Kolera deyince çoğumuzun aklına Marquez’in Kolera Günleri’nde Aşk kitabı gelirdi eskiden...Sonra Kolera Mahallesi’ni öğretti birisi bize.. Sadece öğretmekle kalmadı da... Kafalardaki kötü algıyı, her gölgenin bir suçun yansıması olduğunu fikrini sildi aklımızdan.
Ve daha da önemlisi İstanbul’un göbeğindeki mahalleri seyredip, okduğumuz New York’un Harlemi kadar bilmediğimizi fark ettirdi. Metin Kaçan’dan söz ediyorum, geçen Pazar köprü korkuluklarından atlayarak son bulan yaşamından, doğru ya da yanlışlarından değil yazdıklarından...
***
Taksim’den, Tarlabaşı’ndan, Dolapdere’ye inen mahallerden söz edelim biraz da... Trafik sıkışıklığında kimilerinin mecburen geçtiği, geçerken arabasının camlarını kapattığı, kapılarını kilitlediği... Ya da fotoğrafçılık merakı olanlanların, dışarı asılmış çamaşırları, renk cümbüşünü bir kareye sığdırmak için adımladıkları arnavut kaldırımlarından söz edelim... Işıklı dünyaya fiziki
olarak çok yakın ama gerçekte çok uzak olan bir yerden, insanlarından söz edelim...
***
O mahallerlerde kavga ve bıçak olan yerler var mıdır, elbette vardır... Peki Nişantaşı’nda ya da yılbaşı gecesi Uludağ’da kavga, bıçak, vesaire yok muydu?
Uyuşturucu kullananlar da vardır muhakkak, oralarda esrar içilir başka yerlerde kokain.Bazı yerlerde aşkın sembolü tek taştır bazı yerlerde kalın bir bilezik... Kimi yerlerde 4x4 jip hayali kurulur, bazı yerlerde temiz bir ikinci el..
Suç da öyledir, kimi yerlerde kimileri hayali ihracat yapar, kimi yerlerde 3-5 paket sigara çalar...İnsanın olduğu her yer aynıdır aslında, iyisi, kötüsü, hırlısı hırsızı, namusu namussuzu... Ağır Roman düşündürmüştü bunları çoğumuza, ağır ve gerçek bir romandı...
***
Bizi şaşırttığı, sarstığı çok oldu Metin Kaçan’ın, yazdığıyla, yaptıklarıyla ve noktayı da yine öyle koydu. Şehir, çağ, gelişme, zenginleşme, beklenen depreme karşı kentsel dönüşüm zaman içerisinde mahalleri ve kültürleri değiştirdi daha da değiştirecek.Kolera Mahallesi’ne benzer bir çok mahalle yok olup gidecek... Geriye kalan Ağır Roman ise kıyısından geçtiğimiz ve aslında ne olduğunu hiç bilmediğimiz bir dünyanın tek tanığı olacak.
Anlattıkların için teşekkürler Metin Kaçan...