Kiminle evlenirsek evlenelim, bazı kişilik özelliklerimiz açısından farklı olmamız kaçınılmaz.
Oldukça farklı olan kişilik özelliklerimiz genellikle evlilik ilişkisini etkiler. Bu farklılığın farkında olmak, kabul etmek ve yönetmeye çalışmak gerekiyor.
Parayı harcamalı mı biriktirmeli mi?
Örneğin sevdiğiniz kadın kolay para harcamayı seven biri, siz ise oldukça tutumlu iseniz, evde para konusu tartışma konusu olacaktır.
Hanımefendinin bakış açısı şöyle olacaktır: “Para hayatımızı kolaylaştırmak ve kalitesini arttırmak için vardır. Belirsiz bir gelecek için bugünü yok saymak, yaşamamak gibi bir şey. Param varsa giymek, yemek, gezmek istiyorum. Ben demiyorum ki har vurup harman savuralım. Ama var olan kadar da harcayalım.”
Beyefendinin bakış açısı da şöyle olabilir:” Gelirimizin sınırları var. Zor günler için biriktirmeliyiz. Ev almak, çocuk evlendirmek, emeklilik zamanları var. Ben demiyorum ki hiç yemeyelim. Ama dışarıda 10 liralık şeyi 40 liraya satıyorlar. Evde yemek yiyelim. Çocuklar da para harcamak üzerinden mutlu olmayı öğrenmesin.”
Bu senaryodaki kadın kişi erkek, erkek kişi kadın da olabilir. Bu farklı bakış açısının kadın erkek değişiminde önemli bir fark yok.
Hangisi doğru?
Bu iki bakış açısı karşısında hangisi size daha doğru geliyor? Bu farklı bakış açısı neden oluşmuş olabilir? Bu çifte ne tavsiye edersiniz?
Bu ikilemi teorik doğruluk açısından tartışmak ayrı bir şey, bir karı koca ilişkisindeki sorun olarak tartışmak ayrı bir şey.
Beyefendi ilkokulda da tutumluydu
Tarafların bakış açısı büyük oranda mizaç özelliklerinden geliyordur. Mizaç, bizim doğuştan beri taşıdığımız özelliklerimizi gösterir.
Bizim senaryomuzdaki erkek, ilkokulda harçlığını harcamayıp, biriktirdiğinizi öğrendiğinizde şaşırmayın.
Hanımefendi belki de babasına kızgın
Hanımefendi çocukluğunda da parayı cebinde tutmuyor olabilir. Belki de anne babası da kolay para harcayan kişilerdir. Paranın nimetlerini kullanmayı alışkanlık haline getirmiştir.
Tersi de mümkün. Hanımefendinin babası para harcatmıyordur. Hayatı boyunca istediğini alamamaya karşı kızgın olmuştur.
“Param olunca alacağım, yiyeceğim, gezeceğim, harcayacağım” diye yeminler etmiştir. İşin ilginç tarafı da harcamayı sevmeyen birini sevip evlenmiş. Olur mu olur.
Öyleyse karı kocanın para konusundaki tutumlarının köklü geçmişleri var. Pozisyonları sıkı ve duygusal kökenleri var. O zaman çözüm kolay değil.
Hayat boyu kavga
Birinci senaryo hayat boyu para üzerinden kavga edecekler.
“Sen cimrinin tekisin!”, “sen varyemezsin!”, “parayı mezarına mı götüreceksin!”, “senin yüzünden hayatımız sıkıcı hale geldi”
“Sen müsrifsin!”, “zor gün gelmeyeceğini sanacak kadar safsın!”, “mutluluğu ancak para harcamak üzerinden olduğunu sanıyorsun!”
Yeniden düşünelim. Bu çifte ne önereceğiz?
Eşin bakış açısını anlamak
Haklı olanı bulmaktan, çözüm önerileri sunmaktan ve ara bulmaktan öte bir şeyler gerekiyor.
Önce kendi pozisyonlarının kökenlerini anlamalılar. Sonra da eşlerinin niye öyle düşünüp hissettiklerini.
Karşı tarafın bakış açısını anlamadan bir şeyleri değiştirmek zor.