Bazı araştırma şirketlerinin cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili ilk anket sonuçları açıklandı; sonuçlar şaşırtıcı değil: Başbakan Tayyip Erdoğan’ın adaylığını koyması bekleniyor ve eğer aday olursa, bugün itibarıyla, CHP ile MHP’nin ‘çatı adayı’ Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan fazla oy alabileceği anlaşılıyor...
GENAR’ın araştırmasında Tayyip Erdoğan’ın oyu yüzde 55, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun oyu ise yüzde 35.8 görünüyor...
Esas şaşırtıcı olan, HDP’den aday olması beklenen Selâhattin Demirtaş’ın muhtemel oyu: Yüzde 9.0...
MAKşirketinin sadece “Sandığa gidip oyumu kullanacağım” cevabını verenleri hesaba kattığı anketinde ulaştığı sonuç da çok farklı değil: Erdoğan yüzde 56.6; İhsanoğlu yüzde 34.29... O ankette de Demirtaş yüzde 9.55 oy alacak görünüyor...
Tabii bu tablonun, adayların bile henüz resmen açıklanmadığı, kamuoyunun ‘çatı adayı’nın adını telâffuzda zorlandığı bugünün eğilimini yansıttığı unutulmamalı...
Önümüzdeki altı hafta içerisinde dengelerin değişebileceğini düşünmeliyiz.
Zaman içerisinde kimin oyu artar, kimin oyu azalır?
Dün buradacumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bilinmeyenlere değindim; iç politikadaki bilinmeyenler bilinir hale geldikçe tablo daha netleşecektir. Sözgelimi, ortak hareket eden muhalefet özellikle CHP tarafı ‘çatı adayı’nı örgüt ve seçmenlerine kabul ettirebilecek; bir bölümünün Tayyip Erdoğan sonrasında partinin savrulacağı endişesi yaşadığı anlaşılan Ak Parti seçmeninin tedirginliği giderilebilecek midir?
Muhalefetin işi bu alanda Ak Parti’ye nazaran daha zor.
Ak Parti’nin seçime gidilirken kendisinin kontrolünde olmayan alanlardaki belirsizliklerde zorlanmasını bekleyebiliriz. Irak’ta ve Suriye’de her geçen gün biraz da çapraşık hale gelen çatışmacı ortamlar var: IŞİD’in Musul sürprizinin piyangosu Türkiye’ye çıktı; ‘terör örgütü’nün elinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bulunuyor... Varlığını Türkiye’nin tehdit ettiğini düşünen ve bunun için Tayyip Erdoğan’ı cezalandırmak isteyebilecek Suriye rejimini de hesaba katmak şart.
Herhangi bir olağandışı gelişme, seçmenlerin eğilimlerini etkileyebilir.
Olmayacak sanılan şeyler oluyor yeni gelişmelere gebe bölgemizde: ABD İran’la yakınlaştı... Mısır’daki yeni rejimle arası iyi... Şam rejiminin gözü o denklemin içerisine girebilmekte...
İktidar partisinin aday lehindeki kamuoyu yoklamalarına rağmen ihtimal hesapları yaptığı, kampanya öncesi hazırlıklarından anlaşılıyor: İlk kez oy kullanacak yurtışı seçmenler önemseniyor... İkinci tura kalınacak olursa, ilk turda HDP adayını tercih edecek seçmenlerin oyunu Ak Parti’ye yöneltmesi için ‘çözüm süreci’ni yasal çerçeveye kavuşturma girişimi başlatıldı...
Selahattin Demirtaş’tan başka birini aday göstermesi için HDP ile görüşmeyi düşünebilir Ak Parti...
Bir başka tahkimat da, kendi seçmen tabanını, Tayyip Erdoğan sonrası dönemde partinin yine başarıdan başarıya koşacağına ikna etme yolunda yapılabilir... Adayın açıklandığı gün, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün adının bu kapsamda anılmasını bekleyebiliriz...
Her türlü gösterge Ak Parti’nin cumhurbaşkanı adayının Tayyip Erdoğan olacağına işaret ettiği halde, onun ısrarla ve sıkça ‘ters köşeye yatırma’ alegorisine başvurması, aslında partinin başına getirilecek kişi konusunda bir yanıltmacayla ilgili olmasın?
Kamuoyu yoklamalarının yolun başında çizdiği tablo bugünün seçmen eğilimini yansıtıyor bunu unutmayalım; esas olan, önümüzdeki altı hafta içerisinde belirecek seçmen kanaatleridir.
Onu etkilemek için partilerin ve adayların çok çalışması gerekiyor.