Fransa yolunda gözümüz Konya’da, kulağımız Hollanda’da, sürpriz de Kazakistan’ın alacağı bir galibiyetteydi. İşte dün gece böylesine çok yönlü bir karşılaşmaya çıktı Milli Takımımız.
Teknik Direktör Fatih Terim, takımı bu kez sahaya forvetsiz sürdü. Çek Cumhuriyeti maçındaki 11’den Cenk Tosun bu kez yoktu, onun yerine Volkan Şen vardı. Terim, kalabalık bir orta sahayla İzlandalılar’ı durdurmak, sürpriz gol adamlarıyla da rakibi vurup maçı kazanma üzerine planlarını yapmıştı.
İlk 15 dakikada İzlanda takımı fizik üstünlüğünü iyi kullandı. Topu arkadan uzun oynamasından dolayı tehlike yaratamadık. İzlanda bütün maçlarında rakip arkasına uzun top atarak ve geride pas yaparak oynayıp Paris yolunu açmıştı. 15-40 dakikalar arası milli takımımız arzu edilen şekilde baskı kurarak rakip kalede gol aradı. Arda, Oğuzhan ve Volkan Şen’le gole yaklaştık ama son vuruşlarımız iyi olmayınca arzuladığımız golü bulamadık.
İlk yarıda Hollanda’dan gelen Çek’ler’in 2-0 önde olduğu haberi oyunculara sirayet etti ki, daha rahat ve cesur oynamaya başladılar.
İkinci yarıya Letonya’dan gelecek bir sürpriz sonuç ve direkt finallere play-off oynamadan gidebilmenin hesabıyla başladık... İkinci yarının ilk 15 dakikasında İzlanda daha atak göründü. Ama sonra kontrolü ele geçirdik. Letonya’da Kazaklar’ın 1-0 öne geçmesi, Çekler’in Hollanda karşısında skoru 3-0’a getirmesi Paris’e direkt gitme şansımızı arttırdı. Ancak sahada oyuncularımıza bu skorlar bir şey ifade etmiyor gibi beraberliğe razı oyun sergilemesi daha sonra seyircimizin ısrarlı isteği takımı biraz olsun hareketlendirdi. Diğer takımların skorları bizim için en ideal skorlardı. Fatih Hoca’nın Gökhan Töre ve Cenk Tosun değişiklikleri kazanma adına yapılan değişikliklerdi. Ama Töre’nin 77’de kırmızı kart görmesi Fransa’ya direkt gitme umutlarımızı tam kırdı derken, 89’da Selçuk sahneye çıkıp nefis bir gol atınca, Paris biletini direkt olarak aldık.