Müstehcen kasetten CHP’ye ataması yapılan Kemal Kılıçdaroğlu, Fethullahçı Terör Örgütü’nün siyasi ayağını 11 Şubat Salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde partisinin grup toplantısında açıklayacağını söyledi.
15 Temmuz Anadolu’yu işgal teşebbüsü sırasında vatan hainlerinin elindeki tankların kendisine yol açıp ‘güvenli’ bir yere gitmesini sağladığı bir siyasi figüre kimlerin neyi söyleteceklerini biliyorum! Kendisini müstehcen kaset yoluyla partisinin başkanlık koltuğuna oturtanların sufle ettiği “15 Temmuz tiyatrodur” yalanını yayan Kılıçdaroğlu’nun kendi iradesiyle bir şey söyleyemeyeceğini de biliyorum!
Kılıçdaroğlu üzerinden hazırlanan tezgahın işaret fişeğini eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ katıldığı televizyon programında attı. Başbuğ, FETÖ’nün siyasi ayağıyla alâkalı 2009 senesinde yapılan yasa değişikliğine âtıf yaparak Ak Parti’yi hedefe oturttu. Başbuğ televizyon programında şunları söyledi: "26 Haziran 2009'da askeri şahısların, askeri mahalde işlediği suçlarda dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasa teklifi getiriliyor. Bunu kim hazırladı? Tamamen FETÖ ile ilgili, bu araştırılsın."
Tezgahı gören Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İlker Başbuğ’un sözlerine sert tepki göstererek milletvekillerine Başbuğ’a dava açmaları tâlimatını verdi: "Zaman zaman yanlış değerlendirmeleriyle kamuoyunun önüne çıkan eski bir genelkurmay başkanı, kendisini gayet iyi tanırım, bu düzenlemeyi bahane ederek Meclisimizi toptan itham eden birtakım açıklamalar yapmıştır. Şimdi ben özellikle kendi grubumuza sesleniyorum: Burada parlamentonun hukukunu korumak üzere süratle hepiniz dava açmalısınız. Çünkü Anayasa buna amir ve Meclisin yasama yetkisini, dışardan birilerinin kalkıp da atıp tutmak suretiyle yere çalmaya hakkı yoktur. Maalesef bu açıklamalara CHP'den ve diğer partilerden kimi milletvekilleri de destek vermiştir. Daha önce aksi kararı aldıkları halde. Bundan yaklaşık 11 yıl önce tüm partilerin desteğiyle çıkarılan bir düzenlemenin üzerinden FETÖ gölgesi düşürülmeye çalışılması en hafif tabiriyle Meclise saygısızlıktır."
İnşaallah Ak Parti milletvekilleri Başkan Erdoğan’ı bu mevzuda yalnız bırakmazlar da İlker Başbuğ’a dava açarlar!
Mevzunun ana hatlarını aktardıktan sonra sadede gelmem gerekirse: 15 Temmuz sonrası, özellikle bizim medyada Ergenekon ve Balyozcular’ı FETÖ mağduru, sütten çıkmış ak kaşık gibi gösteren haber ve röportajlar yayımlandı. Türkiye’de işlenmiş her şenâat FETÖ’nün üzerine yıkılarak “Ordu göreve” pankartı açanlar aklandı. Mezkûr güruhu tanımasam ben bile bunların masum olduklarına inancaktım. O dönem yazı üzerine yazı yazdım, “Yapmayın etmeyin, bunların FETÖ’den farkı yok. Fırsatını bulduklarında darbeyi yapacaklar” dedim.
Sağolsun İlker Başbuğ, FETÖ yüzünden unutulan Ergenekon’u bizlere hatırlattı.
Bugün hem FETÖ hem de Ergenekon’un hedefinde Başkan Erdoğan vardır. Eski CHP Milletvekili Dursun Çiçek’e, “Ergenekon kumpasında sadece FETÖ değil AKP de suçlu. Biz şu an yargıda Erdoğan’ın indirecek kadar güçlü olmadığımızdan indiremiyoruz, siz bir şekilde indirin ondan sonrasını da bize bırakın.” diyen Başsavcı iddianameyi hazırlamış bekliyor!..
Peki Ak Parti’liler neyi bekliyor, Başkan Erdoğan’ı yargılamak için gün sayan Başsavcı’nın kim olduğu hakkında bir araştırma yaptınız mı, kamuoyuyla paylaşacağınız bilgi var mı!..