Ligde yok... UEFA’da nal toplamada... O zaman bu Fenerbahçe nereye koşuyor? Yönetimin üst düzeyi cevap vermeli. Maçın ilk yarısında kayda değer gördüğümüz direk dibinden auta giden şutların dışında pozisyon zaafiyeti ile geçen bir maç izledik. Bu maçın favorisi gözüken Fenerbahçe koskoca bir yalanmış!.. Hiçbir futbolcuda herhangi bir girişim, maç kazanma arzusu göremediğimiz gibi yetenekli bildiğimiz Salih top kayıpları oynarken, Stoch hiçbir varlık gösteremiyordu. Moussa Sow top alma yoksunu kalırken, Souza enlemesine geri oynama alışkanlığı ile devamlılığını sürdürüyordu.
İkinci yarı itibariyle ise Sow ile çok önemli bir pozisyon bulduk, ama golü bulamadık. Daha sonra oyuna giren Emenike ile biraz daha fazla sokulabilse gol atması işten bile olmayan pozisyonda, acele etti, erken vurdu gollük topu Zorya kalecisi Shevchenko’ya teslim etti.
Grechyshkin’nin Fenerbahçe kalesinin çatalına giden golüyle zayıf görünen Zorya öne geçti. Fenerbahçeli oyuncular var mıydı, yok muydu belli değildi. O zaman maç kazanma şansını arayıp da bulamazsın.
Fenerbahçe’nin bu hale gelmiş durumda çaresini ve reçetesini hiçbir futbol doktoru yazamayacak görünüyor. Böylesine zayıf gördüğümüz Zorya karşısında bile akıllara durgunluk veren acemi hareketler yapan futbolcularımızın hangi Fenerbahçe’nin futbolcuları oldukları da tartışılır. Bu bozuk düzen, sezon başındaki yanlışlar tamamen yönetim hatasından kaynaklanıyor. Aziz Yıldırım kendini dokunulmaz zannediyor. Hadi öyle kabul edelim. Ama bu Fenerbahçe takımının almış olduğu neticeler kendisine dokunmaya başladı farkında değil. Kısacası Fenerbahçe hem ligimize hem Avrupa Ligi’ndeki bu maçlara beyaz bayrak sallamaya başladı.