Hani Yunanistan gibi oynuyorduk?

Spor servisindeki arkadaşlar öğlen 13.00’de aradı; “Serdar yazını maç biter bitmez gönderirsin” dediler. Dedim ki; “istiyorsanız maç yazısını şimdi yazayım, akşam göndermeme gerek yok!” Gülüştük. Aslında ben çok ciddiydim!

Sevgili Mustafa Akçay tahminime göre şu anda panik halindesin, neticeler sana olan baskıyı daha çok arttırdı, kroki duruma giriyor gibisin. “Sakin ol, duayen hocalarla fikir alışverişinde bulun..” derim.

Sahaya çıkardığın kadrolar haftalardır yanlış. Yunanistan örneği verip biz de onlar gibi savunmayı güçlü yapıp, maçları alacağız diyorsun ama söylemle olmuyor bu işler.. Takımının en zayıf halkası savunman! Eğer puanları aldıysan kaleci Onur’un insan üstü kurtarışlarıyla aldın.. Bu kurtarışlar da Trabzonspor’a senede 2.500.000 euro garanti maç başına 15.000 euroya patladı!

Abdulkadir’i savunmanın ortasında oynatıyorsun ama Zokora’da yanında. Aynı yerde iki kişi.

Adrıan’ı koşmuyor diye suçluyorsun ama Malouda yürümede bile zorlanıyor. Henrique 45 dakika topla buluşamıyor. Mustafa ve Bamba uyumsuz. Kısaca Trabzonspor rahat gol yiyor, rahat gol pozisyonu veriyor, üstelik pozisyon bulmakta çok zorlanıyor.

Turgut, Mustafa, Cenk ve Traore, Trabzonspor’u ilk yarıda perişan etti, önlem alamadın ve ilk yarıyı Antep Cenk’in iki golü ile önde kapattı.

56’ncı dakikada Olcan ceza sahasında itilince hakem İlker Meral penaltıyı gösterdi, Malouda yine yürüyerek golünü attı.

Trabzonspor’un savunmasına gol yetiştirmek mümkün değil. Bence Mustafa Akçay rakibi değil de kendi savunma oyuncularına karşı savunma yapması gerekiyor!

Mustafa, ilerdeki tehlikeyi sana söyleyeyim. Kupadan elenilmesi Trabzonspor’un seneye Avrupa’ya çıkmasını zorlaştırmıştır. Bu futbola devam ederse ki öyle gözüküyor Trabzonspor ilk beşe giremezse, Avrupa işi kaybolur benden hatırlatması.

Haftaların kahramanı Onur, yenilen gollerde hele de üçüncü golde inanılmaz hatalı idi.