İran'ın sınır ötesi milisleriyle ABD unsurları arasında çatışmalar iyice arttı.
Ürdün'ün kuzeydoğusunda düzenlenen İHA saldırısında 3 ABD'li askerin öldüğü, 25 askerin de yaralandığı duyuruldu.
ABD Başkanı Joe Biden, saldırının Suriye ve Irak'ta faaliyet gösteren İran destekli militan gruplar tarafından gerçekleştirildiğini açıklarken, yardımcısı Kamala Harris, "Terörizmle mücadeleye devam edeceğiz ve tüm sorumlulardan hesap soracağız." ifadesini kullandı.
Gazze'de yaşananların ilk sıçrama tahtası Lübnan. Suriye ve Irak sahası ise yine vekâlet savaşının sürdüğü alanlar. Belucistan ve Güney Kafkasya olası sıçrama alanları.
Irak, yaşadığı bunca sivil ölümünün ve badirenin ardından tekrar bir çatışma alanına döndü. ABD ve İran unsurlarının karşılıklı saldırıları devam ediyor.
ABD, Haşdi Şabi gruplarını Irak'ta bombalarken Bağdat hükümeti ülkenin yaşayacağı kaostan rahatsız. KDP hattındaki Erbil'de bir iş adamının evini füzeyle vurduktan sonra, evin Mossad ajanları tarafından kullanıldığını iddia eden Tahran yönetimi, yaptığından hiç pişman değil.
Şüphesiz bölgede olup bitenler küresel Hibrit Savaş'ın yansıması. Tarihsel birikimlerimize nazaran, yeni Hibrit Savaş'ı Gürsel Tokmakoğlu uzun zamandır gündemde tutuyor. Çok boyutlu Hibrit Savaş'ı anlamak ve izdüşümünü takip etmek hiç de kolay değil.
Taraflar arasında Suriye'de açılan cephe Ukrayna'da genişlemişti. Şimdi Lübnan, Irak ve Yemen vekâlet savaşlarına sahne oluyor.
ABD, İran'ı hedef alırken hem Körfez ülkelerini hem de İsrail'i rahatlatmak istiyor ancak asıl mesele İran-Çin, İran-Rusya ilişkisini zedelemek.
İran'ın hem yakın çevresinde hem de Yemen'deki varlığı ise yalnızca Tahran'ın aklı değil. İran vekil savaşçılarını Pekin ve Moskova'nın sessiz desteğiyle ayakta tutabiliyor.
Çin'in petrole bağımlılığı tartışılamaz. Dünyanın üretim devi Pekin, petrol konusunda Rusya, Körfez ülkeleri ve İran'a muhtaç. Çin'in yerine Hindistan'ı palazlandırmak isteyen küresel sistem, petrol üreticilerini kontrol etmek, hedefine ulaşmak için petrolün alıcısını değiştirmek zorunda.
Bölgemizde yaşanan etnik ve dini çatışmalar sadece yerel bahaneler. Dünya ticaretini ve enerji ithalatını takip ettiğimizde kavganın sebebi açıkça görünüyor.
Bugünlerde Irak'ta ve Suriye'de yaşanacaklar Türkiye'nin olup bitenlere seyirci kalmadığını, sahadaki etkisini gösterecek. Sahada yerel ittifaklar ve tarihsel birliktelikler bir kez daha hatırlatılıyor.
Ankara'nın sessiz ve derin planları var. İsveç kararının kolay verilmediğini burada vurgulamıştık. Son günlerde yaşanan ziyaret trafiği bize şimdi yazamayacağımız ama yakında tanık olacağımız önemli dönüşümlerin habercisi.