AKP-CHP koalisyonu perşembe günü itibarıyla rafa kalktı, pazartesi günü yapılacak MHP görüşmesinin de sonuç getirmesi beklenmiyor. Büyük bir sürpriz olmazsa Türkiye erken seçime doğru gidiyor. Terörün kol gezdiği, IŞİD’e karşı mücadeleye aktif olarak katkı verildiği, ekonomik göstergelerin ters gittiği bir dönemde alınacak böylesi bir karar umarım herkes için hayırlı olur.
Doğrusunu isterseniz ben erken seçimin 7 Haziran’da ortaya çıkan siyasi tabloyu çok fazla değiştireceğini sanmıyorum. Eğer 30 küsur yıllık gözlemlerim ve bunca yıldır okuduklarımdan çıkarttıklarım beni yanıltmıyorsa, bu seçimin kazananının MHP olması olasılığı çok güçlü. Terörün tırmanması ve Bahçeli’nin koalisyon görüşmeleri sırasında yapıcı görünen pozisyon alışı büyük bir olasılıkla MHP’ye yarayacak.
***
Ancak pazartesi itibarıyla hükümet kurulsa da kurulmasa da, hayat devam ediyor olacak. Türkiye Kıbrıs, Ermenistan, İsrail gibi siyasi inisiyatif gerektiren buzdolabındaki sorunları dışında PKK, IŞİD, ABD ve AB ile olan ilişkiler gibi gündelik karar gerektiren, yönetilmeyi bekleyen sorunlarla baş etmek zorunda kalacak. Seçim atmosferine girildiğinde bu sorunlara yaratıcı çözümler üretilmesi mümkün olmayacağı için sorunlar krizleşecek, krizler derinleşecek.
Derinleşmesi olasılığı en güçlü olan kriz de PKK terörünün yarattığı. Bu yüzden Başbakan Davutoğlu’nun bir an önce elindeki en iyi kozları devreye sokması gerekiyor. Öcalan da PKK üstündeki ağırlığıyla bu kozların başında geliyor. Onun HDP heyetiyle görüşmesine müsaade edilmeli. Siyasetin önü açılmalı. Barış süreci konduğu buzdolabından çıkartılmalı.
Unutmayalım ki PKK ile mücadelede askeri yöntem hiç bir zaman yeterli olmadı ve belli ki bundan sonra da yeterli olmayacak. Barış sürecinin çekimine kapılan Türkiye şehit haberlerine çok fazla dayanamayacak, bir kesimde milliyetçi refleksler güçlenirken, toplumun geniş bir kesimi savaşa karşı çıkacak, barışı zorlayacak, bu da PKK ile pazarlık, daha da kötüsü mücadele imkanını zayıflatacak.
Ayrıca AK Parti MHP ile milliyetçilikte yarışamayacağına göre, muhtemel bir erken seçimde bu partiye gidecek oyları ancak dökülen kanı durdurabildiği takdirde alabilecektir. MHP sandıktaki gücü büyük ölçüde milliyetçi söyleminin sahada zemin bulmasından, çatışmanın mantığı içinde doğrulanmasından kaynaklanmaktadır.
Diğer yandan PKK sorunu artık bir silah bırakma, silahları toprağa gömme, silahlı unsurları Türkiye’den çekme parametrelerinin ötesine geçmiş bir sorundur. PKK siyasi yöntemlerle de etkin alan kontrolünü, fiili özerlik sağlanmasını kendisine hedef seçmiş, hatta bazı yerlerde uygulamaya koymuştur. Bu uygulamalara karşı polisiye tedbirlerin alınması hukuk devletinin gereğidir, ancak yeterli değildir.
Siyaset Şırnak, Cizre ya da Diyarbakır yerine Ankara’da şekillenmeli, HDP için TBMM zemini her zaman hazır ve açık tutulmalıdır. Özerklik, daha doğrusu bağımsızlık talepleri demokratikleşme çabalarının içinde eritilmelidir. Tüm bunların ötesinde Türkiye, Suriye’de sadece bir güvenli bölge ile yetinmemeli, Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyacak yaratıcı çabalara diplomatik destek vermelidir. İran Dışişleri Bakanı Zarif’in geliştirdiği inisiyatif önemsenmelidir.
***
Türkiye İncirlik Mutabakatı ile PKK’nın siyasi ve askeri anlamda önünü kesmiş, ABD ve müttefiklerini tercih yapmaya zorlamıştır. Artık PYD/PKK’nın denize açılması mümkün görünmemektedir. Bundan sonra yapılması gereken IŞİD tehdidi üstünden PYD’yi, dolayısıyla da PKK’yı kendisine bağlı kılmaktır. Şu anki şartlarda imkansız, hatta saçma gibi görünebilecek böylesi bir siyaset bölgedeki tüm dengeleri kalıcı olarak değiştirebilme potansiyeline sahiptir.
Dünkü Hürriyet’te Verda Özer’e konuşan Amerikalı yetkilinin söylediği gibi IŞİD bugünden yarına ortadan kalkacak veya kaldırılacak bir tehdit değildir. IŞİD’e karşı mücadele uzun soluklu olacaktır. Bu mücadeleyi farklı aktörler kendi çıkarlarını korumak, güçlendirmek için kullanacaktır. Türkiye’nin de kullanmasının hiç bir sakıncası yoktur. Acil olan bunun PYD/PKK’yı dengelemek, ama aynı zamanda IŞİD’e karşı mücadeleyi desteklemek için yapılacağının ipuçlarının bir an önce verilmesidir...