Bugün adliyedeydim.
Gencecik insanlar; bazılarının elleri kelepçeli, bazıları kelepçesiz.
Çeşit çeşit suçlar,
Sıradanlaşmış hepsi, kanıksanmış, normalleşmiş.
İlk kavga çıktığında şaşırdım, irkildim, hemen o yöne baktım.
Ama bu hareketimle ben daha şaşılacak durumdaydım;
Zira kimse istifini bozmadı.
***
Genç bir çocuğun davasını izledim, 18 yaşlarında.
Yaralama, gasp, hırsızlık şimdiye kadar portföyüne kattığı suçlardı.
Bu yaşa kadar bu kadarını öğrenebilmiş demek ki.
KARAR! dedi hakim, ayağa kalktı herkes.
Önce suçları sıralandı, sonra cezası okundu, sonra iyi halden indirimi açıklandı, sonra cezası paraya çevrildi.
Benim gibi çocuğun da kafası karışmıştı.
Ben soramadım ama o sordu,
“Hakim abi ben annamadım, şimdi yatarım var mıııı, yok mu”
Herhalde anlamışsınızdır ama anlamayanlar için altyazı geçeyim; “Hapishaneye gidecek miyim, gitmeyecek miyim?”
1 sene 3 ay gibi bir ceza yemişti, jandarma kelepçeledi, çıkarken gülümsüyordu, cezaevi jandarmayla şakalaşıyordu.
***
Hapishane çözüm değil;
İçeri giren genç, daha farklı suçlarla tanışıyor, yeni teknikler öğreniyor, dışarı çıktığında artık daha donanımlı (!) hale gelmiş oluyor. Üstüne bir de idamın yasak olduğu ülkemizde en ağır ceza olan hapis cezasını da gören bir gencin artık korkusu kalmıyor. “Daha kötü ne olabilir ki?” diye düşünüyor.
Hapis cezası vermemek de çözüm değil;
Bu kez de yaptığının yanına kaldığı, bundan sonra da ne yaparsa yapsın bir şekilde sıyrılacağı düşüncesi gelişiyor.
Sözün Özü
İster hapse atın, ister denetimli serbestlik verin, ister dışarı çıkarın.
Bir genç suça bulaştıysa, geri dönüşü kolay değil.
Mesele onu en başta suça bulaştırmamakta.
İlk defa suça bulaşan tüm gençler aynı şeyi söylüyor : “Bilmiyordum, bu noktaya geleceğini bilemedim, böyle olacağını düşünemedim”.
Ama bunu bir yerlerden bulduğu silahı beline takan da söylüyor,
Uyuşturucu kullanan da…
Yani sırf arkadaşlarına özendiğinden bıçak taşıyan çocuk, bir kavga çıktığında ne olacağını düşünmeden o bıçağı çıkarıveriyor. Yola birini yaralamak, hatta öldürmek için çıkmıyor ama sonuç hüsran oluyor. Sonuç neydi, nereye vardı...
ANNE BABALAR; hiç öyle ayıplar gözlerle bakmayın, “Aa ne çocuklar var” demeyin, çocukları suça bulaşan ailelerin %75’i bunu ilk duyduğunda “Benim çocuğum yapmaz” diyor. Çocuğunuza güvenin, ama tedbiri elden bırakmayın. Onlar hata yapacak yaşlarda, ama siz onların kontrolünü kaybedecek yaşta değilsiniz.
ÇÖZÜM ÖNERİM
Bugün adliyeyi görmüş biri olarak önerim, gençlere iyiyi, -yani bir üniversite kampüsünü- göstermenin yanı sıra adliyeyi, AMATEM’i (Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi) ve hatta hapishaneyi göstermek.
Bilirsiniz; bebekler bir kez elleri sobada yanana kadar ondan korkmazlar ve ilk kez yandığı andan itibaren yanına bile yaklaşmazlar. Aynı şekilde gençlerin bu korkuyu yaşaması için bir kez başının belaya girmesini beklememeliyiz.
Başlarının belaya ilk girişi, içinde her türlü suçu barındıran bir şehrin kapısından içeri giriş gibi oluyor çünkü.
Girdikten sonra, geri getir getirebilirsen...