“HDP eşittir PKK, bu kadar açık.” Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz pazar akşamı TRT'ye verdiği röportajda kullandı bu ifadeyi. Dün de "Kıyamet alameti" dedi, CHP-HDP-İyi Parti-SP ittifakına. HDP'nin PKK'nın siyasi kolu olduğu herkesin malumu ama yine de irkiltiyor, gerçeğin bu kadar açık ifadesi...
PKK, siyaset yapacak bir aparat inşa edemese ve bunun üzerinden toplumsallaşamasa muhtemelen Kürt sorunu dediğimiz sorunun demokratik haklar kısmı AK Parti'den çok daha önce çözüme kavuşturulabilirdi. Belki de Özal'ın ölümüne de sebep olan Kürt sorununu çözme niyeti netice verirdi. Ne yazık ki TRT Şeş için bile AK Parti'yi beklemek gerekti.
Zira PKK bizatihi sorunun çözümsüzlüğünden beslenen bir örgüt olarak hem Türkiye içindeki bir takım odakların hem de onların hizmet verdiği dış güçlerin Türkiye'ye karşı kullandığı bir araç olarak iş gördü. Düne kadar PKK'ya karşı verilen mücadele, örgütü bitirmek değil toplumsallaştırmak gibi çok daha vahim bir netice verdi. Bugün Doğu ve Güneydoğu illerine gittiğinizde PKK'nın da hedef aldığı Kürt sosyolojisi, JİTEM'li yılları, PKK ve devlet arasında sıkışan halkın nasıl PKK'nın kollarına itildiğini anlatıyor.
Şiddeti siyasi araç olarak meşru gören sol örgütlerle mazisi olan Kürt elitlerinin giderek müstakil siyasi oluşumlara girdikleri ve PKK'nın kurulmasından sonra ise bu yapıların örgüte müzahir hale geldiği biliniyor. HDP'nin öncülü olan partiler sırasıyla kapatılırken yerine asılan her yeni tabela ile PKK daha da kolay tabana inme şansı yakaladı, bu da malum.
PKK, ABD'nin de desteğini arkasına almış olmasının etkisiyle tarihi bir fırsat yakaladığını düşünerek çözüm sürecini bitirdi Suriye stratejisinin bir uzantısı olarak terör saldırılarını Türkiye'de şehir merkezlerine kadar yaydı. Bugün için değişen tek şey, Türkiye'nin PKK'ya ağır darbe indirmiş olması. Eylem yapacak gücü olmadığından ortalığı kana bulayamayan PKK, aynı zamanda CHP ve İP'e ittifak kurma ortamı sağlıyor.
***
PKK ile HDP arasındaki ilişkinin bu kadar açık ifade edilmesinden dolayı rahatsız olanlar kimler peki; PKK ve HDP'liler... Onlardan daha çok CHP'liler rahatsız. İyi Parti ve Saadet Partisi ise daha da çok rahatsız.
Çünkü bu ittifak, tıpkı 24 Haziran'da olduğu gibi 31 Mart seçimlerinde de PKK-HDP ile güç birliği yaparak AK Parti'ye karşı mevzi kazanma siyaseti izliyor. CHP yeni yüzüyle zaten HDP'lileşmiş durumda. İçinde çok sayıda CHP görünümlü HDP'li var. Binali Yıldırım'ın ifadesiyle "maskeli adaylar"...
***
İP'in amacı ise CHP ve HDP arasındaki bu gönüllü yakınlaşmayı meşrulaştırmak. Vatan kavramını milliyetçilikle eş tutan ve olumsuzlayan liberal İslamcı kesimin yeni adresi olmaya çalışan Saadet Partisi de CHP-HDP ittifakının yumuşatıcısı rolünde.
Peki madem "HDP eşittir PKK", bu engel olunması gereken bir güvenlik sorunu değil mi? Kimileri de eleştirilerini bu şekilde formüle ediyorlar.
Kesinlikle bir güvenlik sorunu, evet. Bunun ağır sonuçlarını HDP eliyle PKK'ya canlı kalkan yapılan bölge halkı yaşadı, en başta.
HDP camiasında bir nedamet, 'özeleştiri' yapılmamışken, PKK'lılar dağdan ovaya hala ayar veriyorken, Suriye üzerinden PKK'ya siyasi egemenlik tahsis edilmeye çalışılıyor ve HDP'liler bunun savunuculuğunu yapıyorken PKK ve HDP ilişkisinin adını gizlemek olmaz.
HDP, siyaseten kendini yenilemek yerine PKK'nın ajandasıyla hareket ediyor. HDP'nin Türkiyelileştiği falan yok ama CHP basbayağı HDP'lileşmiştir.