş
Eksik halkalı tasma .
Kuşu ölen çocuğa taziyeye giden bir rahmet peygamberini ,
Torunları Hasan ile Hüseyin sırtından inene kadar secdede bekleyen gül bahçemizin zerresini , adının sancağını,
Senin ve senin gibi yürüyen kuyruk yağlarının izbesine asla düşürmeyeceğiz.
Böyle söylemiştim . Şimdi Wilders diye bilinen sürekli İslama havlayan salya şelalesi, yine aynı yal tabağı zihniyetiyle, sırnaşarak şu güzel günlerde sabır sınıyor.
Biliyoruz ki Oruç, böbürlenerek yürüdüğün toprağın altında bir "gün" zorunlu rezervasyon yaptıracağını unutmadığında başlar.
Oruç, mezar taşından başka bütün kartvizitlerin fani olduğunu düşündüğünde başlar.
Oruç, yemek sonrası sarıldığın kürdan kadar kalmış mazlum bebekleri düşündüğünde başlar.
Oruç alçakların takozu kibirden arındığında başlar.
Oruç, önce Allah'a sonra bastonlarına dayanmış yaşlıların duasında başlar. Oruç, yaptığın iyiliklerin gevezesi değil suskunu olduğunda başlar.
Oruç, göbek sıvazladığın değil yoksulu yokladığın aydır.
Biliyoruz.
Ve oruç, küffarın karşısında eğilmeyen boynumuza tutunduğunda başlar.