Hüseyin Barrack Obama sekiz yıllık iktidar döneminin sonuna gelmiş. ABD tarihine ilk siyahi başkan olarak geçecek. O kadar. Başarıları yok denecek kadar az ancak George W. Bush gibi, ABD’nin gelmiş geçmiş en kötü başkanlarından birinin ardından iktidar koltuğuna oturduğu için yaptığı bir çok yanlış hoşgörüyle karşılanacak. Obama’yı tek kelimeyle tanımla deseler hemen rahmetli “Ecevit” derim o saat! Yani İYİ ADAMDI... O KADAR! AMA HAYAL İÇİNDE GEÇTİ ÖMRÜ! Obama’nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı bir saatlik görüşmenin ardından söylediklerinin çoğu da hayal içinde geçen bir ömrün yan ürünleri. Zaten Erdoğan da, Obama’nın toplantıda konuşulduğunu öne sürdüğü birçok şeyin gerçek olmadığını ve buna üzüldüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı ABD’ye resmi bir ziyaret için gitmedi. Nükleer Güvenlik Zirvesi nedeniyle o ülkedeydi. Bunu bilen kimi basın, uçaktan inerken Cumhurbaşkanı’nı Obama’nın karşılamamasını salt algı yaratmak, Türkiye’deki teröristlere bile kol kanat gerenlere şirin görünmek adına çarpıttı da çarpıttı. Zirve için gelen kaç lideri Obama uçağın kapısında karşıladı diye soran olmadı tabi!
BAYAR’IN ABD GEZİSİ
Gerek algı yaratma sevdalılarının kanallarında gerekse de sosyal medyadaki kimi hesaplarda bol bol rahmetli CB Celal Bayar’ın Kore Savaşı’nın ardından ABD’ye yaptığı resmi ziyaretten görüntüler yayınlandı. Hele de dönemin ABD Başkan Yardımcısı Richard Nixon’un Bayar’ı uçağın kapısında karşılamasını bir abarttılar pir abarttılar. Bunların hemen hepsinin babaları rahmeti Bayar’ı yaka paça Çankaya’dan indiren 27 Mayıs darbecilerine alkış tutmamış mıydı? Menderes, Polatkan ve Zorlu’yu idam edenlere selam durmamış mıydı? Bayar, Türkiye’nin evlatlarını Kore’de, ne olduğunu neden yapıldığını bile milletin bilmediği bir savaşta bire kırdıran bir CB değil miydi? Böyle yazıp çizmemişmiydi 27 Mayıs sonrasının makbul basını? ABD, Bayar’a sorgusuz sualsiz Kore’ye yolladığı tugay için teşekkür ediyordu. Onunla biraz görüşüp Hollywood’a, Disneyland’e yolladılar zaten; Miki Fareyle ve dönemin film yıldızlarıyla boy boy fotoğraf çektirdikten sonra. Ama o tarihten yedi yıl sonra tezgahladıkları 27 Mayıs darbesine ses etmediler, idamlara da...
EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ KİMİN?
TBMM’nin duvarında kocaman harflerle ne yazar? EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR! Yani iktidarları Türkiye’de millet belirler. Seçim sandıklarına gider, oylarını verir ve yöneticilerini belirler. Doğru mu? Hayır! Türkiye’de Cumhurbaşkanı’nı beş on gazeteci, mutsuz ev kadınları, CHP’yi özgürlükçü ve hatta sosyal demokrat sanan, Kılıçdaroğlu’nu akil adam katına oturtan, Demirtaş’a demokrat diyen, TBMM’nin duvarına EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ BİZİMDİR ULAN yazmak isteyen bir güruhundur egemenlik, bu tayfaya göre. Dahası bu tayfa hiç bir zaman inanmadı egemenliğin milletin tekelinde olduğuna. Onlar için egemenlik hep kendi devletlerindeydi; salt kendilerini koruyup kollayan, kendilerine benzemeyenleri elini tersiyle kovan , hatta hapislere tıkan elitlerin devleti. O devlet ki, kırmızı çizgisini aşanların siyasi partilerini kapattı, başbakan astı, kitap yaktı, film yasakladı, demokrasinin olgunlaşmaması için elinden geleni yaptı!
Neden mi? Basit aslında. Olgunlaşan bir demokrasi, merdiven altına hapsedilenleri de kucaklayan bir düzen silahlı ve silahsız bürokrasinin gücünün azalması demektir. Ankara’nın egemenleri ne Türk siyasetinin ne de Türk demokrasisinin güçlenmesini istedi.Darbeler, muhtıralar, mahkeme oyunlarıyla Türk demokrasisinin filizlenip boy vermesine engel oldular. Son yıllarda devletin kılcal damarlarına sızmaya çalışarak, milletin iktidarını içten devirmeye çalıştılar. CIA’nin has adamları, kemik yalayıcıları gazeteci, tarihçi, akademisyen, parlak bürokrat, hukukçu, polis kimliğinde milletin iktidarını alaşağı etmek için çabalarken yakayı ele verdi. Amaçları milletin seçtiklerini alaşağı edip, imamlarını Humeyni örneği omuzlarda ülkeye getirtip Çankaya’ya oturmaktı. Ama olmadı. Ve bu tayfanın çoğu ABD’ye kaçtı ve PKK gibi katillerle iş birliğine soyundu. Ve Allah bu milleti bu kaltabanlardan korudu!
Türkiye bağırsaklarını temizlemeye davam edecektir. Her türlü dışkı, PKK’dan din tüccarı CIA uşaklarına kadar hepsi lağımı boyluyor, boylamaya da devam edecek!