Önce tespit...
HDP kimin partisidir?
Kimin siyasi ayağıdır?
PKK terör örgütünün...
Demokrasilerde terör örgütlerinin partisi olabilir mi?
Hadi fazlasıyla demokrat kesilip “olabilir” diyelim.
Silaha, şiddete ve teröre karşı olduğunu söyleyerek örgütün amacına uygun yasal bir siyaset izlemesine izin verilebilmeli diyelim.
Yani varsa bir talep, ne kadar şoke edici nitelikte olursa olsun silah marifetiyle değil demokratik yasallık zemininde siyaset yoluyla dile getirilsin ki kan dökülmesin.
Dahası her türlü düşünce ve talebin de siyaseti yapılabilsin, ifade özgürlüğü amasız kullanılabilsin...
Peki, yasal olarak kurulan bir partinin ülkeye karşı silah kullanan ve o ülkenin sadece güvenlik güçlerine değil sivil vatandaşlarına karşı da alçakça terör uygulayan bir örgütün alenen savunuculuğunu yapmasına izin verilebilir mi?
Ülke kendisini topyekûn terör örgütüne karşı savunurken o partinin kalkıp devleti/hükümeti katliamcılıkla ve soykırımla suçlayıp o terör örgütüne açıkça arka çıkması, o terör örgütüne sırtını dayadığını çekinmeden söylemesi, o terör örgütünün liderinin heykelini dikeceklerini bas bas bağırması demokrasinin gereği olarak kabul edilebilir mi?
HDP tam da böyle bir parti...
Hatta daha da fazlası...
PKK’nın siyasi aparatı olarak iş görmesiyle yetinmiyor; bu ülkenin evlatlarını terör örgütü saflarında kendi ülkesine karşı vuruşsunlar diye dağa kaldırıyor.
Bir tür örgütün dağa eleman devşirme ve taşıma şubesi olarak çalışıyor.
O yüzden Kürt anneler evlatlarını HDP’den istiyor.
Lafı uzatmadan sadede geleyim...
Şahsen hiçbir partinin düşüncelerinden veya savunuculuğunu yaptıkları taleplerden dolayı kapatılmaması gerektiğine inananlardanım.
HDP türü partilerin ise, yani terör örgütleri tarafından kurulduğu besbelli olarak bilinen ve bu yüzden kendilerine biçilen rol gereği hiçbir siyasi iradeleri olmadan o terör örgütüne alenen arka çıkan partilerin ise kapatılması gerektiğine inanıyorum.
Evet, HDP kapatılmayı hak ediyor…
DEAŞ DA PARTİ KURSUN FETÖ DE…
Diyelim ki HDP’nin yerinde DEAŞ’in partisi olmuş olsaydı ve HDP’nin yaptığının aynısını DEAŞ adına yapıyor olsaydı bugün HDP’ye gösterdikleri toleransın aynını DEAŞ’ın partisi için de gösterir miydi CHP ve malum çevreler?
Yarın diyelim ki FETÖ’nün de tıpkı HDP gibi bir partisi kuruldu...
O parti kalkıp Pensilvanya’daki İblis’i savundu...
Onun heykelini dikeceğini söyledi...
Kısacası, FETÖ’nün her anlamda propagandasını yaptı ve amaçları doğrultusunda devlete/hükümete karşı yıkıcı faaliyetlerde bulundu...
Ne yani FETÖ’nün partisine tolerans mı göstereceğiz?
Veya DEAŞ’ın partisine?
Hayır, asla! diyenlere soruyorum:
Peki PKK’nın partisi için bu korumacılık niye?
FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri de PKK değil mi?
Birileri diyor ki:
“HDP’ye oy veren kaç milyon vatandaşımız var.”
Peki FETÖ’nün ve DEAŞ’ın partisine oy verecek olan vatandaşlarımız yok mu?
Olmaz mı?
Bugün içeriye tıkılan ve kamudan ihraç edilen FETÖ’cüler vatandaşlarımız değil mi?
Ne yani vatandaşlarımızdırlar diye terör örgütleri yandaşlarına hiçbir şey yapılmasın mı?
Vatandaşlarımızın -sayıları ne olursa olsun- siyasal tercihleri üzerinden şu veya bu partinin kapatılmaması gerektiğini söyleyenler ya iyi niyetli gafillerdir ya da taammüden o terör örgütüne korumalık yapan hainlerdir.
O zaman terör örgütlerinin medyaları da kapatılmasın, STK’larının kapılarına mühür de vurulmasın, kamudaki militanları da yerinde tutulsun öyle mi?
Yok öyle bir demokrasi!
HDP İLE İTTİFAK KURAN CHP’NİN İLKESİZLİĞİ
Avrupa’da, DEAŞ sempatizanlığını açığa vuran bir partinin kurulmasına dahi izin vermezler.
Bırakın sırtını DEAŞ’e dayadığını iddia eden bir partiyi, DEAŞ’ı ucundan kıyısından savunan bir partiyi anında kapatırlar...
FETÖ’nün siyasi ayağı bahsinde bas bas bağıran CHP’nin PKK’nın siyasi ayağıyla/partisiyle ittifak yapması ise manidardır...
Geçmişte MNP, MSP, RP ve FP’nin kapatılması ve AK Parti’nin de kapatılmak istenmesi üzerinden HDP’nin kapatılmaması gerektiği üzerinden ahkam kesenler bilerek bir çarpıtma yoluna gidiyorlar.
Adı geçen partiler herhangi bir terör örgütün partisi oldukları için değil sadece ve yalnızca düşünceleri dolayısıyla kapatıldılar ve AK Parti örnekliğinde kapatılmak istendiler.
Bu partilerin HDP ile aynı denklemin içine konulması o partilere karşı çok büyük bir saygısızlık örneğidir.
Biz düşüncelerinden dolayı herhangi bir partinin kapatılması gerektiğini söylemiyoruz.
Dediğimiz net…
Şahsen ilkesel olarak durduğum yeri anlatıyorum.
“HDP’yi kapatmak çözüm değil!” diyenler yarın FETÖ’nün veya DEAŞ’ın partisi için de aynı şeyi söyleyecekler mi?
Hem FETÖ’nün siyasi ayağı diyeceksiniz, hem de PKK’nın siyasi ayağıyla işbirliği yapacaksınız, olacak şey değil!
Önce ne dediğinizi bilin…
Sonra ne dediğimizi anlayın…
Ama her şeyden önce ilkesel bir tutarlılığa sahip olun.