Bizim yıllardır yaptığımız Kılıçdaroğlu eleştirilerini 14 Mayıs hezimetinin ardından CHP medyası da yapar oldu. Bazıları açıktan sertçe eleştiriyor Kılıçdaroğlu'nu, bazıları zaten hayli hırpalanmış olan adayları 28 Mayıs'a kadar dayansın bari diye laf dokundurmakla yetiniyor.
Sadece CHP'ye yakın yerli medya değil, Erdoğan'a karşı dışarıdan fonlanan medya ve Batı basını da rahatsız mevcut durumdan. "Kılıçdaroğlu ile olmaz çünkü..." diyen yorumların analizlerin ardı arkası kesilmiyor.
Görünür sebepler üzerinden az çok anladılar Kılıçdaroğlu ile neden olmayacağını. Bay Kemal'e masa tokatlatacak kadar bunalttılar hatta.
Cumhurbaşkanlığı koltuğunu hayal ederken, CHP genel merkezindeki koltuğunu kaybetme noktasına geldiğinin farkında Kılıçdaroğlu.
Her şeye en baştan başlayamayacak kadar da yolun sonunda artık.
O yüzden sayılıp dökülüyor siyasi karnesi.
BAY KEMAL'İN KÖTÜ KARNESİ
Hesap uzmanı olmakla övünen Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyaseti toplama çıkarma işlemi sanması en büyük "siyasi hatası".
Anket firmalarının yalan yanlış ölçtüğü oy dağılımına bakıp, şuradaki oyu buraya, oradaki partiyi masaya koyunca sandıktan çıkacağına inanması da öyle.
Ama Kılıçdaroğlu'nun asıl büyük hatası seçmeni güdülen koyun, nereyi gösterirse oraya tıpış tıpış oy veren köle gibi görmesidir.
Bu siyaseten ve ahlaken büyük hatadır.
Çünkü vatandaş siyasetçinin velinimetidir. Vatandaşın varlığına, kimliğine saygı duymak, derdini fikrini talebini dinlemek, sorunlarına çözüm bulmak zorundadır siyasetçi.
Hangi meseleye dair ne yapacağını, hangi bütçeyle nasıl bir takvim içinde çözüm üreteceğini somutlaştırmak zorundadır.
"Her eve altın", "her çiftçiye traktör", "depremzedeye bedava ev", "emekliye 15 bin TL bayram harçlığı" gibi kaynağı, takvimi, kadrosu olmadığı aşikâr vaatler size güveni değil güvensizliği doğurur.
Nitekim CHP'nin bol keseden attıklarını CHP'nin amiral gemisi Sözcü gazetesinin de itiraf ettiği gibi kimse tutmadı.
KALP YAPAN ELLER KİMLERİ YEDİ?
Kılıçdaroğlu, kendi adaylığını masaya dayattığında, Akşener yalnız kalsın, Bay Kemal lehine sayısal çokluk oluşsun diye masaya oturttuğu dört küçüklerle ilgili hesabı kötü bir hesaptı.
Saydı baktı, "ben dahil beş kişiyiz, Akşener'i yeneriz" diye düşündü.
Öyle de oldu.
HDP'nin varlığına ses çıkarmayan Akşener, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını onaylamamak için esti gürledi. "Kumar masası" dahil her şeyi dedi ama gizli bir güç onu "noter masasına" gerisin geri oturttu.
Buradaki hesabı evet tuttu Kılıçdaroğlu'nun.
Hakkında CHP çevrelerinin sıkça söylediği, "Kemal Bey çok nezaketlidir" değerlendirmesini çöp etmek pahasına masadaki tek kadın siyasetçiye karşı ağır saygısızlık etti. Gerisini de küfürbaz CHP trolleri getirdi.
Elleriyle kalp yapmayı başaran Kılıçdaroğlu, Akşener'in onurunu ayaklarıyla çiğnedi yani.
CHP'NİN BEDAVACI KAMBURU
CHP listelerinden aday gösterdiği Saadet, Gelecek, Deva ve Demokrat Partilileri CHP seçmeninin oyuyla Meclise taşımayı sorun olarak görmüyor Bay Kemal.
Mustafa Sarıgül'ü de dâhil ettiğinizde, toplam oyları 1 buçuk bile etmeyen 5 partiye 39 milletvekili koltuğu ikram etti Kılıçdaroğlu.
CHP'lilerin seçilebileceği yerleri, CHP'li olmayanlara verdi yani.
Şöyle de diyebiliriz: CHP Genel Başkanı, CHP seçmenine göstermediği saygıyı ve sahiplenmeyi CHP teşkilatlarına da göstermiyor.
Haliyle CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun saygı göstermediği CHP seçmenine, Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu niye saygı göstersin?
Nitekim CHP sırtından "bedava" kazandığı 10 milletvekiliyle "ilk grup toplantımızı yaptık" diye gurur dolu bir paylaşım yaptı dün Twitter'da.
CHP teşkilatlarından, CHP seçmenden gelen tepkiye dayanamadı sildi Davutoğlu. Ama bunlar bedavacı küçüklerin de Bay Kemal'in de iyi günleri daha.
Daha çok dayak yiyecekler aptal yerine koydukları CHP'lilerden.