Şu sıralar hazırlık maçları devam ediyor. Eskiye oranla; kıytırık takımlarla maç yapma yüzdesi epey düştü... Geçmişte hiç adı sanı duyulmamış, amatör liglerin bile alt kümelerine düşmüş kulüpler karşımıza çıkardı. O maçlar tam anlamıyla fiyaskoydu.
Durumun ne kadar vahim olduğunu gösterebilmek için, geçmişten bir anımı anlatayım... Almanya Manheim’den beni biri aramıştı. Yazılarımla ilgili bir kaç övgüden sonra, hazırlık dönemi için oraya gelecek olan G.Saray’la maç ayarlamamı istedi.
“Hangi kulüp adına” diye sordum. Şaşırtıcı bir cevap verdi: “Biz kulüp falan değiliz. Arkadaşlarla kendi aramızda toplanıp oynayacağız”
Benimle dalga geçtiğini sanıp, sinirlendim. Beni yatıştırınca, geçmişte G.Saray’la bu şekilde çok maç yaptıklarını söyledi. “Ergun Gürsoy’a sorun, onaylar..” diye devam etti. Stadda bile değil, bazen çayırda maç yaptıklarını anlattı. Hatta biletler gişeden değil, ellerinde bisküvi ambalajı için hazırlanmış karton kutular bulunan görevliler tarafından satılıyordu.
O dönem G.Saray muhabiri olan Engin Atay’a bu durumu anlattım, “Evet, ben de gördüm” diye onayadı. Hatta bir keresinde Ergun Gürsoy’un bile, oyun alanının etrafında kutu içinde para topladığını anlattı. Kendi arşivinden o anın fotoğrafını bile gösterdi.
***
Şaşkınlıktan ağzım bir karış açıktı...
Telefondaki şahsa “Yok kardeşim, ben böyle maç bağlama işleri yapmıyorum. Başka kapıya” dedim.Adam beni bırakıp, kiminle işi bağladıysa; Manheim’de o maç oynandı. Hatta bizim Engin’in yeğeni, karşı takımda yeraldı. Dahası da var... Kamp süresince G.Saray’ı taşıyan Alman otobüs şoförü de, rakip kadrodaydı.
Herkes o maç için bir araya gelmişti. Kimse kimseyi tanımıyordu. Maç bitiminde dağılacaklardı. Formalarını da, G.Saray’ın hazırlık programını üstlenen menecerlik şirketi vermişti.
İnanılır gibi değil ama, aynen öyle!
Bu fiyaskonun finali, olan biten herşeyden daha şaşırtıcı... Çünkü; bir mahalle takımı bile olmayan bu toplama ekip, Manheim’de G.Saray’ı 1-0 yendi... Gurbetçiler sahaya dalıp, iki takımdan kimi yakaladılarsa dövdüler.
***
Uyanık menecerler; G.Saray’a Almanya’da bedava kamp yaptırıp, üste para da veriyorlardı. Ama arada bu tür maçlar da oynatıp, o hasılatları kendilerine alıyorlardı. Karşı taraf G.Saray’la maç oynama şerefini yakaladığı için, herhangi bir para almıyordu. Menecerler 4-5 tane böyle maç oynatıp yolunu buluyordu.
Alan razı, satan razı; ama seyreden razı değildi.