Sıcak hava dalgaları birbiri ardına sıralanıyor bu günlerde. Sıcak yaz günlerinin tam da ortasındayız. Bütün bir yıl boyunca herkesin dört gözle beklediği tatil zamanı çoktan geldi, pek çoğumuz için tatil başladı. Bütün kumsallar, havuzlar dolu. Çoğu kişi sabahtan akşama şezlonglara uzanmış güneşleniyor. D vitamini kaynağı olması bakımından güneşlenmek tabii ki çok sağlıklı ama fazla güneşlenip bronzlaşmak ne kadar sağlıklı?
Güneşlenince maruz kalınan ultraviyole radyasyon, belli bir oranda iskelet sistemi için yararlı olmakla birlikte insan vücudunun D vitamini üretmesini sağladığından çok faydalı. Raşitizm, sedef, egzama ve sarılık gibi çok sayıda hastalığın tedavisi için de güneşten gelen radyasyon kullanılıyor. Yani güneşten gelen radyasyonun belli miktarı faydalı iken, fazlası zararlı hatta vücutta tedavisi zor, ciddi hasarlar verebiliyor. Öyleyse işin sırrı miktarında gizli. Güneşten optimum faydayı elde etmek için ölçülü, doğru saatlerde ve doğru bir şekilde güneşlenmek gerekiyor.
GÜNEŞ YAŞLANDIRIYOR
Yapılması gereken gölgede güneşlenmek aslında.
Hatta cildi kısa dalga boylu, zararlı radyasyondan koruyan kremler sürerek... Güneşten gelen kısa dalga boylu radyasyon, yerküreye gelip oradan uzun dalga boylu radyasyon olarak geri yansır. Uzun dalga boylu radyasyon, kısa dalga boylu radyasyon kadar tehlikeli olmamakla birlikte, daha sağlıklıdır. Direkt güneşin altına yatmak ise doğrudan kısa dalga boylu radyasyona maruz kalmak ve kanser gibi ciddi hastalıklara davetiye çıkartmanın ötesinde, ciltte kuruma, kırışma, lekelenme ve su kaybı gibi pek çok yaşlandırıcı sonuç doğurabiliyor.
Sahip olduğunuz en değerli şeylerden biri cildimiz. Güneş altına korunmasız ve kontrolsüz yatarak; uzun vadede güneş yanıkları, güneş lekelerine, ciltte renk değişimlerine, elastikiyet kaybına, kırışıklıklara, cilt hücrelerinde dejenerasyona merhaba demiş oluyoruz
Sadece bu da yetmiyor, güneşlenmeniz gereken saatler de çok önemli.11.00-15.00 saatleri arasında açık alanlarda durmak çok tehlikeli! Özellikle de kalp ve astım hastaları, çocuklar ve belirli yaşın üzerindeki kişiler için hayati risk bile oluşturabilir öğlen güneşi. Terlemeyle oluşan sıvı kaybı yerine konmazsa, genç ve sağlıklı kişiler için bile öğlen güneşi bir risk oluşturuyor maalesef. Uzun süre ultraviyole radyasyona maruz kalmak; göz, cilt ve bağışıklık sisteminde şiddetli ve kronik rahatsızlıklara yol açıyor.
Her türlü kıyafet, dekorasyon, takı, incik, boncuk, ayakkabı ve daha pek çok şeyin modası her sene değişirken, nedendir bilemiyorum ama yazın, hatta günümüzde solaryumla kışın bile güneşlenme modası hiç değişmiyor. Bunun sebebini bir türlü anlayamıyorum. Zararlı olduğu biliniyor olmasına rağmen herkes bronzlaşmaya özendiriliyor. Bildiğim tek bir şey var, o da güneşin şakasının olmadığı. Güneşlenmek, bronz olmak moda olabilir ancak ozon tabakasının giderek daha çok inceldiği, güneş patlamalarının ardı ardına sıralandığı şu günlerde güneş daha tehlikeli.
En iyisi en az 30 faktör korumalı güneş koruyucuları, açık renk şapka, güneş gözlüğü, açık renk kıyafetler ve bol bol su. Öğlen saatlerinde de gölgede serin yerler ya da uyku...