Korsan yemin soruşturması 5'i teğmen 3'ü disiplin amiri 8 kişinin ordudan ihracıyla sonuçlandı.
İhraca elbette ki sevinilmez.
Hele meslek hayatlarına başlamadan hayatlarının baharındaki teğmenlerin ihraç edilmesi üzücüdür.
Ama yaptıkları disiplinsizlik daha da üzücüdür.
Hani insan sehven, hataen veya farkına varmadan bazı disiplinsizlikler sergilemiş olabilir. Tecrübeli yönetici bu tür hataları ya görmezden gelir ya da hafif ikazlarla geçiştirir.
Pedagojide de öğretmenlere öğrencilerin her hatasını yüzlerine vurmamayı bazı hataları görmezden gelmeleri tavsiye edilir.
Fakat bu teğmenlerini yaptığı ne sehven, ne hataen ne de farkına varmadan yapılmış disiplinsizlik.
Bilerek, taammüden üstelik komutanları yapmayın diye ikaz ettikleri halde ısrarla işlenmiş üstelik siyasi mesaj içeren bir disiplinsizlik.
Yani 'sonucu ne olursa olsun biz yapacağız' dercesine bir disiplinsizlik. O yüzden verilen cezaya elbette ki üzülürüz.
Ancak böyle bir disiplinsizliğe orduda yer olmadığı ve olamayacağı düşünülünce 'ettiklerini buldular' demekten öteye yapacak bir şey yok.
Şimdi soralım, bu teğmenler eski Türkiye'nin kaldırılmış bir metnini neden okumak isterler?
Türkiye son 20 yıldan beri bir yürüyüş başlattı. 20 yıllık 50 yıllık hedefler koydu.
Lakin "Türkiye'nin yüzyıllık yürüyüşünü engelleyebilecek/yavaşlatabilecek hususlardan bir tanesi de" kimi kurumlarımızda halen varlığını sürdürdüğü farz edilen engelleyici yapıdır. Bu kurumlarımızdan biri ordudur.
Nitekim her on yılda bir, silahlı ve post modern darbe yapanları, muhtıra yayınlayanları gördük.
Hepsi ordu mensubuydu!
15 Temmuz'da asker elbisesi giymiş hainlerin, korumakla görevli oldukları millete kurşun sıkacak kadar sinsi bir yapı oluşturduklarını gördük. Onlar da ordu mensubuydu!
Ve hepsi kanunlardan yönetmeliklerden yola çıkarak hareket ettiklerin söylüyorlardı ve tek gerekçeleri de Atatürkçülüktü.
O sebeple kanunlardaki yönetmeliklerdeki bu gerekçeler ortadan kaldırıldı; ordu yeniden yapılandırıldı.
Yemin metni de değiştirildi!
Durum böyleyken teğmenlerin eski metni okumak istemelerinin sebebi nedir?
Hadi diyelim ki daha toydurlar eski metni okumak istediler.
İstemişler ve komutana müracaat etmişler. Komutan, 'olmaz' demiş. Bir daha müracaat etmişler yine 'olmaz' cevabını almışlar.
Tam yedi kere müracaat etmişler yedisinde de ret cevabı almışlar.
Buna rağmen mikrofonu ele geçirip teğmenleri alana davet etmişler, basını çağırmışlar ve eski metni teğmen hanım kağıttan falan okumamış ezbere okuyup teğmenlere tekrarlatmış!
Bu nedir?
Bu önceden ciddi hazırlık yapılmış bir itaatsizliktir!
Bu disiplinsizliğin ötesinde idareye başkaldırıdır! 'Biz kimseyi tanımayız, size rağmen yaparız' demektir!
Bu taammüden işlenen itaatsizliği de 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz!' sloganıyla maskelemeye çalışmışlardır.
Ne de olsa onları savunacak bir CHP var değil mi?
Öyle ya bir hukuksuzluk yaparlar karşılarında kanunu görünce 'ama biz Atatürk'ün kurduğu partiyiz!' derler. Bir hırsızlık bir yolsuzluk olur haklarında işlem yapılınca 'ama biz Atatürk'ün kurduğu partiyiz!' derler.
Atatürkçülüğü ve Kemalizm'i Menderes'e karşı mücadele edebilmek için icat edenlerin temsilcileri şimdi de iktidara karşı her münasebette Atatürkçülüğü kalkan olarak kullanıyorlar!
Atatürk'ün arkasından çıkıp kendilerini savunacak cesaretleri yoktur!
Karar açıklanınca, 'Mustafa Kemalin askerlerini ihraç ediyorlar' diyerek feryat figan bağırıyorlar!
Hani Uğur Mumcu diyordu ya, 'banka soyanlar kar maskesi, devleti soyanlar Atatürk maskesi kullanıyor' diye. Bugün aynı senaryoyu izliyoruz.
Kaldı ki bu slogan askeri bir slogan değil tam dersine bu ülkede muhafazakârlara ve dindarlara karşı Atatürk istismarcılarının kullandığı ideolojik bir slogandır.
Türkiye yüzyılı gibi büyük yürüyüşü kavramaktan aciz çevrelerin organize ettikleri bu disiplinsizlik cezalandırılarak doğru karar verilmiştir.
Tıpkı İsmet İnönü'nün ordudan 1500 subay ve harbiye öğrencisini ihraç ettiği gibi.
işlediği her suçtan Atatürk'ün arkasına sığınarak aklanmaya çalışan CHP bu sefer de anı taktiği kullanmaktadır.
CHP Genel Başkanı aynen şunları söylüyor: "Eğer o disiplin kurulundakiler gerçekten Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ordusunun disiplin kurulu olsalar teğmenleri değil, teğmenleri disipline verenleri ordudan atarlar. Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleriyiz diyen bir teğmeni disipline sevk eden kimse esas bu ordu için tehlike odur."
Görüyorsunuz değil mi itaatsizliğe hiç temas etmiyor yine Atatürk'ün arkasına sığınıyor.
Aslında partisiyle de çelişiyor. Çünkü partisi benzer disiplinsizlik sebebiyle partisinde birçoğunu ihraç etti.
Hatta partisine hiç bir zararı dokunmayan aksine partisini savunan bir üyesini istemedikleri bir tv kanalına çıktı diye acımadan ihraç ettiler, genel başkan ona sesi çıkarmadı onu normal saydı ama ordu disiplinini bozanlara sahip çıkıyor.
Dahası disipline sevk edenlerin ordu için tehlikeli olduğunu söylüyor.
İşte CHP'nin aşamadığı takılıp kaldığı mantık bu mantıktır. Bu mantık kendileri gibi düşünmeyen yöneticilerin meşruluğunu inkâr mantığıdır. Eğer kendileri iktidarda değilse devletin bütün kurumları onlar için gayri meşrudur. Şimdi orduyu öyle görüyorlar.
Kendilerini dokunulmaz zannediyorlar. O dönemin çoktan kapandığını bir türlü kabullenemiyorlar.
Oysa, CHP'li ya da Atatürkçü olmak kimseyi dokunulmaz kılmaz. Suç işleyen cezalandırılır!
Şu anda yargı açtığı soruşturmalarla ve davalarla kimsenin dokunulmaz olmadığını gösteriyor. O yüzden dengeleri bozuldu. O yüzden meseleyi ideolojik tartışma alanına çekmeye çalışıyorlar.
Bir de emperyalizme karşı olduklarından bahsederek Atatürkçülerin emperyalizme karşı olduğunu savunmazlar mı?
Yahu Mustafa Kemalin askerliğinden kasıt, emperyalizme karşı milli mücadele döneminin askerleriyse, onlar bizim dedelerimizdi. Dinine vatanına sadık dedelerimiz, emperyalizmin işgaline karşı cephede savaşan onlardı. İşgale karşı komutanlık yapan Mustafa Kemal'e asker olmaktan çekinmediler, canları pahasına bu vatanı savundular. Bugün bütün muhafazakârlar aynı yoldadır.
Yok, Mustafa Kemalin askerliğinden maksat işgal güçlerinin kültür emperyalizmini ülkeye dayatan tek parti döneminin askerleri ise onun anlamı CHP'nin askeri demektir, muhafazakârlar CHP'nin askeri değildir, olmazlar!
Eğer maksat emperyalizme karşı mücadele ise, asker milletin askeridir, illa makam veya isim zikretmek gerekirse, asker milletin görevlendirdiği başkomutanın askeridir!
Başkomutana karşı disiplinsizlik cezasız kalamaz!