Son yıllarda yürütülen bilimsel araştırmalar binlerce yıldır bir baharat olarak yemeklerimize lezzet katan zencefil rizomunun önemli sağlık savaşçılarından biri olduğunu ortaya koyuyor. Zencefilin biyolojik etkilerini araştıran 2 bin kadar bilimsel çalışmadan bin 500’ü son 10 yılda yapılmış. Tükürük ifrazını, mide asidini ve safra salgısını artırıcı özellikleriyle yemeklerde bir lezzet öğesi olmasının ötesinde bilhassa yağlı besinlerin sindirimine yardımcı. Spazm giderici özelliğiyle de sindirim sistemini rahatlatıyor. Son yıllarda yangı giderici etkisine bağlı olarak bilhassa romatizma tipi eklem ağrılarının hafifletilmesinde etkisi klinik çalışmalarla da ortaya konuldu. Vasıta tutması, hamilelik bulantıları (dikkat 1 gramdan fazlası düşüğe yol açabilir), kanser ilaçlarının yol açtığı bulantı ve kusmaların önlenmesinde sıklıkla yararlanılıyor.
KOLESTEROL ÜZERİNDE ETKİLİ
Yayımlanan bazı çalışmalarda zencefilin kan lipit değerleri (kolesterol, trigliserit, lipoproteinler; HDL, LDL) üzerinde de etkili olduğu görülüyor. Zencefilin bu tip etkileri bulunduğu çeşitli araştırma grupları tarafından ilk olarak deney hayvanları üzerinde yürütülen deneysel çalışmalarla ortaya konulmuş. 10 hafta süreyle yüksek kolesterollü diyetle beslenen tavşanlara zencefilin alkollü özütünün verilmesiyle doku ve kan lipit değerlerinin (kolesterol, trigliserit, lipoproteinler ve fosfolipit) düşürülebildiği ve damar sertliği riskinin azaltılabildiği, bu etkisinin kolestrol tedavisinde kullanılan ilaç kadar belirgin olduğu gözlemlenmiş. Bir başka çalışmada ise bu defa zencefilin sulu özütünün yine yüksek kolesterol diyetiyle kan lipit değerleri yükseltilmiş, deney hayvanlarında (sıçan) etkisi incelenmiş. İki ve dört hafta sonra yapılan değerlendirmelerde kan lipit profilinin statin grubu ilaçlar kadar etkili bir şekilde düzeltilebildiği, kolesterol, LDL-kolesterol ve trigliseritin düştüğü ve HDL-kolesterolün yükseldiği bildiriliyor.
Zencefil son 10 yıldır araştırmaların da odağında. Yararı ise saymakla bitmiyor: Spazm giderici özelliği var, sindirime yardımcı oluyor, romatizma ağrılarını hafifletiyor, kan lipit ve kolesterol değerlerini de düzenliyor.
Deney hayvanları üzerinde elde edilen bu sonuçlar, bilimsel tasarıma uygun (randomize, çift körlü, plasebo kontrollü) yürütülen bir klinik çalışmayla da doğrulanıyor. Kan kolesterol ve trigliserit seviyeleri 200 mg/mL’nin üzerinde olan hiperlipidemi hastaları iki gruba ayrılıyor. Seçilen hastalardan şeker hastası, hipotiroidi (düşük tiroid), hamile, peptik ülser hastası, alkol kullanıcısı olanlar hariç tutuluyor. 45 hastadan oluşan deney grubuna günde üç defa 1 gramlık zencefil rizomu taşıyan kapsüller verilirken, 40 hastadan oluşan diğer gruba (plasebo) zencefil yerine etkisiz madde (laktoz) taşıyan aynı görünüşte kapsüller uygulanıyor. Uygulama 45 gün sürdürülüyor. Uygulamanın başlangıcında ve 45 gün sonra alınan kan örneklerinde serum lipit değerleri ölçülüyor. Yapılan değerlendirmede her iki grup hastaların kanlarındaki kolesterol, trigliserit, düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) çok düşük yoğunluklu lipoprotein (VLDL) değerleri karşılaştırılıyor. Zencefil verilen grupta trigliserit ve kolesterol seviyelerinin belirgin bir şekilde düştüğü, yüksek yoğunluklu kolesterol (HDL) seviyesinin belirgin bir şekilde artarken, LDL ve VLDL’nin azaldığı gözlemlenmiş.
ÇAYI VÜCUDU RAHATLATIYOR
Bu bulgular, zencefil köklerinin özellikle yağlı ve etli yemeklerin sindirilmesine yardımcı olmasının yanı sıra bu tip besinlerin kan lipit değerlerimizde yol açtığı ve damar sertliğine yol açabilecek artışları önleyebileceğini gösteriyor. O halde, kan lipit değerleriyle bir sorununuz varsa zencefile günlük yaşamınızda daha fazla yer vermeniz yararlı olabilir. Bu tip bir sorununuz bulunmuyorsa da önlem olarak, bilhassa yağlı ve etli yemeklerden sonra hazırlayacağınız zencefilli bir çay (içine papatya ve rezene poşeti ilave edilebilir) vücudunuzu rahatlatacaktır.