1439’un Ramazan-ı Şerifi’ne elveda derken bir nefs muhasebesi yapsak; bizden her daim yapmamız istenen ama hep kaçındığımız nefs muhasebesi. Zelil hâlimizi düşünsek. Ne yapıyoruz, nereye gidiyoruz; bu azim suallere samimi cevaplar versek.
İki gün sonra Ramazan Bayramı. Bu ahvalle nasıl bayram yapacağız? Daha önce de bu köşede yer vermiştim; İbn Ataullah el-İskenderî Hazretleri, “Bayram, ancak dağınık işlerini toparlayan kimse içindir” buyuruyor. Ruhlarımızdaki dağınıklık ve bu dağınıklığın zâhirdeki tezahürü perişanlığımızla, evet nasıl bayram yapacağız!
Aşağıda, Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in “Nur Harmanı” adlı eserinden iktibaslar var. Üstad mezkûr eserinde kısa notlarla, bizlere yaşanmaya değer hayatı gösteren “Son peygamber son kılavuz” Allah Resûlü’nün sözlerini belli bir terkip üzere harmanlamış. Ben de eserden, nefs muhasebemize kılavuzluk edecek birkaç hadîs-i şerifi seçtim. Buyurunuz, sermayesi eriyenler olarak harmanımızı kaldırmaya:
“Vazife nedir ve dost kimdir?:
- Dostun hayırlısı, sen Allah'ı andıkça yardım eden, unuttukça hatırına getirendir.
***
İşte bütün kâinatın temel gerçeği:
- Hikmetin başı Allah korkusudur.
***
İşte bizde dünya kadrosu:
- Dünyanın manzarası tatlıdır; onu hakkıyle alıp hakkıyle tasarruf eden ne mübarektir; fakat dünyaya ve nefsanî duygularına dalan birçoğu vardır ki, Kıyamet günü kendilerine ateşten başka bir şey kalmaz.
***
En büyük tehlikeyi buyurun:
- Ümmetimin hesabına asıl Deccalden ziyade, dalâlete götüren imamlar şeklindeki Deccallerden korkarım.
***
Ölçülerin ölçüsü:
- Allaha itaat etmeyen kimseye itaat olunmaz.
***
Şu kelâm mucizesinin 1300 yıl sonra yüzde yüz intibak derecesine bakınız:
- Devlet başı, yahut onu temsil eden bir vali, hâcet sahiplerine, zayıflara ve çaresizlere kapılarını kaparsa, Allah da onlara af ve lütuf kapılarını kapar, onlar da kendi hâcetlerini, zaaflarını, çaresizliklerini arz edemez olurlar.
***
Topyekûn dünyayı kurtaracak, insan, cemiyet, idare, siyaset, devlet ve iş ölçüsü:
- İçinizdeki hayırlılar başa geçer, cömertleriniz zenginleriniz olur; işleriniz de aranızda bir şûra vasıtasıyla görülürse, toprağın üstü altından daha iyidir. Fakat içinizdeki kötüler başa geçer, hasisleriniz zenginleriniz olur, işleriniz de kadın parmağıyla dönmeye başlarsa, toprağın altı üstünden daha iyidir.
***
O’nun ümmeti, birlik sırrının biricik tecelli çerçevesidir:
- Allah, ümmetimi dalâlet üzerinde toplamaz. Allah'ın eli topluluk üzerindedir. Her kim topluluktan ayrılırsa ateşe gitmek için ayrılır.
***
Dünyayı tek zerresiyle ihmal etmeden tam ve gerçek dünya telâkkisi:
- Dünyada, garip ve geçici bir yolcu gibi ol!
***
Ve bütün ahlâkı, ferde, yükseldikçe küçültmeği öğretmek olan dinde, kimsenin kimseye üstünlüğü mevcut değil:
- İslâmlıkta kimsenin kimseye fazl ve üstünlüğü yoktur. Fazl ve üstünlük yalnız dinde ve güzel işdedir. Bir insanın geveze, hasis ve korkak olması, kendisine yeter!
***
Zıt kutupları en ince ahenk içinde birleştiren, hepleştiren hep aynı ahlâk adına, nefsimizi dışarıda tutarak yalnız Allah için sevecek ve yalnız Allah için kızacağız:
- Allah indinde en güzel âmel, Allah için sevgi ve Allah için adâvettir.
***
İslâm ahlâkında pısırıklık ve 'neme lâzım!'cılık yoktur; Müslüman (aksiyon)culuk, hak adına teaddi mânâsına gelen gayret:
- Mümin gayretlidir ve Allah gayretlilerin en şiddetlisidir.”