Millet İttifakının kurmay zekası, HDP ile İYİ Parti'yi, aynı koalisyonun bir parçası yapabilmek için her türlü yola başvuruyor. Hatırlayın bundan önce, İYİ Parti'nin başını çektiği 3. Sağ Blok seçeneğini tartıştırmışlardı. Buna göre CHP ve HDP birlikte hareket edecek. İYİ Parti ise; SP, Deva, Gelecek gibi sağ gelenekten gelen partilerle bir başka ittifak kuracaktı. Orada çıkıp şunu yazmıştık; "...Bu üçüncü yol sahiden çok güzelmiş. Peki seçimler ikinci tura kaldığında seçmenlerinizi hangi adaya yönlendireceksiniz?..." Aslında kritik soru bu. Nasıl ki HDP'nin sözcüleri, meclis kürsüsünden açık açık; "...Oturduğunuz o koltukları bize borçlusunuz..." diyerek Meral Akşener'den diyet istiyorsa, İYİ Parti seçmeni de çıkıp şunu sorabilmeli; "...Ben neden HDP ile aynı kişiye oy veriyorum. Yoksa PKK'nın siyasi kanadı da oturduğu koltuğu bana mı borçlu olacak günün sonunda?!..." Öyle ya bu karşılıklı bir siyaset anlayışı. Kimse kimseye bedava oy vermez. Ya; vatan, millet, bayrak, ezan, toprak gibi değerlerde birleşirsiniz ya da bir başka ilişkiden söz edilir. Şimdi İYİ Parti'nin vatansever seçmeni; bayrak, ezan, toprak, millet, egemenlik gibi kavramlardan söz ederken, emperyalistlerin maşası bir terör örgütünün siyasi kanadı ile nasıl birlikte yol yürüyecek ki?!...
Bu tertip/tezgah ortaya çıkıp da 3. yol isteyenlerin hevesi kaçınca bu defa yine HDP ile İYİ Parti'yi bir arada tutacak yeni bir formül arayışına giriştiler. Bu yeni formülün adı da "sol ittifak". Yeni projeye göre, HDP, yanına sol/sosyalist partileri de alıp yeni bir blok kuracakmış. Bu blok parlamento seçimlerinde ayrı hareket etse de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttfakı'nın adayını destekleyecekmiş. Selahattin Demirtaş projeyi anlatırken, İYİ Partili seçmenler adına da düşündüğünü ifade edip şöyle dedi; "...Desteklediğiniz Millet İttifakının adayının kazanması zor görünüyor ama siz kazanmasını çok istiyorsunuz haklı olarak. Sonra HDP diye bir parti çıkıyor ve sizin adayı destekleme kararı alıyor. Bu durumda, CHP ve İYİ Parti seçmeninin şöyle mi düşünmesi beklenir? 'Aaa, bak bu olmadı. Eğer benim kazanmasını çok istediğim adayıma HDP'liler de oy verecekse ben oy vermem kardeşim, gider Cumhur İttifakı adayına oy veririm' Bu mudur yani?..." Sanıyor ki Demirtaş, bu empati ile İYİ Parti seçmeninin kafasında ışıklar yakacak. Sanıyor ki milliyetçi vatansever bir adam, seçim kazanmak uğruna herkesle her türlü işbirliğine girer...Girmez Sayın Demirtaş... İYİ Parti'ye oy veren seçmen çıkıp diyecek ki; "...Bizim askerimizi polisimizi şehit eden alçak, cani kalleş terör örgütünün vereceği bir kap yemeğe ihtiyacımız yok... Ölürüz açlıktan onlara muhtaç olmayız..." Erdoğan karşıtlığının gözlere perde çektiği ortada fakat o kadar da değil yani...
**
Sonra bir gerçeğin daha altını çizelim. HDP, bölgeye mesaj yollamak istediği zaman terör örgütünün emrinden çıkmayan bir parti olduğunu her fırsatta hatırlatıyor. Fakat batıya bir şey söylerken, ısrarla PKK'nın siyasi kanadı olmadığını, bir ittifakın parçası olduğunu söylüyor.. Hatırlayın hani diyordu ya Demirtaş; " ...Öcalan'ın en çok önem verdiği projeydi HDP..." diye. İşte o proje zaten kendine solcu diyen bazı partilerin de destek vermesiyle oluşmuş bir ittifaktı. BDP'nin; DSİP, EMEP, ESP, SDP, Yeşiller gibi partilerle bir araya gelerek kurduğu bir partiydi HDP. Şimdi sanki güncelleme yapar gibi "biz sol partilerle birleşiyoruz." diyerek, kafa karıştırıyorlar. Organizasyonu TİP üzerinden yaparak HDP'yi de perdelemeye çalışıyorlar.. Böylece kendilerine meşruiyet alanı yaratmış olacaklar. Ama sonuç elde edebileceklermiş gibi durmuyor...