Beş maçtır hem sonuç hem de oyun olarak inişe geçen Beşiktaş’ta bu durumun önde gelen nedeni savunma değerlerinin kaybıydı.
Biliç bunun önlemini öncelikle geri dörtlüdeki görev değişiklikleriyle almayı seçmişti. Form kaybı gösteren Serdar kulübeye, Escude tribüne gitmişti. Önceliği birinci bölgesinde verdiği açıkları kapamaktı. Karabük’ün kenarları ve ortadaki boşlukları hızlı kontratak adamlarıyla kullanışının yolunu kesmekti. Evet ama oyunun bir de hücum yönü vardı. Olcay ve Gökhan da kanatlarda ilk maçların formunu göstermiyorlardı. Onlar da çabuklaşmalılardı. Koşu mesafelerinde öne çıkan adamların bu koşularının içeriğine bakıldığında amaca uygun koşmadıkları açıktı.
Beşiktaş’ın bir de ilke hatası vardı dün. Topa sahip olmayı istiyordu, bu elbette doğru bir istekti. Ancak top sizde iken yaptığınız paslara bir iş üretmez, elinizdeki bir dolu tuğladan bir karış duvar yapamıyorsanız, sistem benimsemeniz yanlış demektir.
Beşiktaş ilk yarıda 62’ye 38’lik topla oynamada öndeydi, ama bunun bir getirisi olmadı! Bu devrede iki net pozisyona girdi. Biri duran topta Ersan’ın vuruşu, biri yaptıkları iki hızlı atakta Oğuzhan’ın kaçırdığıydı. Karabük, sahasında beklemeyi ve hızlı atak güçleri Lualua ve Akpala ile boş alan yakalayıp gol bulmayı amaçlamıştı. Beşiktaş’ın topu bekleterek, çok pas yaparak hücuma hazırlanması riskliydi. Topu gevelerken rakip kapandı ve top atılacak yer bulunamadı! Ve bu aradaki top kayıpları rakibin hücum avantajı oldu.
Biliç ikinci yarıya Serdar’ı kulübeden sağ beke getirerek, Atiba’yı Veli’nin yerine orta alana sürerek başladı. Değişen yalnız bu değil, oyunu daha çabuk yorumlama amacıydı. Hızlandılar, ama becerikli olamadılar. Becerileriyle alkışladığımız G.Töre dün beceriksiz yanını sergilemekle meşguldü. Karabük Beşiktaş’ın temposuna karşılık verdi. Savunma kurgusunu hiç bozmadı, riske etmedi. Beşiktaş’ın yüklenişinde savunma hatası yapmasını bekledi. Beşiktaş’ın mutlu günlerine dönmesi için, futbolu hızlı yorumlaması ve özellikle G.Töre ve Olcay gibi adamlarının kendilerini bulması gerekiyor.