Ankara’da yaşanan terör saldırısıyla birlikte, HDP’nin siyasi meşruiyeti sona erdi..
HDP’nin eline altın fırsat geçmişti oysa ki..
Dört partili kınama bildirisine imza koyarak, tarafını belli edebilir ve varlığını tescilleyebilirdi..
O bunu tercih etmedi..
***
Değerli dostlar, HDP, her vakitte ‘PKK’nın siyasi kanadı’ olarak anılıyordu zaten..
Ama artık ‘siyasi’ bir tarafı kalmadı..
Nasıl ki, millet iradesinin en yüce tecelligâhı olan yüce Meclis çatısı altında, böylesi alçakça, kalleşçe bir saldırıya tavır alamadı...
Artık HDP’yi yönetenler, ‘Kravatlı terörist’ tanımlamasını kendilerine yakıştırmış demektir..
***
Oysa biz yıllarca PKK’nın terör ve şiddet yoluyla yükselttiği her talebin, onların siyasi kanadı eliyle legal yollardan parlamentoya getirilmesini savunmuştuk..
HDP ise son ortaya koyduğu tavırla tüm bu iyi niyetli beklentileri boşa çıkardı..
***
Selahattin Demirtaş zaman zaman PKK eleştirisi yapacak oluyor, bin defa özür diletiyorlar biliyorsunuz..
Hele bir eleştirsin bakalım.. Hele bir eleştirsin..
Ya Gülten Kışanak gibi saatlerce bir binanın bodrumunda sorgulanır ya da Hatip Dicle gibi evine hapsedilir..
Buradan çok açık anlaşılıyor ki, HDP’nin ipleri terör örgütü komuta karargâhındadır..
Az gevşek bıraktıklarında ileri giderler, fazla ileri gittiğinde ipi çeker yeniden hizaya sokarlar..
Bu iş böyle..
***
E madem bu iş böyle, o vakit HDP’nin, meşru, yasal, siyasal anlamda bir varlığından söz edemeyiz demektir
O vakit HDP, hiç fezleke, suç duyurusu, iddianame falan beklemeden bir an bile tereddüt etmeden Ankara’dan ayrılmalıdır..
HDP kendi rızasıyla ‘sine-i PKK’ya dönmeli ve nereyi önemsiyorsa orada faaliyetlerine devam etmeli artık..
Hiçbirbirimizi kandırmayalım..
HDP de bu durumdan memnun değil..
Ne o andı içmekten memnun oldular ne de bizim şanlı bayrağımız altında olmaktan..
Ne uzatıyoruz peki?..
Ne olmasını bekliyoruz?.
Bir mucize mi?..
Bir sabah uyanacağız ve HDP’li politikacılar PKK terörünü kınayacak, üniter yapımızı savunacak, sağlık, eğitim, ekonomi vesaire alanında ‘Türkiyeli’ politikalar üretecek, yasa teklifleri verecek falan mı zannediyorsunuz?..
Bu olmayacak söyleyeyim size..
HDP bu şartlar altında TBMM’deki varlığını daha fazla sürdürmemelidir..
TBMM’nin, icabında ulusal güvenliğimizi doğrudan ilgilendiren meselelerde yaptığı kapalı oturumlara katılmamalıdır..
Tezkere görüşmelerinde ihanet tezlerini savunmak üzere o sandalyeleri işgal etmemelidir..
Tam manasıyla ‘milli’ ve ‘yerli’ olmamız gereken bu günlerde, yabancı gizli servislerin taşeronu bir terör örgütünün TBMM şubesi görüntüsü veren bu yapıdan kurtulmamız gerekiyor.
Bu saatten sonra artık gitsinler Kobané’de bir parlamento kurup, ne yapacaklarsa orada yapsınlar.
Bizim biraz işimiz var..
Kalın sağlıcakla...