Ballı açık çayın içindeki aktif bileşenler, kalp, kanser, sindirim sistemi hastalıkları üzerinde ilaç gibi etkiye sahip. Süper ikilinin bağışıklık sistemindeki
gücü ise bilimsel açıdan kanıtlandı.
Siyah, yeşil veya bitkisel çaylar az miktarda flor minerali, çoğunlukla flavonoid ve antioksidan içeren sağlıklı içeceklerdir. Çay demlenirken suya kafeinden tutun da antioksidanlara kadar birçok bileşik geçer ve suya koyu renk vererek çay oluşur. Düzenli çay içiminin kalp krizi geçirme riskini azaltabildiği, içerdiği tianin aminoasidine bağlı olarak bağışıklığı güçlendirebildiği, kemik yoğunluğunu arttırabileceği, diş çürüklerine engel olabileceği ve böbreklerden taş oluşumunu da engelleyebileceği yapılan bilimsel araştırmalarda kanıtlandı.
Kanser riski olanlara faydalı
Son yıllarda yapılan çalışmalar çayın içerisindeki antioksidan yoğunluğunu artırmak ve sağlığa daha yararlı hale getirmek için eklenecek en sağlıklı besinin bal olduğunu bildiriyor. Çünkü bal içerisindeki doğal enzimler ve antioksidanlar sayesinde çaya eklendiğinde eriyerek çayda bulunan antioksidan kapasitesini yaklaşık yüzde 50 kadar artırıyor. Çayınıza kanseri tetikleme potansiyel etkisi olan şeker yerine bal eklemenin fayda sağlayacağı görülüyor.
Limonun gücü
Çay çok koyu içilirse demir eksikliği anemisine davetiye çıkarıyor. Koyu çay içerisindeki tanenler bağırsak hareketlerini azaltarak sindirim güçlüğü sorununa neden olabiliyor. Ancak bal eklenir ve çayın her çeşidi açık olarak demlenerek hazırlanırsa bağırsak hareketleri hızlanıyor, tansiyon artırıcı sorun da kalmıyor. Eğer çayı açık ve ballı hatta içerisine 1-2 damla limon eklenerek içilirse demir eksikliği anemisine neden olan aktif bileşenler de kayboluyor. Bitkisel çaylardan ıhlamur, adaçayı, papatya çayı, kuşburnu ve biberiyeye eklenen balın da antiseptik, gaz söktürücü, mide bulantısını giderici etkileri de belirgin bir şekilde açığa çıkıyor. Bu nedenle çocuklardan yetişkinlere çayınızı açık demleyerek ve balla içmenizi beslenme uzmanı olarak öneririm.