Dünya, “İslam İşbirliği Teşkilatı”nın İstanbul zirvesini konuşurken, “bizimki” kanal kanal dolaşıp, “Daha da sertleşeceği, küfürlerini ağırlaştırarak devam ettireceği, bu uğurda hapse düşmekten bile çekinmeyeceği” mesajını veriyordu.
Kimden söz ediyorum.
Elbette Kemal Kılıçdaroğlu...
Ettiği küfürler “az bile” imiş.
Bunlar (yani iktidar partisi ve taraftarları) “daha fazlasını” hak ediyormuş.
Şimdi, “Kemal Bey, İstanbul zirvesinden Batı’ya ve Birleşmiş Milletler sistemine ağır eleştiriler çıktı. İslam dünyasındaki kan ve gözyaşından özellikle Birleşmiş Milletler sistemi sorumlu tutuldu. Güvenlik Konseyi’ndeki temsil adaletsizliği gündeme getirildi. Bir kez daha dünyanın 5’ten büyük olduğu vurgulandı ve bu fikir üye ülkeler tarafından büyük bir destek gördü. CHP olarak bu ‘uyanış’a ilişkin fikriniz nedir? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişimlerini destekliyor musunuz? Destekliyorsanız, neden? Desteklemiyorsanız neden?” diye sorsak alışkanlıkla tavana bakacak ya da ağzını bozma cihetine gidecektir. Hep yaptığı gibi...
Hakikaten CHP’nin fikri nedir?
CHP Birleşmiş Milletler sisteminde bir arıza görüyor mu?
Batı’nın, İslam dünyasına karşı özellikle kıyıcı davrandığını ve çifte standart uyguladığını düşünüyor mu?
Dünya 5’ten büyük müdür?
Kemal Bey’in bu konuda fikri nedir?
Neden Güvenlik Konseyi’nde “daimi temsilci” olarak bir İslam ülkesi bulunmuyor?
Neden bütün dünyayı ilgilendiren kararlar sadece 5 üye ülkenin ağzından çıkıyor?
Temsilde adaletsizlik olduğu fikri CHP tarafından da paylaşılıyor mu?
Efendim?
Henüz bu konuda bir çalışma başlatmamışlar mı?
Hangi konuda bir çalışma başlatmışlar ki?
Efendim, Cumhurbaşkanının bu “anayasa tanımaz” tutumu devam ettikçe, tavırlarını daha da sertleştireceklermiş. Küfürlerine, yeni küfürler ekleyeceklermiş... Çünkü bunlar (yani Erdoğan, AK Parti ve AK Parti taraftarları) dinsiz, imansız ve Allahsızmış...
İyi de “anayasa tanımaz tutum” diye nitelediğiniz şeyi (yani dokunulmazlıkların tümden kaldırılmasını) Cumhurbaşkanı Erdoğan önermedi ki...
Terör suçu işleyen HDP’lileri yargının elinden almak cehdiyle gaza gelip, “O zaman bütün dokunulmazlıklar kaldırılsın, CHP olarak destekleriz” diye bir öneride bulundunuz. Öneriniz, iktidar partisi tarafından desteklendi.
Şimdi bütün dokunulmazlıklar genel kurula getiriliyor.
Mesele bu...
Hem gaza gelip öneride bulunacaksanız ve bütün dokunulmazlıkların “aynı anda” kaldırılmasını isteyeceksiniz, hem de “Cumhurbaşkanının anayasa tanımaz tutumu devam ediyor... Bu iş Anayasa Mahkemesi’nden dönmelidir... Herhalde bir milletvekili başvuru yapar!” diye ağlayacaksınız.
Bu iş Anayasa Mahkemesi’nden döner mi? Bilmem.
Kendi ipinizi, kendiniz çektiniz Kemal Bey.
Çünkü görüşülecek fezlekelerden 37’si zatıalinize ait. Yazıyla, otuz yedi...
Dosyası en kabarık TBMM üyelerinden birisiniz.
Hepsi de küfür ve hakaret suçu...
Ettiğiniz küfürlerin bedelini ödeyeceksiniz. Ödemelisiniz. Bir umutla baktığınız Anayasa Mahkemesi el atmazsa, hapis yolu bile görünebilir. Demedi demeyin!
HAMİŞ
Kemal Kılıçdaroğlu CNN Türk’ün canlı yayınında “Bunlar dinsiz, imansız, Allahsız” diye saydırırken, anchorman kılığındaki ibiş, “Daha da sertleşeceğinizi söylüyorsunuz. Bu üslup AK Parti’ye yaramaz mı Kemal Bey?” diye soruyordu.
Dikkatinizi çekerim... “Neden küfrediyorsunuz Kemal Bey, ayıp değil mi?” demiyor, “Bu iş AK Parti’ye yarar” diye endişe bildiriyor.
Bu da bu şekilde kayıtlara geçsin.