Reform paketi kapsamında kişi hak ve hürriyetlerini önceleyen onlarca konu gündeme geleceği için, bizim hayvan hakları yasası yine hakkettiği biçimde tartışılmayacak... Ön almak adına bir kaç detaya dikkat çekmem lazım zira artık son düzlükteyiz..
***
Yasa hep popüler maddeleri öne çıkarılarak haber olduğu için detayına çok da vakıf olamıyoruz.. Fakat sadece medyada öne çıkan boyutlarıyla bile hepimizin yüreğini soğutacak bir düzenleme olmayacak... Bir kaç örnek verelim.. Karar vericiler de bu örneklerden yola çıkarak bazı hususları belki bir daha değerlendirmek isterler...
***
En belirgin nokta hayvanlara karşı işlenen suçların kabahatler kanunundan çıkarılıp ceza kanununa geçmesi... Peki bu tek başına yeterli mi? Yani bir suçu hangi yasayla değerlendirdiğiniz kadar o suça ne ceza verdiğiniz de önem arz etmez mi? Yeni düzenlemeyle hayvanlara işkence yapanlara ya da hayvanlarla cinsel ilişkide bulunanlara 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası geliyor. Adı hapis fakat bu ceza adli para cezasına çevrilecek... Bugüne kadar bildiğimiz idari para cezası, adli para cezasına dönüştürülecek yani... Eğer bir değişiklik olmadıysa...
***
Asıl bu düzenlemede beklediğimiz değişiklik ise gelmedi. Savcılıklar için Re'sen soruşturma yetkisi... Her türlü suç hâlâ şikayete bağlı olacak...
***
Bir önemli beklenti de ihtisas mahkemelerinin kurulmasıydı... Çevre ve doğal yaşam konusunda özel çalışan savcı ve hakimler yani... Alanında uzmanlaşmış bir mahkeme önemli olacaktı... Sahipsiz hayvanın, sökülmüş bir fidanın hakkının savunulduğu, emsal kararların alındığı Çevre ve Doğa İhtisas mahkemelerinin kurulması çok yararlı olacaktı... Bu başlı başına bir alan yani... Bugün hukukçularımız bilmez ki, sokak köpekleri insana saldırır mı saldırmaz mı? İki komşu arasındaki tartışmada bilmez ki yargıç kediden insana pire geçer mi geçmez mi? Uzmanlaşmış mahkeme şart...
***
Benim en çok üzerinde durduğum ise eski yasadaki sahipsiz hayvanların aşılanıp-kısırlaştırılıp alındığı yere bırakılması hükmünün korunmasıydı... Korunuyor... Buna çok itiraz edildi... Hatta lobiler kuruldu... Hayvanların toplanıp dağ başında terk edilmesinin önünü açan bir düzenleme konuşuluyordu. O çıkarıldı. İsabet oldu... Fakat vatandaşın yüreğini soğutacak bir tedbirin alınmadığı görülüyor. Zira aşı için götürülen bazı hayvanlar bir nedenle aynı yere bırakılmıyor. Bir başka alana bırakılan hayvanın oradaki kast sistemi nedeniyle dışlanacağını ve sonunda orada barınamayacağını öngörmek lazım...
***
Konu önemli ve çok önemli ayrıntıları var. Onlara da cumartesi günkü yazımızda nasipse değineceğiz... Mesela; dolfinariumdaki (yunus parklarındaki) yunuslar , morslar , hayvanat bahçesindeki farklı farklı yüzlerce hayvan ne olacak?.. Yazacağız... Petshoplarda evcil hayvan satışı yasaklanıyor. Fakat internetle ilgili yeterli önlemler alınmış mı, bakacağız... "Yasaklı ırk" tanımı gidiyor peki yerine ne gelecek, ona da değineceğiz... Hayvan sahiplenmek zorlaştırılacak. Peki bu iyi bir şey mi, kötü bir şey mi, onu da değerlendireceğiz... Apartman ve site bahçesinde bakılan sokak kedilerine ne olacak, onu da soracağız. Cumartesi günü devam ediyoruz...