Hafta içinde bir diyetisyen okuyucumdan aldığım mesajda, kendisine danışan birine yeşil çay içmesini önerdiğinde “yeşil çay doğum kontrol haplarının etkisini yok ediyormuş” diye öneriyi ret ettiğini, bu konuda bilgimin olup olmadığını soruyordu. Bu bilginin kaynağının internet yorumları olabileceğini düşündüğümden, yaptığım incelemede internette kadınlara yönelik bazı web adreslerinde bu konuda uyarılara rastladım.
Bu tip uyarılara yazılı ve görsel basında sıklıkla rastlıyoruz. Bir-iki makale okuyan kişi hemen yeni yorumlar ve kendince keşifler yapmaya başlıyor. Aslında bilimsel çalışma sonuçlarını yorumlamak çok yönlü bilgi birikimi ve hüner ister. Daha önceleri de defalarca belirttiğim üzere bitkisel ürünler (meyve/sebze, bitkisel ilaç ya da içecek) vücudumuzda mideden başlayarak vücuttan atılıncaya kadar geçen süreçte farklı pH (asit/alkali koşulları), enzimlerin ve bağırsakta yararlı mikroorganizmalarının etkisi ile değişime uğrarlar. Ayrıca bitkilerin yüzlerce maddenin karışımı olduğunu ve bunların da birbirleri ile etkileştiklerini de göz önünde bulundurmak gerekir. Bu nedenle deneysel koşullarda (in vitro) ya da deney hayvanlarında (in vivo, ex vivo) gözlenen sonuçların insanlar için yorumlanması son derece zordur. Yani basit bir matematik işlemi yapar gibi kesin sonuçlar alınamaz.
İlaçların vücutta nasılemilip ne kadar sürede ne şekilde vücuttan atıldığı yapılan araştırmalar ile belirlenir. Ancak yukarıda bahsettiğim gerekçelerle bu tip çalışmaların bitkisel ürünlerde yürütülmesi zordur. Bir fikir edinebilmek amacıyla deneysel olarak (in vitro) ilaç metabolize eden enzimler üzerindeki etkilerine bakılır. İşte yanlışlığın kökeni burada. Vücutta ilaç metabolize eden enzimler arasında sitokrom 3A4 en önemlilerinden biri. Aldığımız ilaçların büyük bir çoğunluğu bu enzim vasıtasıyla vücuttan atılır hale getiriliyor. Yeşil çayın içerisindeki bileşenler (kateşinler, aynı zamanda en önemli etkili maddesi) bu enzimin miktarını artırıyor. Enzimin miktarı artınca da birçok ilaçvücuttan kısa sürede, yeterince emilip etkisini gösteremeden atılıyor. İşte yukarıda bahsettiğim kadın köşesinde yer alan bilgilerde de yeşilçayın doğum kontrol haplarının yanı sıra, şeker ilaçları, antibiyotikler, depresyon ilaçları, kadın hormonları, kan sulandırıcılar, mide ilaçları gibi çok sayıda önemli ilacın etkisini azaltacağı uyarısının nedeni bu.
Bu şekilde deney sonuçlarına itibar edilse, şu an hiçbir baharat, meyve ve sebzeyi tüketmememiz gerekirdi. Mesela, sevdiğimiz bir baharat olan karabiber de aynı şekilde sitokrom 3A4 enzimi üzerine etki ediyor. Ama karabiberi kullanabiliyoruz. Neden? Çünkü etki gösterecek miktarlarda tüketmemiz mümkün değil. Uzakdoğu toplumlarında insanlar yeşil çayı günlük yaşamın bir parçası olarak sürekli tüketiyor. Bu durumda oradaki insanlarda hiçbir ilaç yarar gösteremeden vücuttan atılması gerekirdi. En uzun yaşam ortalaması da Uzakdoğudan geliyor!
Deneysel bulgulara daha geniş açıdan bakmayı öğrenmemiz gerekiyor. Hiç şüphesiz hiç kimse sadece yeşil çay tüketmiyor. Tüketilen diğer besinlerdeki bileşenlerin yeşil çayın bu etkisini yok edici özellikte olabileceğini hiç düşündünüz mü? İlginç bir örnek vereyim. Uzakdoğuda insanlar ekmek yerine pirinç tüketir, halbuki batı toplumlarında pirinç yüksek nişasta oranı nedeniyle diyet programlarında yer almaz. Uzakdoğu toplumları pirincin yanı sıra yemekte şekersiz yeşil çay içerler. İşte püfnoktasıburada. Yeşil çayda bulunan bazı maddeler vücuttaki alfa-amilaz ve alfa-glikozidaz enzimlerini baskılayarak pirinç nişastasının parçalanarak glikoz şekerine dönüşmesini dolayısıyla kan şekerinin yükselmesini önler. İnce hesabıgörebiliyor musunuz?
Her zaman ifade etmeye çalıştığım gibi kılavuz seçimi önemli!