Türkiye'nin hızlı değişen gündemi zaman zaman tartışılması gereken asıl konuları arka plana itiyor. Zaten uzun süredir enerjisini anlamsız yere harcayan ülkemiz ve İzmir, çok önemli bir hareketi yeterince tartışma ve değerlendirme fırsatını iyi kullanamadı. Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ın hafta başında kamuoyuna sunduğu ‘Yüzyılın Şehircilik Hareketi... Hayat İzmir’ hem yoğun gündem arasında kaldı, hem de bu önemli adımı değerlendirecek birikim eksikliği gün yüzüne çıkmış oldu.
Binali Yıldırım belli ki çok emek harcamış ‘Hayat İzmir’ projeleri için. Buradaki emek kavramı içinde yılların verdiği tecrübeyi içeren zihinsel çaba da var, projelerin yapılabilir ve inandırıcı olmasına dair ortak akıl da... Bir dostumun söylediği gibi, ‘hayat’ ve ‘İzmir’ kelimeleri ‘Hayat İzmir’ olarak bir araya gelince kendi başlarına uyandırdıklarından daha farklı ve güzel çağrışımlar uyandırıyor insanda. Hem ‘hayat İzmir’de’, hem ‘İzmir’de hayat güzel...’ diyor.
Son zamanlarda şehir oluşumuna dair daha çok konuşur ve kafa yorar olduk. Kaçınılmaz bir şey bu... Gecekondulaşmayı vaktinde çözemeyen ve büyük bir probleme dönüşünce eyvah diyen bir dönemin şahitleriyiz biz. Bundan ders almayı akledenler şehir ve şehircilik gibi kavramları, medeniyet ile şehir ilişkisini daha çok konuşacak elbette. Açık bir gerçek olarak önümüzde duran, çok katlı meskenler problemi var. Bir yandan sosyal konut ihtiyacı diğer yandan yaşanabilir ve hayat veren şehirler kaygısı... Bu kaygılar TOKİ idaresini de uyarmış olsa gerek. Şimdi yeni modeller üzerinde çalıştıklarını duyuyoruz.
Binali Yıldırım soruna tek taraflı yaklaşmıyor. Birçok problemi aynı anda ele almak gerektiğini biliyor. Bu anlayış içerisinde Hayat İzmir projesini takdim yazısında ‘yüzlerce projeyi içinde barındıran tek bir proje ile karşınızdayız’ diyor. Biliyorsunuz başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Ak Parti yerel seçim beyannamesi de ‘Büyük Medeniyet Yolunda... İnsan/ Demokrasi/ Şehir’ başlığı altında sunulmuştu. Hem bu başlık, hem Binali Beyin ‘Hayat İzmir’ başlığıyla sunduğu çalışma, medeniyet-şehir ilişkisine açık bir vurgu yapıyor.
‘Hayat İzmir’ projeleri dokuz başlık altında takdim ediliyor. Her biri yüzlerce projeden oluşan bu bölümler gerçekten İzmir’de yapılması gereken ne çok iş olduğunu ortaya koyuyor. ‘Ekonomide Hayat’ 261 alt projeden oluşuyor. ‘Ulaşımda Hayat’, ‘Ekolojik Hayat’, ‘Kentsel Hayat’, ‘Sağlıklı Hayat’, ‘Kültür ve Sanatta Hayat’, ‘Sosyal Hayat’, ‘Engelsiz Hayat’ ve ‘Teknolojik Hayat’ adları altında toplanan projelerin sayısı 1414. Üstelik bu bir başlangıç. Arkası elbette zaman içinde gelecek.
Çok çarpıcı projeler var bunlar arasında. İzmir Körfezi, Allah’ın bu güzel kente bahşettiği eşsiz bir güzellik... Şimdiye kadar bu güzellikten neredeyse hiç yararlanmadığımız sık sık dile getirilir. İşte bunun farkında olan Binali Yıldırım, artık Körfezi bir açık hava müzesi haline getirmeyi hayal ediyor. Gelin burada Yahya Kemal’e kulak verelim. Çünkü Binali Yıldırım da bir ‘Deniz Türküsü’ çığırıyor.
Çıktığın yolda, bugün, yelken açık, yapyalnız,
Gözlerin arkaya çevrilmeyerek, pervâsız,
Yürü! Hür mâviliğin bittiği son hadde kadar!...
İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar.Bütün Körfez 65 km boyunca bir açık hava müzesi haline getiriliyor. Çiğli’de Doğa ve Ekolojik Kent, Mavişehir kıyılarında Kültür Sanat, Karşıyaka’da Cumhuriyet, Bayraklı sahillerinde Bilim ve Teknoloji, bütün bir Alsancak sahilinde Kentler Tarihi, Balçova’da Su Dünyası ve Narlıdere’de Kentsel Tarım Açık Hava Müzeleri oluşturuluyor. Zaten İzmir’in bir büyük atılım yapmaktan başka çaresi yok. Buna mecbur. Aksi takdirde her sınıflamada gerilere düşmesi kaçınılmaz. Körfez için düşünülmüş daha pek çok proje var. Burada güzelliklerin hepsini anlatmama imkân yok. Burada güzelliklerin hepsini anlatmama imkân yok. Meraklıları için bir yol var. İnternetle barışıksanız
http://hayatizmir.com adresinden hepsini resimli olarak izleyebilirsiniz.
Anlamsız tartışmalarla yorgun düşmüş Türkiye ve İzmir, biraz bu şehircilik hareketine eğilerek nefes alabilir ve başka hayallere dalabilir. Binali Bey de size soruyor ve diyor ki ‘bir fikrin varsa bekliyorum’. Fikirlerinizi de yukarıdaki adrese girerek gönderebilirsiniz.
İzmir’in önünde bir fırsat var. Binali Bey’in hayallerine ortak olmaya ne dersiniz?..