Annelerin, Halkların Demokratik Partisi'nin Diyarbakır il binasının önünde 2019 yılında başlattıkları evlat nöbeti sürüyor.
Anneler soğuk sıcak demeden HDP'nin önünde 3 yıldır nöbet tutuyor.
Anneler diyor ki, bizim çocuklarımız HDP'nin kapısından girip PKK'nın terör kamplarından çıktılar. HDP yönetimine, "Çocuklarımızı dağa gönderdiğiniz gibi geri getirip bize verinceye kadar nöbetimiz devam edecek" diyorlar.
HDP dağa gönderdiği çocukları terör kamplarından geri getirmedi ama annelerin kararlı tutumuyla 34 çocuk terör örgütünden kaçıp annelerine kavuştu.
HDP ile ittifak yapan partilerden CHP'nin, müstehcen kasetten ataması yapılan Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Mart ayında Diyarbakır'a gitmişti. Partisinin tertip ettiği programlara katılan Kılıçdaroğlu Diyarbakır'da evlat nöbeti tutan annelerin nöbet yerlerine gitmek yerine bir kumpasla ayağına getirtti.
Evlat nöbeti tutan annelere kurulan kumpasın nasıl olduğunu annelerden dinleyelim: "Dün gece Diyarbakır'a giriş yaptı. Diyarbakır'a giriş yapar yapmaz annelerin kaldığı otele gelmiş. Bizimle orada görüşmek istediğini söyledi. Biz aileler olarak onu protesto ettik. Odalarımıza çıktık, iki temsilci gönderdik. Kemal Kılıçdaroğlu'na dedik ki, 'Bizimle görüşmen gereken yer, otel değil, HDP Diyarbakır il binasının önü. Çünkü bizim çocuklar buradan kaçırıldı. Sorunlarımızın odak noktası burası' dedik. Onun için iki arkadaşımızı gönderdik. O arada CHP'liler görüntü alıp, güya Kılıçdaroğlu bizim derdimizi dinlemiş, bizim sorunlarımızı dinlemiş gibi kamuoyuna lanse ettiler. Biz Kemal Kılıçdaroğlu'nu HDP il binasının önüne bekliyorduk. Ama gelmek yerine yalan haberle kamuoyunu yanılttı ve bizi gerçekten çok üzdü. Biz bu olaydan sonra zaten Kemal Kılıçdaroğlu'nu bir daha çadıra almayacağız. Kesinlikle almayacağız. O gitsin ortaklık yaptığı insanların annelerini, ortaklık yaptığı insanları dinlesin. Sabahtan beri tüm STK'larla, siyasi partilerle görüşüyor ama Diyarbakır annelerinin çadırını ziyaret etmeyi reddetti. Onun yerine bizi, kamuoyunu aldatan bir fotoğraf yayınladı ve bu bizi gerçekten çok üzdü. Kemal Kılıçdaroğlu, sen bir daha bu çadırdan içeri giremezsin. Biz seni bu çadıra sokmayız."
"Bu ülkeye demokrasi gelecekse bunun yolu Diyarbakır'dan geçer" diyen Kılıçdaroğlu ortaklarından HDP/PKK'yı kızdırmamak için, yıllardır evlat hasletiyle yanan gözü yaşlı annelere kumpas kurmaktan çekinmedi.
HDP/PKK'nın bir diğer ortağı da mâlûmunuz İYİ Parti. Diyarbakır'da evlat nöbeti tutan anneler, HDP/PKK'nın bu mahcup ortağının lideri Meral Akşener'i de bekliyorlar. Meral Hanım 'yoğun' programlarından fırsat bulup da 3 yıldır anneleri ziyaret edemedi. Gitmek yerine uzaktan bir selam gönderip "Yanlış kapıda bekliyorsunuz" diye annelere bir de akıl verdi. Öyle ya, ortağının kapısında bekleyen annelere "Doğru kapıda bekliyorsunuz" demesini beklemek de pek akıl kârı değil!
Akşener, CHP ve HDP/PKK ile yaptığı ortaklığının bozulmaması için çok hassas. Bir anne rikkatiyle ortaklarını koruyup kolluyor. HDP/PKK'nın önünde evlat nöbeti tutan annelere göstermediği alâkayı ortaklarına cömertçe gösteriyor.
Meral Akşener bu hafta partisinin Başkanlık Divanı'nda yaptığı değişikliklerle CHP ve HDP/PKK ittifakına olan bağlılığını bir kez daha gösterdi. Akşener'in en önemli hamlesi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bu ülkeye demokrasi gelecekse bunun yolu Diyarbakır'dan geçer" sözünü eleştiren Yavuz Ağıralioğlu'nu Başkanlık Divanı'ndan atması. İttifak için sorun oluşturacağını düşündüğü diğer isimleri de partide pasif görevlere getirdi.
Akşener'in partisinde yaptığı operasyon bana HDP'li milletvekillerinin TBMM kürsüsündeki sözlerini hatırlattı. CHP ve İYİ Parti sıralarına dönüp ne diyorlardı: "Bu koltuklarda bizim sayemizde oturuyorsunuz!"
Meral Akşener'in partisinde yaptığı 'nevruz temizliği' de gösterdi ki HDP'liler doğru söylüyorlarmış, CHP ve İYİ Partililer koltuklarını onlara borçlu. Onlara ters düşen koltuğundan oluyor!