17 maddeden oluşan Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi komisyonda gündemi meşgul edecek biçimde tartışıldı.
Sokak köpeklerinin saldırısı sonucu mağduriyet yaşamış aileler komisyonda birkaç vekil tarafından rencide edildi.
Terör örgütünün siyasi temsilcisi DEM partinin ve TİP'in saldırgan vekilleri CHP'nin de desteğiyle kanunu engellemeye çalışıyorlar.
Kanun metnini aldım okudum.
Teklif 5199 sayılı Hayvanları Korumu Kanununda kimi değişiklikler içeriyor.
Teklifin insanı esas alan, hayvanları ve çevreyi koruyan bir içeriğe sahip olduğu görülüyor,
Kanunun amacı maddesine 'insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla' ilavesi yapılıyor.(m.1)
Teklif 'Yakala-Kısırlaştır-Tut/Sahiplendir' modeline uygun düzenlemeler getiriyor.(m.3)
İSTİSNAİ HALLERDE ÖTENAZİ
Kanundaki 'Hayvanların öldürülmesi' başlığı 'Hayvanların ötenazisi' şeklinde değiştiriliyor.(m,5)
Bu maddenin birinci fıkrasında yapılan değişiklikle; bakımevine alınan hayvanlardan saldırgan olan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara yerel yönetimlerce ötenazi yapılabileceği düzenlenmektedir.
Aslında sahipsiz bütün köpeklerin ve maskesiz gezdirilen köpeklerin itlaf edilmesini amir olan 13 Haziran 1932 tarihli Atatürk döneminde yayınlanmış tamim varken ötenazi maddesine ihtiyaç yoktur diyenler var.
Ancak bu değişikliğin Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin gereği olduğu anlaşılıyor.
5. maddenin diğer fıkralarında kamu güvenliğini tehdit oluşturacak durumlarda, bulaşıcı hastalık görülmesinde su kaynaklarının zarar görmesi yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramasına sebebiyet vermesi halinde yerel yönetimler tarafından ötenazi uygulanmasını içeriyor.
Ötanazi işlemlerine ilişkin esas ve usullerin bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği hükme bağlanıyor.
Tamamen istisnai durumlarda ötenazi var.
Kıyamet de bu maddede kopuyor.
Karşı çıkanlar sokak hayvanlarının tamamının öldüreceğini iddia ediyor. Oysa ötenazi istisnai hallerde devreye giriyor.
Karşı çıkanların amacı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğu için teklifi bir bütün olarak ele almıyorlar!
Bir bütün olarak ele alındığında teklifin hayvanları korumayı ve barındırmayı esas aldığı rahatlıkla görülür.
Diğer maddeler yerel yönetimlere ilgili birimleri kurma(m.8) il özel idarelerin yeni görevlerini(m.13) ve cezai işlemleri(m.10) düzenliyor.
Tekrar hatırlatalım ki teklif istisnai haller dışında hayvanları korumayı ve barındırmayı esas alan bir teklif.
SÜRE ÇOK UZUN
Kanun teklifi tartışılacak ama görünen o ki bu teklif kanunlaşacak.
Benim teklifte dikkatimi çeken ve mutlaka değişmesi gereken husus 14. Madde'de.
14. maddenin birinci fıkrasının, nüfusu 25 bini geçen belediyelerin mevcut bakımevlerinin şartlarını iyileştirmeleri ve yoksa kurmaları için 31/12/2028 tarihine kadar süre tanımasıdır.
Yani teklif kanunlaşırsa belediyelere 4,5 dört buçuk sene süre tanınıyor.
Bunun anlamı 4.5 sene köpek terörü devam edecek ve insanların mağduriyeti sürecek demektir.
Süre çok uzun.
Devlet, kentsel dönüşümde hayvan bakımevlerinden daha zor inşaatları bir senede iki senede yaparken belediyelere hayvan bakımevleri için 4.5 sene süre tanımak demek, bir çok belediyenin bu yasanın üstüne yatmasına imkân tanımak demektir.
GAZİANTEP VE ÇORUM'UN ÖRNEK PROJELERİ
Bu konuda başarılı projelere imza atan Gaziantep Büyük Şehir Belediye Başkanı Fatma Şahin hanım ve örnek bir proje uygulayan Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın bey de, bir sene proje ve hazırlık bir sene de uygulama olmak üzere iki sene fazlasıyla yeter diyorlar.
Manisa Yunus Emre Belediyesi Mehmet Çerçi zamanında modern bir bakımevi projesini uyguladı ve 31 Mart'a kadar 18 ayda yani bir buçuk senede projenin yüzde 80'ini tamamladı; seçilseydi birkaç ay sonra açılışını yapacaktı. CHP'li belediye tamamlayıp (tamamlarsa tabii)ben yaptım diyecektir!
Bu yazıyı komisyon çalışmaları bitmeden yazdığım için süre nasıl belirlendi bilemiyorum ama komisyona geldiği gibi geçtiyse 4,5 sene daha köpek terörüne maruz kalacağız demektir!
Komisyondan aynen geçtiyse genel kurulda düzeltilebilir!
Her neyse verilen süre çok uzundur. Bu sürenin azami 2 yıla düşürülmesi kamu yararınadır.
DOĞAL YAŞAM ALANI
Bir de teklif toplumda barınak olarak bilinen bakımevi kurulmasından bahsediyor.
Oysa Çorum ve Gaziantep Belediyeleri 75-100 dönümlük doğal yaşam alanları kurarak hayvanların hayvanca yaşamalarını temin etmişler.
Öyle anlaşılıyor ki, teklifin hazırlanma sürecinde bu başarılı başkanların projeleri gözden kaçmış.
Olabilir ama vakit geçmiş değil!
Teklifteki bakımevi ibaresinin yanına doğal yaşam alanları ibaresi ilave edilebilir.
1994 senesinde Tayyip bey belediye başkanı seçilmeden önce RP il başkanıyken biz gazeteci ve yazarları belli periyotlarla toplar istişare ederdi.
Seçildikten sonra da bu toplantıları sürdürdü. Yanlış hatırlamıyorsam 1995 senesindeydi bizi Yeşilköy'de bir salonda topladı ve belediye hizmetleri konusunda bizleri dinledi.
Hepimiz bir şeyler söyledik. Fakat Hasan Kaçan kalktı ve sadece bir cümle kurdu, Dedi ki: "Gülhane'deki hayvanları hayvanca yaşayacakları bir ortama taşıyın lütfen."
Gülhane'deki hayvanat bahçesi daha sonra kaldırıldı.
İnsanlar insanca, hayvanlar da hayvanca yaşamalıdır!
Gaziantep ve Çorum belediyeleri bunu başarmış, her iki belediyeyi de tebrik ediyorum!