Ortadoğu'da Gazze soykırımı ile başlayan sürece baktığınızda birbiri ardına zihinleri allak bullak eden çok ilginç ve aşağılık gelişmeler yaşandığını görüyorsunuz.
Bir bakıyorsunuz gündem Gazze olmuş, herkes Gazze'yi konuşuyor, herkes orayı anlatıyor, hedefte sadece Gazze var.
Bir de bakıyorsunuz Gazze gündemden düşmüş Lübnan gündem olmuş.
Günlerce yatıyoruz kalkıyoruz sadece Lübnan'ı konuşuyoruz.
O mu bu mu derken bir bakıyorsunuz ki Irak dillerde, bu kez Irak namlunun ucunda.
Yav arkadaş neler oluyor diye olanı biteni anlamaya çalışırken soluğu Yemen'de alıyorsunuz.
Savaş Yemen'den patlayacak derken bu kez karşınıza Suriye çıkıyor.
Yav hocam Suriye ne alaka demeye kalmadan kendinizi İran'da buluyorsunuz.
Sonrasında işler öyle karışıyor, konular öyle birbirine giriyor ki üçünü beşini bir arada konuşmaya başlıyorsunuz.
Tüm bunların sonunda kafalar allak bullak oluyor ve ister istemez herkes birbirine şu soruyu soruyor;
"Hedef kim kardeşim, tüm bu oyunların sonunda küresel çete kimi on ikiye oturtacak?"
Hedef Büyük...
Normal işleyen mantıkla, düz okuma ve bildik ezberle hedefin ya da hedeflerin yukarıda adı geçen devletlerden biri olduğunu düşünüyorsunuz.
Ama olmuyor.
Geride içinizin almadığı, aklınızın yatmadığı bir şeyler kalıyor, yine içinize sindiremediğiniz, anlayamadığınız anlam veremediğiniz birtakım işler dönüyor.
Gelişmelere baktığınızda şüphelenmekte, sorgulamakta son derece haklısınız.
Çünkü burada olay hiç de öyle göründüğü gibi değil, işin aslı bambaşka.
Küresel çetenin, tetikçisi Amerikan'ın hedefi bu ülkelerin hiçbiri değil.
Onların hedefi ANADOLU...
Yani Türkiye...
Peki Ne Olacak ve Nasıl Olacak...
Hatırlayalım küresel cambaz ve tetikçisi oyunu Filistin'de başlattı ve oradan da kontrollü bir şekilde Lübnan'a sıçrattı.
Süreç içinde arada bir Irak'ı konuştuk.
Sonrasında İran bir an da gündem oldu.
Bu aralar ise kıyı kenar konuşulmaya başlanan bir ülke denkleme girme hazırlığı içinde.
O ülke Suriye...
Yakın zamanda önemli olayların yaşanacağı bu coğrafya yavaş yavaş bir şeylere hazırlanıyor.
Golan Tepeleri saldırıya uğruyor, Suriye Lübnan sınırında İsrail savaş uçakları Suriye topraklarını bombalıyor.
Amerika Irak'tan taşıdığı 700 teröristi petrolüne çöktüğü Suriye'nin Ömer bölgesine getiriyor.
Buraya getirilen teröristlerle bölgede bulunan Türkiye'ye yakın aşiretler arasında silahlı çatışmalar başlıyor.
Kısacası birileri tarafından Suriye toprakları kısık ateş ısıtılıyor.
O birileri yakın zamanda bu çatışmaları ve bölgede Amerikan üslerine yapılan düzmece İran saldırılarını bahane ederek özellikle Suriye'deki askeri varlığını artırmaya kalkar mı?
Evet maalesef işler oraya doğru gidiyor.
Korkarım yakın zamanda Suriye'de çok kirli ve karanlık işlere şahitlik edeceğiz.
Amaç?
Amaç çok net değil mi?
Amaç Türkiye'nin bölgede kırk yıllık terörü sonlandıracağı Suriye operasyon ve harekatlarını durdurmak değil mi.
Amaç bölgede Esad ile Erdoğan arasında yapılacak görüşmeleri engellemek değil mi.
Evet aynen de öyle.
Çünkü Suriye Amerika'nın Ortadoğu'da etkili olabileceği son kale. Burada da tutunamazsa asırlık oyun ve trilyonlarca dolar çöpe gider.
Onun için Amerika olarak her ne pahasına olursa olsun bu gidiş mutlaka durdurulmalı.
Amerika'da mantık böyle işliyor.
Başarabilecekler mi?
Biz uyanık olursak asla!
Yazımı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde söylediği bir cümle ile bitireyim;
"Sanmayın ki İsrail Gazze'de duracak. Sanmayın ki Ramallah güvenlik içinde olacak. Bu azgın devlet, bu terör devleti eğer durdurulmazsa, vaat edilmiş topraklar hezeyanıyla gözünü er ya da geç Anadolu'ya dikecek.
İsrail, Gazze'de sadece Filistinlilere saldırmıyor; bize saldırıyor, bize.
Hamas, Gazze'de Anadolu'nun ileri hat savunmasını yapıyor.
Bunu göremeyecek kadar kör müsünüz?
Bunu anlamayacak kadar mı idrakiniz kapandı?
Ben Hamas'ı Kuvayimillîye'ye benzetince rahatsız olanlar var. Neden rahatsız oldunuz? Kuvayimillîye'ye de affedersiniz eşkıya demediler mi? Asi demediler mi? İsyancı demediler mi? Hain demediler mi? Şaki demediler mi?
Bugün Hamas'a terör örgütü diyenler 100 yıl önce olsa inanın Kuvayimillîye'ye de terör örgütü diyecekler; asi, şaki, hain diyeceklerdir.
Bu millet her zaman mazlumun yanında durmuştur. Bu millet her zaman mağdurun, garibin, gurebanın yanında durmuştur.
Bu millet özellikle de istiklali için, özgürlüğü için, vatanlarını korumak için mücadele edenlerin yanında durmuştur.
Hem kendi topraklarının istiklali için savaşan hem de Anadolu'yu savunan Hamas'ın yanında durmaya devam edeceğiz."