Çocuklar her şeyi basitleştiriyor. Seviyorlarsa sevdiklerini, kızıyorlarla öfkelerini dile getiriyorlar. Geçenlerde bir arkadaşımla konuşurken çocukların tepkilerinden laf açıldı. Bir de ‘kuşak çatışması’ pelesenk olmasın mı dilimize? Söz döndü dolaştı, kuşak farklılıklarının X, Y ve Z harflerine geldi. Henüz 10 yaşında olan bir çocukla bile bu çatışma yaşanıyorsa, durmak gerekiyor diye düşündüm.
Müge Çevik önderliğinde kurulan koçluk, eğitim ve danışmanlık firması olan Şapka’nın kuşak çatışmalarının asıl nedenlerine inebilmek için yaptığı karşılaştırmalara bir göz atmanın tam zamanı. Araştırmaya göre X-Y-Z olarak adlandırdığımız kuşakların, aile yapısı, iş hayatları ve yaşam tarzlarındaki değişiklikler, zemindeki duygudan doğuyor. X kuşağının zemin duygusu ‘yokluk, zorluk’ iken Y kuşağında ‘talep, acele ve sosyalleşme’, Z kuşağında ise ‘dönüşüm ve koşulsuz sevgi’ olarak görünüyor. 2000 sonrası doğanlar Z kuşağı olduğu için konu, anne babaları daha yakından ilgilendiriyor. Şapka Danışmanlık Kurucu Ortağı Müge Çevik’e göre kuşaklar arası farklılıklar sadece gelişen teknolojiyle sınırlı kalmıyor. Değişen dünya ile kuşakların istekleri ve hayattan beklentilerinde de farklılıklar ortaya çıkıyor. X kuşağı iş hayatına girdiği dönemde iş olanaklarının kısıtlı olmasından dolayı, iyi eğitimli ve yabancı dili olan kişilerin azınlıkta olduğu bir dönemden geliyor. Daha girişimci, eğitim ve dil konusunda donanımlı olan Y kuşağı; daha çok beklentileri olan, isteklerini açıkça dile getirebilen ve faydanın çift yönlü olduğunu düşünen bir kuşak. Müge Çevik, Z kuşağının iş hayatını ise şöyle özetliyor: “Z kuşağı iyi bir hayat istiyor, bunun için de öyle çok uzun beklemeye niyetleri yok. Biraz konuşursanız, üniversiteden mezun olunca ‘müdür’ pozisyonu, en geç 30’unda üst düzey yöneticilik ve iyi bir maaş bekliyorlar.”
AİLE KAVRAMINI DÖNÜŞTÜRECEKLER
Çevik’in açıklamalarına göre Z kuşağı, aile kavramını bambaşka anlayacak ve yeniden şekillendirecek. Onlar için önemli olan birlikte yapma ve dönüştürme kavramları olacak. İçine doğdukları teknoloji, günlük hayatlarının da bir parçası. İş hayatında da kişisel tatminleri ön planda tutacaklar. Hayata bakışlarını “Herkes çok özel, hepimize yetecek kadar her şey var, önemli olan sevgi ve huzur” cümlesiyle özetlemek mümkün...