"Bizim bildiğimiz anlamda BATI artık yok."
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen

Amerika Birleşik Devletleri, Donald J. Trump'ın 47. Başkan olarak göreve gelmesinden bu yana 21 milyar dolar gümrük vergisi geliri elde ettiği söyleniyor.
Ama bu veri dahi şu 'duru' gerçeği değiştirmiyor: Tahmin piyasasına göre bu yıl Amerika Birleşik Devletleri'nde resesyon olasılığı %60'a yükseldi.
Çünkü 'tek bir günde' Amerika Birleşik Devletleri borsasından bugün 1,5 trilyon dolardan fazla para silindi.

Nedeni malum, iş dünyasından gelen 47. Başkanın iş dünyasında kullandığı çok satanlar listesine giren 'anlaşma sanatı' eserindeki 'taktikler' ile devleti, ekonomiye ve ticarete yön vermeye çalışması.
Bunda kullandığı 'bire bir' müzakere stratejisini 'boşa düşürmek' için Çin de 'bloklaşma' hamlesini fark etmiş olmalı ki 'karşı hamle' geliştirmekte gecikmedi.
The Telegraph haberine göre Trump, Çin'i izole etmek için öncelikle Japonya, Hindistan ve Güney Kore ile anlaşmalar yapmak istiyor.
Dahası da var.
Wall Street Journal da Amerika Birleşik Devletleri yetkililerinin Çin'in kendi ülkeleri üzerinden mal göndermesini engellemek için 70'ten fazla ülkeyle müzakereler yapmayı planladığı haberini duyurdu.
Ancak veriler durumun Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in 'büyük harflerle' ifade ettiği 'aleni' gerçeği örtemiyor: Aradığınız BATI'ya ulaşılamıyor.
Dolayısıyla bu 'karşı hamleler' de hegemonik çırpınışlar olarak kalıyor.
Eğer böyle ise soru şuna evriliyor: Yeni hegemon kim?
Daha da önemli soru ise bu 'hegemonik el değiştirme' hangi yolla gerçekleşir: 'Zor' yoluyla mı, 'anlaşma' yoluyla mı?
İşte bütün mesele bu...
